CENEVRE (AA) - FATİH EREL - Bangladeş'e sığınan Arakanlı Müslümanların evlerine güven içinde dönebilmeleri için uluslararası kamuoyunda Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü koruması talep edilmesine rağmen BM, şimdiye kadar konuyu gündemine almadı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Rupert Colville, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Uluslararası toplumun ya da BM Güvenlik Konseyinin, Arakanlıların evlerine güven ortamında geri dönmesini sağlamasına ihtiyaç var." dedi.

Bölgeye uluslararası müdahale gerektiğine dikkati çeken Colville, "Bazı sığınmacılar, Arakan'a güven ortamında geri dönme ve tam vatandaşlık talep ediyor." şeklinde konuştu.

Ülkedeki şiddet olaylarına siyasi ve güvenlik noktasında cevap verilmesi gerektiğini ifade eden Colville, "Arakanlı sığınmacılar, evlerine güven içinde dönebilmek için BM Barış Gücü talep ediyor." dedi.

BM daha önce Arakan'da Müslümanlara karşı yürütülen saldırıların "organize, sistematik ve koordineli" bir şekilde yapıldığını ve Arakanlıların Bangladeş'e kasıtlı şekilde sürüldüğünü ve evlerine geri dönmelerinin de sınıra yerleştirilen mayınlarla bloke edildiğini duyurmuştu.

Arakan'da sadece etnik temizlik değil dini temizlik de yapıldığını belirten BM, ülkedeki camilerin yakıldığı ve kutsal kitap Kuran-ı Kerim'e zarar verildiğini duyurmuştu.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Ra'ad El Hüseyin da Myanmar hükümetinin Arakan'daki operasyonu hakkında, "Etnik temizliğin tipik bir örneği" ifadesini kullanmıştı.

Buna rağmen Myanmar'ın Arakanlılara uyguladığı şiddet olaylarını insanlığa karşı işlenen suçlar olarak değerlendiren BM, bölgede yaşananları henüz soykırım olarak tanımadı.

Öte yandan Myanmar da Arakan'da yüzbinlerce Müslüman'ın acil gıda yardımına ihtiyaç duymasına rağmen insani yardım çalışmalarını yürüten BM yetkililerin Arakan'a erişimini engelliyor.

BM de güvenlik gerekçesiyle kendi personelini ya bölge dışına çekti ya da ofisten çalışma uyarısında bulundu ve birçok yardım operasyonunu askıya aldı.

- Bosna ve Ruanda soykırımları barış gücüyle sona erdi

Myanmar’da, şiddet olaylarını önleyecek uluslararası ya da bağımsız silahlı güç bulunmuyor. Yani suçlular ile kurbanlar baş başa bırakılmış durumda ve yaşanan şiddet olaylarına şahitlik eden başka bir taraf da yok.

Myanmar’da, Bosna’da ve Ruanda’daki soykırımlar gibi daha şiddetli sonuçlar ortaya çıkmadan barış gücünün bölgeye acil müdahale etmesi çağrıları yapılıyor.

Bosna'daki soykırım NATO müdahalesi, Ruanda'daki soykırım ise BM Barış Gücü ile sonlanmıştı.

BM'ye göre, 25 Ağustos'tan bu yana Myanmar'daki şiddet olaylarından kaçarak Bangladeş'e sığınan Arakanlı Müslümanların sayısı 536 bine ulaştı.

Myanmar ordusunun, silahlı militanlarla mücadeleyi öne sürerek Arakan'da sivillere yönelik düzenlediği saldırılarda, 25 Ağustos'tan bu yana binlerce Müslüman hayatını kaybetti. Myanmar yönetiminin bölgeye giriş çıkışlara izin vermemesi nedeniyle ölen sivil sayısı tam olarak tespit edilemiyor.

Saldırılarda 200 civarı köy, ordu ve Budist milliyetçiler tarafından yakıldı ya da kullanılamaz hale getirildi. On binlerce Arakanlı Müslüman, can güvenliği nedeniyle halen bölgeden uzaklaşmaya çalışıyor. Myanmar'dan kaçan siviller dağlık bölgeler, Naf Nehri ya da deniz üzerinden Bangladeş'e geçiyor.

AA