Arada bir…

Birazdan okuyacaklarınızın tüm kişi ve kurumlarla alakası vardır. Yani bu satırları okurken aklınıza kimler, hangi olaylar geliyorsa onların her biri bugününüzün sorumluları. En başta kendiniz tabii.

Dün gündüz hafif yağan yağmurdan oraya buraya telaşla kaçan insanlar gördüm sokakta. Açıkçası böyle bir yazı yazma fikri, yağmurdan kaçmadığım ve maalesef/iyi ki sırılsıklam olduğum o anlarda geldi aklıma. Bazen “Bu hafta ne yazacağım” diye uzun uzun düşünüyorum. Bazen de böyle kendiliğinden yazılmış oluveriyor. Üstüne hiç düşünmediğim kelimelerin arka arkaya sayfaya dizildiğini görüyorum. Adına ilham diyebilirsiniz.

Yağmurun da muhakkak katkısı vardır.

Tam olarak bahsini ettiğim şey şu; bugününüzün sorumluları derken, en başta kendinizsiniz derken… Tam olarak şundan bahsediyorum: Yağmurun yağacağını bilemiyor olabilirsiniz, hatta hava durumuna bakmış kendinizi ona hazırlamış da olabilirsiniz… Ancak yağmur öyle şiddetle yağarken kaçmak yahut ıslanmayı yeğlemek sizin tercihiniz.

Ben ıslanmayı tercih ettim. Bazıları da kaçmayı tercih ettiler. Bence zor olan benimkiydi. Zaten benim gibi de birkaç tane insan vardı. Diğerleri en kolayını yapıp, kaçtı.

Oysa kaçtığınız her yağmurdan biraz nasibinizi alıyorsunuz. Başınıza gelen olaylarda da bu böyle… Kaçmaya çalışsa da insan bazen engel olamıyor. Biliyorum bazen de bile bile gidiyor insan.

Ben hiç bile bile gitmedim misal. “Böyle olacağını bile bile niye yaptım ki” demedim kendime. “Başıma bunların geleceği belliydi” demedim. Hiç bilemedim başıma ne geleceğini, bilmeyi geçin kestiremedim bile. Çoğu zaman bu böyle oldu. Plancı, hesapçı olmadım. Tabii bu bir yerde, herkesi kendin gibi sanma evresine sürükledi beni. Tahminim odur ki biraz katakulli herkese lazım… Yani öyle galiba.

Ancak bir gerçek var ki insan bu ya, fıtrat gereği arada bir ben de baya baya inandım. Arada bir ben de, galibalar’la süsledim cümlelerimi. Arada bir, düşmeyeceğimi öyle hep dik yürüyeceğimi yanımda olduğunu sandıklarımın da dik duracağını, ben de sandım…

Bakınız sandım diyorum.

Zannetmek…

İnsanoğlu başına gelenleri ancak iyi ya da kötü olabilir şekliyle zan edebiliyor. Arzularını, korkularını, öfkesini, nefretini, sevgisini, özlemini… Ancak birer zan olarak kalıyor hepsi. Arada bir inanıyorsun ki, bunlar zan değil birer gerçek. Hatta arada bir kendini tüm bu zannettiklerinin karşına en iyi haliyle çıkacağına kalben inanıyorsun. Sonra sonra anlıyorsun ki bu dünya ve bu insanlar, bir şeylere öyle çok bağlanmak için fazla yalan. Bu dünya sizin masumiyetiniz için, gitgelleriniz için, anlık söyleyiverdikleriniz, dokunduklarınız, hissettikleriniz, duyduklarınız için fazla sahte.

“Arada bir de olsa inanalım be” dediğinizi duyuyorum şu an… Zaten inanacaksınız. Arada bir de olsa insan olmanın zaaflarını dibine kadar yaşayacaksınız. Mutlaka ben de yine, yeniden her şeyin güzel olacağına inanacağım. Bu böyle.

Arada bir üzülecek arada bir ağlayacak arada bir kaçacak kurtulacak, arada bir bile bile kalmayı yeğleyecek…

İnsan.

Ve dünya size arada bir kendisini o kadar da ciddiye almamanız gerektiğini hatırlatacak. Yürüdüğünüz yolların, duyduğunuz seslerin, bugün yanınızda olanların yarın olmadığını farkedecek, olanın bitenin gördüğünüz kısa sanrılar olduğunu zannedeceksiniz. Hayal miydi, gerçek miydi, rüya mı gördüm, kafayı mı yedim dörtgeninde gidip geleceksiniz.

İşte o sanma haliyle, gerçekte olan bitenler arada bir örtüşecek. O zaman dilimi 3 ay mı olur 1 yıl mı olur ömrünüzce mi olur… Artık orası sizin alın yazınıza bağlı. Yaptığınız tercihlere, yolu birlikte yürüdüklerinize bağlı.

Bugün zannettikleriniz umalım ki yarının gerçekleriyle çarpışmasın. Umalım ki o kafanızdaki galibalar, umarımlar, sanırımlar bir zaman sonra tamamıyla gerçek olsun. Hoş tecrübe ile sabit olduğundan pek sanmıyorum ama olsun. Umut.

Yarından ne bekliyorsanız o olsun. Arada bir de olsa bu böyle olsun.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.