"Ankara ve İstanbul'un havası temiz"

"Ankara ve İstanbul'un havası temiz"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Öztürk:- "İstanbul'un, Ankara'nın havası temiz. İnversiyonlu günlerde 'hassas' dediğimiz bir değere çıkıyoruz, onun dışında 'kırmızı' dediğimiz bir değere Ankara'da çıkmadık. İstanbul'da da böyle. İstanbul, hava kal

ANKARA (AA) - YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk, İstanbul ve Ankara'da havanın temiz olduğunu, sadece bazı günlerde "hassas" değere ulaştığını belirterek, "Kırmızı dediğimiz bir değere Ankara'da çıkmadık. İstanbul'da da böyle. İstanbul, hava kalitesi bakımından Avrupa'nın önemli şehirlerinden biri." dedi.

Öztürk, AA muhabirine, Türkiye'nin hava kalitesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hava kalitesinin bozulmasının nedenleri hakkında bilgi veren Öztürk, ağırlıklı olarak ısınmada kullanılan kalitesiz kömürler ve alttan yakmalı sobalar ile yaşlı ve egzoz muayenesini yaptırmayan arabalar, istihkakından fazla yük taşıyan büyük araçlar ve bazı sanayi tesislerinin bacalarından çıkan kirletici gazların hava kirliliğine yol açtığını vurguladı.

Bakanlık olarak 253 noktada hava kalitesinin anlık ölçüldüğünü belirten Öztürk, "Yıl sonuna kadar 300, 2018 yılında da 330 noktada hava kalitemizi ölçeceğiz." diye konuştu.

Ölçülen değerlerin hava kalitesi indeks normlarına göre otomatik düzenlendiğini ve kamuoyuna "www.havaizleme.gov.tr" adresi üzerinden duyurulduğunu anlatan Öztürk, kirliliğin insan sağlığını tehdit edici boyutlara gelmesi durumunda ise o şehirle ilgili il müdürlüğü ve belediyeler vasıtasıyla vatandaşların ne yapmaları gerektiği konusunda uyarıldığını bildirdi.

"En kutsal değerlerimizden biri soluduğumuz havanın temiz ve kaliteli olması. Vatandaşımızın temiz hava soluması için hava kalitesini ölçüyoruz." diyen Öztürk, Türkiye'nin 6 bölgesindeki temiz hava müdürlüklerinde, il ve ilçelerde yapılması gereken temiz hava eylem planlarıyla ilgili sürekli çalışma halinde olduklarını belirtti.

Kirletici gazların bacadan, egzozdan çıktığında havada dağılmasını engelleyen ve "inversiyon" olarak tanımlanan olay nedeniyle hava kirliliğinin zaman zaman sınır değerlere yaklaştığına dikkati çeken Öztürk, "Bu inversiyon dediğimiz olay genelde kasımdan aralığın ortalarına kadar devam eder. Şu anda mesela Ankara'da böyle bir sorun yok. Bir hafta, 10 gün önce Ankara'da da inversiyon vardı." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye'de kirleticilerde yüzde 25'e yakın azalma var"

Öztürk, Türk Toraks Derneğinin geçen hafta yaptığı hava kirliliğine ilişkin açıklamaları şöyle değerlendirdi:

"Öyle rakamlar vermiş ki bir çevre profesörü olarak bu raporu yayınlayanlardan, hocalardan utandım. Bin kat hatalı bir rakamla şişirmişler. Bazı illerde '200-300 gram insanlar hava soluyor' diye iddia ediyorlar. Bu illerdeki iddia edilen rakamın bin kat altında bütün değerlerimiz. Bunlar kamuoyuna açık, sansürlü falan da değil. Bize sorsalar, bizden isteseler o rakamları veririz onlara ama 'Yarım hoca dinden eder, yarım kasap candan eder' gibi, ülkemizdeki vatandaşları yanlış yönlendirerek, yanlış kamuoyu oluşturarak böyle bir rapor hazırlamışlar."

Derneğin "Türkiye'de partikül 2,5 ölçülmüyor” açıklamasına değinen Öztürk, 59 noktada partikül 2,5'in ölçümünü yaptıklarını ve bunun AB normlarına uygun olduğunu ifade etti.

Hava kalitesinde esas olarak partikül 10 ve kükürtdioksit ölçümünü aldıklarını anlatan Öztürk, şöyle devam etti:

"Bir ara Türkiye'de özellikle yaşadığımız kirlilik kükürtdioksitti. Bu ciddi bir hava kirliliği gazıdır. Türkiye'de kükürtdioksit kirliliğini önledik, artık bu kirlilik yaşanmıyor. Şu anda karbonmonoksit kirliliğiyle ilgili de sorun yaşamıyoruz. Türkiye'nin çoğu ilinde karbonmonoksiti de ölçüyoruz. Azotoksitle ilgili ise doğalgazın yanlış yakılmasından dolayı zaman zaman konutlarda hafif bir artış oluyor. Türkiye genelinde özellikle kirletici değerlendirmesine baktığımız zaman, 2012'den 2016'ya kadar kirleticilerde yüzde 25'e yakın azalma olduğunu görüyoruz."

Hava kirliliğinin, dünyada "görünmeyen katiller" olarak tanımlandığına işaret eden Öztürk, derneğin verilerine ilişkin "Onların verdiği rakamı insanlar soluduğu an ölür.” değerlendirmesinde bulundu.

Derneğin, Ankara'nın Kayaş, İzmir'in Gaziemir ve İstanbul'un Göztepe ile Aksaray ilçelerinde, Dünya Sağlık Örgütü rakamlarının yaklaşık bin katı üzerinde değer verdiğini dile getiren Öztürk, "319 gram Ankara Kayaş'ta demişler, İzmir Gaziemir'de 205. Bu değerin olsa olsa gram değil miligram olması lazım." diye konuştu.

- "Ankara'nın havası tertemiz"

Iğdır ve Edirne'nin Keşan ilçesi gibi bazı yerlerde hava kirliliği sorunları yaşanabildiğini, bunlara hemen çözüm üretmeye çalıştıklarını belirten Öztürk, şunları kaydetti:

"İstanbul'un, Ankara'nın havası temiz. İnversiyonlu günlerde 'hassas' dediğimiz bir değere çıkıyoruz, onun dışında 'kırmızı' dediğimiz bir değere Ankara'da çıkmadık. Herkesle bunu paylaşabilirim, bunu müzakere edebilirim. İstanbul'da da böyle. İstanbul, hava kalitesi bakımından Avrupa'nın önemli şehirlerinden biri. Normal şartlarda, mesela şu şartlarda Ankara'nın havası tertemiz. Altını çizerek söylüyorum, bazen inversiyonlu günler oluyor. İnversiyonlu günlerde de hassas duruma zaman zaman geliyor. Onunla ilgili de 'www.havaizleme.gov.tr'den bizi izlesinler, 15 saniye sonunda soludukları havanın değerini görsünler."

Derneğin "Türkiye'de sürekli hava kirliliği değerleri artıyor" açıklamasına da değinen Öztürk, "Kesinlikle azaldığının özellikle altını çiziyorum. Yüzde 82 oranında, 253 noktada hava kalitesinde iyileşme var. Yüzde 18'de bazı şehirlerimizde kötüleşme var. O şehirlerle müsteşar olarak bizzat ilgileniyorum. İnsanlarımızın kesinlikle temiz hava soluması için mücadele ediyoruz. Sansasyonel bir olay yapmak için mücadele etmiyoruz. Çünkü bizim için vatandaşın soluduğu hava değerlidir, hakkıdır." dedi.

Öztürk, hava kirliliğine karşı önlem olarak, doğalgaz veya elektrikle ısınmanın bütün illerde yaygınlaştırılması, alttan yakmalı soba ve 15 yaş üstü motorlu araçların kullanılmaması gerektiğini söyledi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :