Anayasa değişikliği teklifi komisyonda

Anayasa değişikliği teklifi komisyonda

AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş:- "Bu teklifte diktatörlüğü ortaya çıkaracak, tek adamlıkla ilgili hiçbir düzenleme yok. 1938 yılına kadar Atatürk hem Cumhurbaşkanı hem CHP Genel Başkanı idi. 1947 yılına kadar İnönü hem Cumhurbaşkanı hem de Genel Başkan

TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, anayasa değişiklik teklifinde "diktatörlüğü ortaya çıkaracak, tek adamlıkla ilgili hiçbir düzenleme olmadığını" belirterek, "1938 yılına kadar Atatürk hem Cumhurbaşkanı hem CHP Genel Başkanı idi. 1947 yılına kadar İnönü hem Cumhurbaşkanı hem de Genel Başkan idi." dedi.

TBMM Anayasa Komisyonunda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri sürüyor.

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, kameralar ve danışmanların salon dışına çıkarılmasını eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Teklif 367'nin üzerinde de geçse millete suracağız" sözlerini anımsatan Tezcan, "Millete soracağımız teklifi milletin canlı izlememesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz. En azından her gruptan bir kişi konuşurken kameralar içeride olmalıydı. Sadece Meclis TV kamerasının salonda kalması kararı verildi. Ancak bu ihtiyaca cevap veren bir yayın değil. Üç ajansın kameraları içeride kalsın. Ben bu teklifin anayasaya aykırı olduğunu söyleyeceğim, bunu televizyonlar çeksin istiyorum. " diye konuştu.

Tezcan, Türkiye'de rejim tartışması olduğunu, ancak iktidarın bunu kabul etmediğini söyledi.

- "Türkiye terörle mücadele veriyor"

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, komisyonda ortamı geren tartışmaların teklife katkı vermeyeceğini belirtti.

Türkiye'nin terörle mücadele ettiğini anımsatan Bostancı, "Terör zayıftır. Terör, şiddet marifetiyle, masum insanları kurban seçerek, halkı tehdit ederek kendine uygun bir atmosfer kurmak ister. Bunu yaparken de güçsüzlüğünün üstünü örtmek için fay hatlarıyla oynar. Buna izin vermemek lazım." dedi.

Naci Bostancı, teklifin cumhuriyete tehdit olduğunun söylendiğini ifade ederek, "Bu konuda bizim hiçbir endişemiz yok. Cumhuriyete ilişkin bir tehdit olduğunda herkes buna karşı çıkacaktır ve çıkmıştır. 15 Temmuz'da halkın iradesine yönelik bir darbe girişimine karşı çıkılmıştır. Bundan sonra da cumhuriyet ve demokrasi bir tehditle karşı karşıya kaldığı zaman, hep beraber aynı safta yerimizi alırız." sözlerine yer verdi.

Sivil anayasa yapmak için 24. dönemde bir komisyon kurulduğunu anımsatan Bostancı, "teklifle rejimin değişeceği" görüşüne katılmadığını bildirerek, "Bir rejimin demokratik bir karakterde olup olmadığının belli referansları vardır. Eğer bir ülkede seçimler yapıyorsanız, seçimle gelmiş insanları yine seçimle geri çağırabiliyorsanız orada demokrasi var demektir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Onların içinde bu tip hücreler var mı?"

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, İstanbul ve Kayseri'deki terör olaylarında gencecik insanların şehit olduğunu, bir haftada 58 asker, polis ve vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatarak, şunları söyledi:

"Türkiye sarsılmış bir durumda. Milli seferberlik sözleri söyleniyor. 'Teröre karşı dik duralım' deniliyor. Bunlar olurken bir de dün Rusya'nın Ankara Büyükelçisi öldürüldü. Bu da Türkiye'yi dünyanın bir numaralı haber konusu yaptı. Kimse artık kalabalık yerlere gitmiyor ve terör de yavaş yavaş ağlarını örüyor. İnsanlar mutsuz, korku ve yılgınlık içinde. Çünkü ne zaman, nerede, ne patlayacağı bilinmiyor. Böyle bir ortamda toplumun birlik olması, birleşmesi gerekir. Rusya Büyükelçisini koruyamadık. Çevik kuvvet polisi vurdu, emniyetin içinde bunlardan daha fazla var mıdır acaba? Güvenlik güçleri insanları koruyacak ama onların içinde bu tip hücreler var mı? Böyle bir ortamda Anayasa değişikliği yapılamaz, bu teklifin görüşülmesi uygun değildir. Bu teklif geri çekilmeli, ötelenmeli. 'Görüşülmemelidir' demiyorum, ötelenmelidir. 15 Temmuz'da koşarak Meclise geldik, birbirimize sarıldık. Sabaha nasıl çıkacağımızı bilmeden herkes görev yaptı. Herkes birbirine saygılı idi, uyum vardı ama bu 3 ay sürdü. Sonra herkes fabrika ayarlarına döndü."

- "Dağdaki çoban ile üniversitesindeki profesör eşit"

AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş da 79 milyonu ilgilendiren bir teklifin toplumla paylaşılması gerektiğini ifade etti.

Anayasal değişiklikler toplumsal sözleşme olduğu için, her halükarda milletin hakemliğine gideceğini belirten Elitaş, "Bu ülkenin gerçek sahibinin, dağındaki çobanı ile üniversitesindeki profesörünün eşit olduğu 15 Temmuz'da tescillenmiştir." diye konuştu.

Elitaş, 10 aralıkta Beşiktaş'ın oynadığı maçtan sonraki terör olayında 44 yiğidin şehit olduğunu ifade ederek, olayın ertesi günü AK Parti, CHP ve MHP grup başkanvekillerinin bir araya gelerek terör olaylarını kınayan bildiri yayınladıklarını söyledi. Elitaş, daha sonra Kayseri'deki terör saldırısında 14 askerin şehit olduğunu anımsattı.

"Şimdi milli birlik ve bütünlüğe ihtiyaç var. Eğer biz bunu gerçekleştirebilirsek terör yandaşlarının ellerindeki kozları alırız" dediklerini anlatan Elitaş, bütün terör saldırılarından sonra birlik içinde olunması gerektiğini vurguladı.

- "Cumhurbaşkanlığı seçimleri hep sorun oldu"

Mustafa Elitaş, 1961 Anayasası'ndan itibaren Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hep sorun olduğunu, genelkurmay başkanları veya bir askerin cumhurbaşkanı olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

"Turgut Özal olmasaydı, 'Ben cumhurbaşkanı adayıyım' demeseydi, birileri yine, 'Apoletli birisini cumhurbaşkanı seçelim' diyecekti. Rahmetli Özal, sivil bir siyasetçinin cumhurbaşkanı olabileceğini ispatlayan birisidir. Ondan sonra da 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar böyle devam etti. Ancak o zaman 367 gibi bir garabet yaşandı. O zaman cumhurbaşkanı seçilememesi, bu sorunun giderilmesi gerektiğini ortaya koydu."

Bu komisyonun terör heveslilerine verilebilecek en büyük cevap olduğuna işaret eden Elitaş, teklifin görüşülmesine devam edilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

"Teröristin başını ezerek, inine girerek terörle mücadele verilir. Meclisin sonuna kadar çalışıp, vatandaşların sorunlarına çözüm bulmamız temel görevimizdir. Bu anayasa teklifi bölünme değildir, karpuz gibi bölünme değildir, milletin hakemliğine saygı duymaktır. Bu teklifte, diktatörlüğü ortaya çıkaracak, tek adamlıkla ilgili hiçbir düzenleme yok. 1938 yılına kadar Atatürk hem Cumhurbaşkanı hem CHP Genel Başkanı idi. 1947 yılına kadar İnönü hem Cumhurbaşkanı hem de Genel Başkan idi. 1962 Anayasası'na kadar, cumhurbaşkanının partisinden ayrılması ile ilgili bir hüküm yoktu. Hem Atatürk'ün hem de İnönü'nün yaptıkları görevi, bugün arkadaşlarımızın kabul etmesi gerekir diye düşünüyorum. CHP'nin hiç yabancı olmaması gereken bir anayasa değişikliğine, 'Rejim değişikliği' demesini yadırgıyorum."

Elitaş'ın bu sözlerine CHP milletvekilleri tepki gösterdi. CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, "Atalarımız padişahtı, padişahlık sistemi getirelim o zaman, çok ayıp" ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.

- "30'a yakın patlama oldu, ilk iş bu mudur?"

HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, milletin gündeminin bu teklif olmadığını belirterek, "İki yılda 30'a yakın patlamanın olduğu bir ülkede yapılması gereken ilk iş bu mudur? 30, bir sayı değildir, ölen insanlardan bahsediyorum." ifadesini kullandı.

"15 Temmuz sonrasında iki yol vardı, demokrasi ve diktatörlük. Siz diktatörlüğü tercih ettiniz. Böyle yaptığınız için de Rus Büyükelçisi vuruldu." diyen Kerestecioğlu, emniyet teşkilatında FETÖ'nün yerine başka bir örgütlenmenin bulunmadığından emin olmak gerektiğini söyledi.

Kerestecioğlu, AK Parti'ye yönelik, "Suriye haline gelmek istemiyorsak, hepimizin yapması gerekenler var. 14 yıldır bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz, biz yönetmiyoruz ama defalarca bize suçlamada bulundunuz. Milletvekillerimiz içeride, parti binalarımız yakıldı. Eğer ülkeyi biz yönetiyor olsaydık 30. patlamada değil, ikinci patlamada istifa ederdik. Siyasi sorumluluk bunu gerektirir. Kim patlama yapıyorsa, önlemek zorundasınız. Bunun sorumluluğunu kalkıp başka partilere atarak bu sorumluluktan kurtulamazsınız." ifadesini kullandı.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :