Amacımız zirvede olmak
Bugünkü konumuz Konya’nın en başarılı birkaç dershanesinden biri olan Zirveye Yükseliş Dershanesi’nin tanıtımı ve faaliyetleri
Bugünkü konumuz Konya’nın en başarılı birkaç dershanesinden biri olan Zirveye Yükseliş Dershanesi’nin tanıtımı ve faaliyetleri ile ilgili Dershanenin Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Karakaş ile söyleşimiz olacak.
* Sayın Veysel Karakaş sizin başarılı bir dershanecilik geçmişiniz olduğunu biliyoruz ancak yine de kendinizi ve dershanenizi bize kısaca tanıtır mısınız?
Ben 27 yıldır güzel Konya’mızda yaşıyorum.23 yıldır da dershanecilik geçmişim var. 5 Yıl önce Zirveye Yükseliş Dershanesini kurduk.Başarılı bir şekilde de eğitim faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Özellikle 2010 ve 2011 SBS, YGS ve LYS’de büyük başarı elde ettik.Ayrıca uyguladığımız disiplinli eğitim ve bire bir etüt anlayışıyla alt ve orta başarı sınıfındaki öğrencilerin de üniversiteye yerleşmelerini sağladık.
* Sayın Veysel Karakaş sizce dershanelerin eğitim-öğretimdeki yeri nedir?
Dershaneler en ucuz ve en kaliteli eğitim-öğretim sağlayan kuruluşlardır. Eğitim sistemindeki sorunların bir sonucu değil, artık bir realitedir. Yani ilköğretim ve ortaöğretimin eksiklerini kapatan kurumlardır.
* 12.Sınıf öğrencileri özellikle nisan ayından sonra okullarına gitmek istemiyor, dershanelere yoğunlaşıyorlar.Acaba dershanelere neden bu kadar ilgi fazla?
Dershaneler özel sektörü temsil ediyor.Çalışanların verimliliği daha fazla. Maalesef Milli Eğitim sistemimiz sadece kurallar ve yönetmelikler manzumesinden ibaret.Devlet okullarında ve üniversitelerinde okuyanlar devletten sadaka alıyormuş gibi görülüyor. Başarısızlığın hesabı kimseye sorulmuyor.Hantal sistemden dolayı devlette çalışan öğretmenlerin verimliliği düşüyor. Hatta devlet okullarında iyi çalışarak, faydalı olmak isteyen idealist öğretmenler ve idareciler anormal duruma düşüyorlar. Yani başarının ödülünün olmadığı, başarısızlığa ceza verilmediği hantal bir sistem. Düşünün bir müdür evrak işlerini çok iyi yapıyorsa en iyi müdür olarak görülüyor. İdealist öğretmenlerin de önü kesiliyor. Çünkü eğitim adına faydalı olabilmek için bazen hantal kuralların dışına çıkmak gerekiyor.Bu da öğretmenin başına iş açıyor. Öğretmenin cesareti ve iştahı kırılıyor. Halbuki dershanelerde ve özel okullarda durum böyle değil.Ne olursa olsun öğrenciye faydalı olmanın ve pozitif etki yaratmanın bir mükafatı olur. Öğretmenler hantal bir sistemde çalışmazlar. Başarısızlığın da bir bedeli olur. Dolayısıyla başarılı olmanın ya da başarısız olmanın kriterleri vardır. Herkes buna göre değerlendirilir. Bu da başarıyı artırır. Dershane öğretmenleri öğrenci ve velilerle daha içli dışlı olmak, daha fazla sorumluluk duygusu hissetmek ve öğrenciye hep bu yönde bakmak zorundadır. Bu durum öğrenci ile öğretmen arasında sarsılmaz bir bağ oluşturur. Tabi devlet okullarında fedakarca çalışan çok değerli öğretmenlerimiz de var. Çok idealist idareci arkadaşlar da. Ancak bunların eğitim-öğretim adına gösterdikleri gayretler, kurumsal bir bütünlük olmadığından istenilen sonucu vermemektedir. Öğrenciler de kendileriyle daha samimi, mütevazı ilişkiler kuran, derslerini daha canlı işleyen dershane öğretmenleriyle çalışmak istiyor. Ayrıca dershanelerde ders saatleri dışında da çalışma ortamı oluyor.
*Yani dershanelerin ders çalıştırma ortamı daha mı müsait?
Evet öyle.Tabi dershaneler kurumsal olarak da bu çalışmaları teşvik ediyor. Öğretmenler ders saatleri dışında da dershanelerde bulunuyorlar. Yine yayın imkanı da dershanelerde çok geniş.
*Bütün dershaneler öğrencilerine aynı imkanı sunabiliyor mu?
Tabi ki hayır. Çok az dershane bizim gibi güçlü yayın ve bire bir etüt imkanı sunabiliyor. Ayrıca eğitim kadrosu da çok önemli. Mesela bizim kadromuz çok kalburüstü öğretmenlerden oluşuyor. Yani stajyer durumunda öğretmen çalıştırmıyoruz. Ama bir çok dershanenin bu türden öğretmen çalıştırdıklarını veya okullardan kaçak olarak öğretmen derse soktuklarını duyuyoruz. Ben bunları merdiven altı dershaneler olarak nitelendiriyorum.
*Öğrencilere ne gibi artı imkanlar sunuyorsunuz?Yani farkınız nedir?
Öncelikle tüm öğretmenlerimiz ve çalışanlarımız çok fedakar ve idealist. Ben de çok idealist bir insanım. Öğrencilerimizin başarısı beni çok mutlu ediyor. Adeta sürekli bu duygularla gençleşiyoruz. Bir aile ortamımız var. Her öğrenciye en az üç yayın veriyoruz.Bire bir etüt sistemini en iyi uygulayan dershaneyiz. Bu sayede başta tıp ve hukuk fakültelerine olmak üzere Türkiye’nin seçkin üniversitelerine ve bölümlerine öğrencilerimizi yerleştirdik. Yine üniversiteli olan öğrencilerimizle de diyaloğumuz hep devam ediyor.
*Son zamanlarda her dershane tüm dereceler bizde diyor, ne dersiniz?
Eğitim ahlakı sorunumuz var. Biz bu tür gerçek dışı reklamlardan uzak duruyoruz ve bunları yapanları da tasvip etmiyoruz. Bunların ilahi adaletle cezalandırılacaklarına inanıyoruz.
*Sizce eğitim sistemimiz nasıl düzelir?
Eğitim sistemimizin öncelikle tümden elden geçmesi gerektiğine inanıyorum. Bir kere öğretmenlerin daha etkin hale getirilmeleri; başarı ve başarısızlığın ciddi olarak değerlendirilmesi bunun için de ciddi kriterler uygulanması gerekir. Öğrencilerin başarılarının göz önüne alındığı bir eğitim sisteminin bir an önce hayata geçirilmesi, bunun içinde okuldaki sınavların merkezi olması kaçınılmazdır. Okul aile birliklerine ve okul idarelerine başarısız öğretmenleri okuldan uzaklaştırabilmelerine imkan verilmelidir. Ancak bir okuldan uzaklaştırılan öğretmen daha alt seviyede bir okula gönderilmeli, başarısızlığın devamı halinde daha geri hizmetlere çekilmelidir. Başarılı olan okullar ve okul öğretmenleri de mükafatlandırılmadır.Ancak bu değerlendirmeler ciddi kritelere dayanmalıdır. Hatta bazı okullar özelleştirilmeli ve okula giden öğrencilerin parası devlet tarafından karşılanmalıdır.Devlet şehir merkezlerindeki üç beş okulun eğitim işlerini özel sektöre verebilir. Bu okullara giden öğrencilerin parasını karşılar. Böylelikle devletin eğitim masrafı da azalır. Eğitimde kalite ve verimlilik artmış olur. Bugün bir Anadolu Lisesi öğrencisinin devlete maliyeti yaklaşık 5 bin TL civarındadır. Halbuki devlet bu paradan daha azını özel okullara verip öğrencilerin daha kaliteli eğitim almalarını sağlayabilir. Bugün öğrencilerin ve velilerin birçoğunun devletin okuluna ve öğretmenine güvenmeyip, dershanelerde çare araması bence de çok garip bir durumdur.
*Sayın Veysel Karakaş sizce eğitim sistemimiz düzelebilir mi?
İnşallah düzelecek.Ben yeni Milli Eğitim Bakanından bu konuda cesur adımlar atmasını bekliyorum. İlk işaretler bence olumlu.
*İleriye yönelik hedefiniz nedir acaba?
Yine eğitimin içinde olmak. Zirveye Yükseliş adıyla özel bir lise açmak. Ama bu arada eşim ve çocuklarımla uzunca bir yaz tatili yapabilmek.

