BERLİN (AA) – Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya'da yaşayan Türk kökenlilerden ülkeye yüksek derecede sadakat geliştirmelerini beklediklerini söyledi.

Merkel, "Passauer Neuer Presse" gazetesine verdiği röportajda, ifade ve gösteri özgürlüğünün Almanya'da herkes için geçerli olduğunu ancak görüş ayrılıklarının barışçıl bir şekilde ortaya koyulması gerektiğini belirtti.

"Uzun süreden beri Almanya'da yaşayan Türk kökenlilerden ülkemize yüksek derecede sadakat geliştirmelerini bekliyoruz." diyen Merkel, bunun karşılığında onların sorunlarını dinlemeye ve anlamaya çalıştıklarını, bunun için de göçmen dernekleriyle yakın temasta olduklarını kaydetti.

- AB ile Türkiye arasındaki sığınmacı anlaşması

Avusturya ve kendi partisinden, Avrupa Birliği'nin (AB) sığınmacılara ilişkin Türkiye ile yapılan anlaşmanın feshedilmesi yönünde yapılan çağrıların bulunduğunun hatırlatılması üzerine Merkel, AB içinde, dış sınırlarının korunmasına ihtiyaç duyulduğu konusunda hemfikir olunduğunu, özellikle deniz sınırlarında sahilin karşı tarafındaki ülke ile iş birliği yapmadan bu korumanın mümkün olmayacağını ifade etti.

"İnsanları denizin ortasında kendi kaderlerine bırakamayız." ifadesini kullanan Merkel, Türkiye ile yapılan anlaşmanın benzerinin Kuzey Afrika’daki ülkelerle de yapmak zorunda oluklarını aktardı.

Bu anlaşmaların sığınmacıların çıkarına da olduğunu vurgulayan Merkel, “Türkiye ile yapılan anlaşma hala doğru. Bunun devam etmesi için çalışmamız lazım." şeklinde konuştu.

"Vize serbestisinin gerçekleşmemesi ve (Türkiye ile) AB'ye üyelik müzakerelerin sürdürülmemesi durumunda Türkiye’nin bu anlaşmayı feshetmesi konusunda endişeler ne kadar yüksek?" şeklindeki soruya karşılık da Merkel, "Biz taahhütlerimizi yerine getireceğiz ancak vize serbestisi için de belli koşullar var ve bunlar henüz yerine getirilmedi." ifadesini kullandı.

Merkel, söz konusu anlaşmanın başarısız olması durumunda AB’nin buna hazırlıklı olup olmadığı sorusuna "Avrupa’da biz, anlaşmanın işlemesi için yoğun bir şekilde çalışıyoruz.” cevabını verdi.

Merkel, ancak bundan bağımsız olarak Avrupa’daki "iltica sisteminin" oluşturulmasında istenilen durumda olmadıklarını da kaydetti.

- Halep'teki durum

Suriye’deki iç savaşa da değinen Merkel, "Halep’te yaşananlar dehşet verici, bir insani felaket." değerlendirmesinde bulundu.

Orada kalan az sayıdaki doktorun yardım çağrılarının sarsıcı olduğunu ifade eden Merkel, bundan dolayı Esed'in ve müttefiki Rusya’nın günde 3 saat çatışmaların durulması teklifinin hiçbir şekilde yeterli olmadığını belirterek, bu teklifi saygısız olarak nitelendirdi.

- Çifte vatandaşlık ve Burka yasağı

Merkel, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinde, kadınların vücudunu tümüyle kapatmasına (Burka) yasak getirilmesine ve çifte vatandaşlığın reddedilmesine ilişkin çağrıların bulunduğunun anımsatılması üzerine de lideri olduğu Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) her zaman genel bir çifte vatandaşlığına karşı çıktığını ve şimdiki yasal durumun da bunu öngörmediğini söyledi.

Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile yapılan koalisyon sözleşmesinde, Almanya'da yetişen insanların bir vatandaşlığı seçmelerini öngören "opsiyon modelinin" kaldırıldığına işaret eden Merkel, bunun dışında genel bir çifte vatandaşlık olanağının verilmesinin CDU/CSU ile yapılmayacağını kaydetti.

Burka konusunda anayasasının verdiği olanakları dikkatlice inceleyeceklerini belirten Merkel, yasağın hukuki olarak da geçerliliği olması gerektiğini ifade etti.

Merkel, vücudunu tümüyle kapatmalarının kadınlara topluma uyum sağlama fırsatı vermediğini de savundu.

AA