AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "Kuzey Irak'ta yaşanan referandum krizi bölgemizin bağrına yeni bir hançer saplama girişimidir"- "Etnik hırçınlıklar ve mezhebi husumetler üzerinden yanıbaşımızda kazılan, ateşini kin ve nefretin besle

TBMM (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak'ta yaşanan referandum krizinin, bölgenin bağrına yeni bir hançer saplama girişimi olduğunu belirterek, "Etnik hırçınlıklar ve mezhebi husumetler üzerinden yanıbaşımızda kazılan, ateşini kin ve nefretin beslediği bu çukura izin veremeyiz." diye konuştu.

Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bölgede çok kritik, gelecek asrı biçimlendirecek ehemmiyette gelişmeler yaşandığına dikkati çekti.

Türkiye'nin coğrafyası ve milletiyle bu gelişmelerin merkezinde yer aldığını vurgulayan Erdoğan, "Bin yıldır bu coğrafyada bizi yok etmek için sayısız teşebbüs olmuştur. Gördüğünüz gibi biz, devlet ve millet olarak hala dimdik ayaktayız hala bölgenin en önemli gücüyüz. Bizi tehdit edenlerin, bize kefen biçenlerin, hele böyle kriz dönemlerini fırsat bilerek sırtımızdan hançerlemeye kalkanların hiç birinin ise bu topraklarda esamesi okunmuyor, okunmayacaktır. Aksi yönde gayretler içerisinde girenlere, bu milletin bağımsızlığı ve geleceği için neleri yapabileceğini göstermek de boynumuzun borcudur." ifadesini kullandı.

Erdoğan, kimseyi tehdit etmek gibi bir niyetlerinin olmadığını belirterek, "Biz tüm samimiyetimizle ikaz görevimizi yerine getiriyoruz. Bu da ancak bir dostun bir başka dosta göstereceği türden bir yaklaşımdır. Atalarımızın 'dost acı söyler ama gerçeği söyler' ifadesinde yer aldığı gibi uyarılarımız acı olabilir ama hakikatin ta kendisidir." dedi.

- "Yeni bir hançer saplama girişimi"

Kuzey Irak'ta yaşanan referandum krizinin, bölgenin bağrına yeni bir hançer saplama girişimi olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Mesele, Kürtlerin hakları meselesi değildir. Tam tersine mesele, Kürtlerle Arapları,Türkmenleri, diğer grupları ve çevredeki ülkeleri sonu gelmez bir kavga, çatışma, hesaplaşma sürecine itmek isteyenlerin oyununa düşüp düşmeme meselesidir.

Etnik hırçınlıklar ve mezhebi husumetler üzerinden yanıbaşımızda kazılan, ateşini kin ve nefretin beslediği bu çukura izin veremeyiz. Irak ne tek başına Kürdün ne tek başına Arap'ın ne tek başına Türkmen'in değildir. Irak, tüm bu kesimlerin binlerce yıllık ortak geçmişinden süzülüp gelen bir kardeşlik iklimi içinde ortak bir gelecek inşa edilmesi gereken bir yerdir. Başka türlü bu topraklarda güvenlik, huzur, refah tesis edilemez. Kerkük türküleriyle büyümüş bir milleti 'Kerkük'teki birkaç bin Türkmen için...' diye başlayan cümlelerle tahkir etmek, kimsenin haddine değildir. Daha düne kadar, ayrı bir sünni Arap bölgesel yönetimi kurulması tartışılan Musul'un çevresindeki demografik yapıyı hiçe sayan bir girişim, kesinlike art niyetlidir. Elbette bölgemizde yaşanan krizi suhuletle, akılla, uzlaşmayla çözmek için her yolu sonuna kadar denedik, deniyoruz, deneyeceğiz. Devlet olmanın gerektirdiği vakardan, soğukkanlılıktan asla taviz vermeyeceğiz. Şimdilik sadece belirli alanlardaki ambargolarla yetiniyoruz. Bu artarak şüphesiz ki devam edecektir, eğer kendilerine gelmezlerse. Gelişmelere göre çok daha ileri adımları atmakta tereddüt etmeyiz."

-"Bizi seveni biz de severiz"

Erdoğan, gayet iyi giden bir ilişkiyi kendi elleriyle tahrip eden, bununla da yetinmeyip, dillerini, Türkiye'yi tehdit etmeye kadar uzatan Kuzey Irak yönetiminin, bir an önce aklını başına devşirmesini istedi.

Erdoğan, "Biz Kuzey Irak'taki tüm kardeşlerimizi Türkmen, Arap, Kürt demeden, kökenine, meşrebine bakmadan sevdik, seviyoruz. Onların da bizi aynı duygular içinde yaklaştıklarına inanıyoruz. Bizi seveni biz de severiz. Bize saygı duyana biz de saygı duyarız ama aksi olduğu zaman gereğini yaparız." dedi.

Geçmişteki tecrübelerinden asla tutulmadığını kendilerinin de bildikleri sözlere kanarak, kardeşlerinin ve komşularının hukukuna riayet etmeyenlerin akibetinin, hüsran olacağını belirten Erdoğan, "Yarın küresel bir çalkantı yaşandığında herkes dönüp kendi evine, yurduna, toprağına gidecek. Bizler ise burada yine yanyana yaşamaya, yüzyüze bakmaya devam edeceğiz. Bugün birilerine güvenerek aramızdaki birlikte yaşama hukukuna ihanet edenlerin, yarın dönüp bu kapıyı tekrar nasıl çalabileceklerini merak ediyoruz. Bu kapı tamamen kapanmadan uzatılacak her eli tutmaya hazır olduğumuzu burada bir kez daha belirtmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin ne zaman ileriye doğru bir adım atsa, bir hamle başlatsa, aynı sıkıntıyla karşılaştığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu sıkıntı, kesinlikle dışarıdan karşımıza çıkan, bizimle rekabet eden mücadele eden güçler değildir. Onlar zaten tabii olarak gerekeni yapıyorlar. Biz de planlarımızı bunları hesaba katarak gerçekleştiriyoruz. Bizim asıl sıkıntımız sürekli içeriden vurulmamızdır."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :