AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan ve Başbakan Yıldırım: (2)- "Türkiye laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Nokta. Rejime en büyük zararı yine rejimi ağzına sakız edenler veriyor"- "Ortada bir sandık var, siyasi rekabet havası da aldı başını gidiyor. Bu havaya kapılı

TBMM (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Nokta. Rejime en büyük zararı yine rejimi ağzına sakız edenler veriyor." dedi.

Yıldırım, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, anayasa değişikliği kanununa ilişkin, milletin kararının en doğru karar olduğunu belirtti.

Anayasa değişikliğine yönelik MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye çağrı yaptığını hatırlatan Yıldırım, "MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'ye, 'Ben parlamenter sistemin güçlenmesinden yanayım ancak 2007'de ortaya çıkan durum ve yapılan referandum sonrası cumhurbaşkanının doğrudan millet tarafından seçilmesiyle mevcut durum sürdürülebilir değil. Anayasanın mevcut durumla uygun hale getirilmesi şarttır. Parlamenter sistemi biz tek başına muhafaza edecek, güçlendirecek durumda olmadığımıza göre mevcut durumu anayasayla uyumlu hale getirmek için cumhurbaşkanlığı sistemine varız.' dedik. Birlikte teklif üzerinde çalıştık. Yapılan bu değişiklik bir uzlaşma metnidir." diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye ve MHP'li milletvekillerine teşekkür eden Yıldırım, MHP'nin, parti anlayışıyla değil "Önce ülkem ve milletim" anlayışıyla hareket ettiğini belirtti. MHP ve ülkücülerin, memleket meselesi söz konusu olduğunda parti hesaplarını bir kenara bıraktığını, geçmişte yaşanan krizlerde de ülkenin geleceği için bir duruş gösterdiğini, anayasa değişikliği konusunda da aynı duruşu gösterdiğini bildirdi.

Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ortada bir sandık var, siyasi rekabet havası da aldı başını gidiyor. Bu havaya kapılıp hiç kimse şunu unutmasın: Bu referandum 18 maddelik, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini, yargıyla, milletvekilleriyle ilgili hususları öngören bir anayasa değişikliği oylamasıdır. Bu bir genel seçim değildir. Öyle inanıyorum ki sadece AK Parti ve MHP seçmeni değil, diğer partilerin seçmenleri de Türkiye'nin geleceğini, bekasını ilgilendiren, Türkiye'nin daha hızlı Gazi Mustafa Kemal'in muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedeflerini gerçekleştirmesini sağlayacak bu değişikliğe yüksek oranda oy verecektir."

Vatandaşların, değişiklik öngören maddeleri okuyacağını ve inceleyeceğini vurgulayan Yıldırım, kendisinin de partililerle birlikte meydanlara inerek, değişikliğin Türkiye ve millet için ne anlama geldiğini anlatacağına dikkati çekti.

- "Referandum, ülkenin çağ atlaması meselesi"

Anayasa değişikliğinin, milletin lehine olduğunu belirten Yıldırım, şunları ifade etti:

"Milletimiz gidecek sandığa, gönül rahatlığıyla 'Evet' diyecek. O yüzden referanduma partiler cephesinden bakmak yanlış olur. Bu referandum ülkenin çağ atlaması meselesidir. Modern demokrasinin dinamikleriyle yoluna devam etme meselesidir. İşin özü budur. Darbe ürünü anayasalarla yıllarca öz vatanımızda parya olmadık mı? Bir anayasa yapılmış yasama organının asli görevi de bu anayasa için yama yapmak olmuş. Koca ülkenin anayasası adeta yamalı bohçaya dönmüş. Küresel hedefleri olan bir Türkiye için bu durum sürdürülebilir değil. İşte bu nedenle AK Parti burada elini taşın altına koydu, 'Artık söz milletindir, karar milletindir.' dedi."

Yıldırım, üstünlerin anayasasını korumak için değil milletin anayasasını oluşturmak için referanduma gidildiğine işaret etti.

Yıldırım, milli iradenin, 2007'de kendisini köşeye sıkıştırmaya çalışan ve vesayet odaklarına ilk cevabını 2014'te verdiğini ve sandığa giderek, Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanı seçtiğini hatırlattı.

- "En sevdikleri iş, korku senaryolarıyla milletin aklını karıştırmak"

Başbakan Yıldırım, milletin, "siyaset hokus pokusçularına" asla itibar etmeyeceğini, referandum süresince Türkiye'nin her yerine gideceklerini, ülkenin geleceğini aydınlatacak, Türkiye'ye yeni bir merhale sağlayacak bu tarihi fırsatı her yerde vatandaşlara anlatacaklarını bildirdi.

Neden "siyaset hokus pokusçuları" ifadesini kullandığını açıklayan Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bunlar bayılıyorlar, olmayan şeyleri var göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar. En sevdikleri iş, korku senaryolarıyla milletin aklını karıştırmak. Yağma yok, başaramazsınız. Çünkü bunlar samimi değil. Anayasa değişiklik teklifinin komisyonda görüşülmesinden bugüne kadar ne söylüyorlar: 'Üniter yapı bozulacak.' Değişiklik teklifimizde bugün olduğu gibi yine tek Meclis var. 'Rejim değişikliği olacak.' Dilimizde tüy bitti, 1923'te cumhuriyet kuruldu, bu mesele orada bitti ama şaşmayın, bunlar başörtüsü sorununda da aynı şeyi yaptılar, rejim meselesi dediler. Başörtü yasağının kaldırılmasına, rejim meselesi diyen de bunlar. Sorunu çözdük, rejim halen dimdik ayakta. Rejim sorunu diyorlar da asıl sorun rejim sorunu değil, zihniyet sorunudur. Zihniyeti eski Türkiye'nin antidemokratik labirentlerinde kaybolanlarla kaybedecek vaktimiz asla yoktur.

- "Eski alışkanlıkların ortadan kalkmasına razı olmuyorlar"

Yıldırım, Türkiye'nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Nokta. Oysa rejime en büyük zararı yine rejimi ağzına sakız edenler veriyor. AK Parti yargı gücünü de elinde toplayacakmış. Biz yargı, bürokratik vesayetin değil milletin gücü olsun istiyoruz. Gerisi lafügüzaf. Bizim değişiklik teklifimizde ne var? Bağımsız olan yargı ayrıca tarafsız olsun. Bundan niye rahatsız oluyorsunuz, yargının tarafsız olması CHP'yi niye rahatsız ediyor? Yargının bağımsız ve tarafsızca işlemesi, cumhurbaşkanı ve Meclis tarafından seçilen üyelerce sağlanacak. İlk defa, milletin iradesinin yansıdığı iki erk, yargı mensuplarını seçiyor. Bir kısmını Meclis, bir kısmını da cumhurbaşkanı seçiyor. Cumhurbaşkanını kim seçiyor? Millet. Meclisi kim seçiyor? Millet. Nasıl olacak peki? Milletin seçtiğini beğenmeyeceksin, vesayet odaklarının seçtiğine eyvallah edeceksin. Eski alışkanlıklar, hep vesayetle cumhurbaşkanı seçtirdikleri için eski alışkanlıkların ortadan kalkmasına razı olmuyorlar."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler