AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (1)

AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (1)

"Böylesine büyük bir afetle mücadele ederken vatandaşlarımızın hayatından daha kıymetli bir şey yoktur"- "Ülkemizin sağlık alanında gerçekleştirdiği devrimler ve bu köklü dönüşüm bugün bizi diğer ülkelere nazaran bu virüsle mücadele konusunda daha hazırlıklı hale getirmiştir"- "Ülkemiz salgınla güçlü bir şekilde mücadele ediyor"

ANKARA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin, "Böylesine büyük bir afetle mücadele ederken vatandaşlarımızın hayatından daha kıymetli bir şey yoktur." dedi.

Çelik, Kovid-19 salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında video konferansla gerçekleştirilen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında video konferansla yapılan toplantıya, MYK üyelerinin bir kısmının Ankara'da genel merkezden, bir kısmının da İstanbul İl Başkanlığı binasından iştirak ettiğini belirten Çelik, toplantıda iç, dış siyasi meselelerin koronavirüsle mücadele bağlamında tartışıldığını söyledi.

Ömer Çelik, "Özellikle Milli Eğitim'deki gelişmeler, Sağlık Bakanlığımızın, İçişleri Bakanlığımızın aldığı tedbirler kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. Arkadaşlarımızın çeşitli yerlerle olan temaslarında ortaya koydukları tespitler, sahadan bize yansıyanların değerlendirilmesi, not edilmesi, birtakım problemlerin çözümleriyle ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapıldı." diye konuştu.

Herkes açısından zorlu bir süreç olduğunu, küresel bir afetle karşı karşıya bulunulduğunu belirten Çelik, bütün dünyanın kendi imkanlarıyla buna cevaplar vermeye çalıştığını ifade etti.

"Türkiye de krizin başından itibaren kendi imkanlarıyla cevap veriyor." diyen Çelik, kayıplar için çok üzgün olduklarını dile getirdi.

Çelik, koronavirüs vakasına müdahale ederken virüse yakalanarak hayatını kaybeden Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu ve çok değerli öğrenciler yetiştiren Prof. Dr. Feriha Öz başta olmak üzere hayatını kaybeden bütün vatandaşlara rahmet, ailelerine başsağlığı, tedavi görenlere de şifalar diledi.

Bu afetler konusunda insanlığın çok eski tarihi ve birikimi olduğuna işaret eden Çelik, dünyanın yakın zamanda karşı karşıya kaldığı SARS, MERS, domuz gribi, ebola, zika virüsü gibi hastalıkların yaşandığını anımsattı.

Ömer Çelik, geçmişte bu virüslerin zengin ülkeleri vurmadığını, sadece Afrika ya da fakir bölgeleri vurduğu zaman insanlığın bu meseleyle çok büyük bir hassasiyetle ilgilenmediğini anlatarak, şunları kaydetti:

"Şimdi ise bütün dünyayı küresel olarak, zengin, fakir ayrıt etmeksizin, hiçbir ayrım gözetmeksizin vuran çok tehlikeli bir salgın söz konusu. Bu hayat tarzlarımız, dünyanın nizamı üzerinde yeni düşünceler geliştirmemiz de gereken bir döneme işaret ediyor, bize birtakım uyarılarda bulunuyor. Bir yandan koruyucu sağlık hizmetleri artıyor, tıp ilerliyor bir yandan da teknolojik gelişmelere, yağmur ormanlarının yok edilmesi, vahşi alanların yok edilmesine bağlı olarak yeni hastalıklarla da karşı karşıya kalınıyor. Virüslerin mutasyona uğradığı, karakter değiştirdiği ile ilgili çalışmalar yapılıyor."

- "Şehir hastanelerinin varlığı, büyük bir güvence teşkil etmektedir"

Türkiye'nin bu afet karşısında bütün tedbirleri yürürlüğe koyduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu:

"17 yılda ülkemizin sağlık alanında gerçekleştirdiği devrimler ve bu köklü dönüşüm bugün bizi diğer ülkelere nazaran bu virüsle mücadele konusunda daha hazırlıklı hale getirmiştir. Türkiye bu sürece, olabilecek en hazırlıklı şekilde mücadelesini sürdürerek cevap vermektedir. Bugün şehir hastanelerimizin varlığı, böyle bir küresel afet karşısında ihtiyaç duyulan yatak kapasitesini, vatandaşlarına götürülecek sağlık hizmetini sağlama bakımından şehir hastanelerinin varlığı, büyük bir güvence teşkil etmektedir. Aynı şekilde çok sayıda, Türkiye'deki sağlık hizmeti kalitesinin artırılmasına dönük olan tek yataklı odaların çeşitli hastanelerde hayata geçirilmiş olması bugün bunların izolasyon, karantina merkezi olarak kullanılması gibi bir altyapıyı da elimize sunmaktadır."

Çelik, bu sürecin başından itibaren bugüne gelindiğinde, çok kafa karıştıran, can sıkıcı, virüsle mücadeleye odaklanmak yerine başka meseleye odaklanan birtakım yaklaşımlar karşısında hafızanın tazelenmesinde fayda olduğunu belirtti.

Koronavirüsün ilk olarak Aralık 2019'da Çin'in Vuhan kentinde görüldüğünde dünyada hiç kimsenin bunun bu kadar yayılacağını tahmin etmediğini belirten Çelik, daha sonra Tayland, Japonya, Amerika'da, Avrupa'da ise ilk olarak 27 Ocak'ta Fransa'da tespit edildiğini anlattı.

Bunun karşılığında ülkelerin çeşitli karantina önlemleri aldığını ve ulaşım seferlerine kısıtlamalar gibi tedbirler getirildiğini ifade eden Çelik, şubatın üçüncü haftasından itibaren İran ve İtalya'da virüsün hızla yayıldığını anımsattı.

Virüsün daha sonra dünyanın her tarafında görülmeye başladığına işaret eden Çelik, martın ilk haftasından itibaren İran ve İtalya'da ciddi sayıda ölüm haberleri alındığını söyledi.

- "Ülkemiz de güçlü bir şekilde bununla mücadele ediyor"

Çelik, 11 Mart'ta da Dünya Sağlık Örgütünün koronavirüs pandemisi ilan ettiğini anımsatarak, "Şimdi gelinen noktada dünyada hastalığa yakalanan sayısı 1 milyonu, hayatını kaybeden sayısı 50 bini geçmiş durumdadır. Ülkemiz de güçlü bir şekilde bununla mücadele ediyor." dedi.

"Yeterli tedbir alınıyor mu?", "Bu tedbirler daha önce alınabilir miydi?", "Tedbirler konusunda eksik mi var?" gibi zaman zaman "sorumsuzluğa" varan birtakım eleştirilerle karşılaştıklarına değinen Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Böylesine büyük bir afetle mücadele ederken, vatandaşlarımızın hayatından daha kıymetli bir şey yoktur. Bütün mücadelemizin, vatandaşlarımızın hayatını korumaya sarf edilmesi konusunda büyük bir hassasiyetle bu mücadele verilmektedir. Türkiye süreci baştan itibaren ciddiye almıştır. Salgınla ilgili bütün gelişmeler, bütün birimler tarafından yakından izlenmiştir. Daha dünya salgını ciddiye almazken, sadece Çin düzeyinde bir salgın olarak algılarken, Türkiye ilk aralık ayında gözüktükten sonra ocak ayında Sağlık Bakanlığı bünyesinde bir operasyon merkezi kurmuştur. 10 Ocak'ta Türkiye Bilim Kurulunu oluşturmuştur. Henüz Dünya Sağlık Örgütünün tavsiyeleri ilan edilmeden önce Türkiye, birtakım tavsiyeleri yürülüğe koymuştur."

Çelik, bu süreçte Kovid-19 hastalığıyla ilgili rehberin hazırlanması, yolcuların taramadan geçirilmesi, Çin'deki vatandaşların askeri uçakla Türkiye'ye getirilerek karantinaya alınması, seyahat kısıtlamaları, sahra hastanelerinin kurulması gibi tedbirleri kronolojik olarak hatırlattı.

"Dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşlarımızın sağlığını, iyiliğini düşündüğümüz, bu gelişmeler karşısındaki hızlı hareket tarzıyla bir kere daha ortaya çıkmıştır." ifadesini kullanan Çelik, 10 Mart'ta ilk defa Avrupa'dan gelen bir vatandaşta Kovid-19 testinin pozitif çıktığını anımsattı.

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı