AK Parti Konya Milletvekili Altunyaldız gündemi değerlendirdi

AK Parti Konya Milletvekili Altunyaldız gündemi değerlendirdi

"Türkiye ekonomisi üretim, ihracat ve istihdam odaklı, reel tüm boyutlarıyla tüm kesimlere büyümenin faydalarını, yararlarını hisseden, hissettiren bir büyüme gösterdi."

AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, AK Parti İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında ülke ve Konya gündemini değerlendirdi. Altunyaldız’a basın toplantısında İl Yönetim Kurulu üyeleri Mehmet Akif Ortagedik ve Feride Ersöz eşlik etti. Türkiye ekonomisi bildiğiniz gibi 2017 yılı performansıyla Dünya’da en yüksek oranda büyüyen ekonomi olacak diyen AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, ‘İnşallah bu ay içerisinde 2017 yılı büyüme rakamlarımızda ortaya çıkmış olacak ve bizim ve herkesin beklentisi yüzde yedinin üzerinde ve Dünya’da en yüksek oranda büyümeyi gerçekleştirmiş olacağız. Bunun yanında Türkiye özellikle yine 2017 yılında 1 buçuk milyonun üzerinde oluşturmuş olduğu istihdamla yine Dünya’da istihdam konusunda en fazla mesafe alan ülke oldu. Toplam Avrupa Birliği’nde 28 ülke bir yılda 1,9 milyon istihdam oluştururken Türkiye tek başına 1,6 milyon istihdam oluşturdu. Dolayısıyla bu son derece önemli bir gelişme burada şunu söylemek istiyorum. Yani Türkiye ekonomisi üretim, ihracat ve istihdam odaklı bir anlamda reel tüm boyutlarıyla; tüm kesimlere büyümenin faydalarını, yararlarını hisseden hissettiren bir büyüme gösterdi. İnşallah Türkiye büyüme hedeflerine bu yıl devam edecek. 2018 yılında büyüme hedefimiz yüzde 5 buçuk… İnşallah 2017’deki bu büyümenin ortaya koyduğu bu ivmenin de etkisiyle 2018 hedefimize de ulaşacağız. 2018 ihracat rakamlarımızda en az 170 milyar dolar civarında olmasını bekliyoruz’ dedi.

‘DÜNYA YEPYENİ BİR DÖNÜŞÜM SÜRECİ GEÇİRİYOR’

Sözlerinin devamında Altunyaldız; ‘Dünya yepyeni bir dönüşüm süreci geçiriyor. Üretimler dönüşüyor. İstihdam kalıpları dönüşüyor. Rekabet dönüşüyor. Özellikle robotik teknolojiler, artırılmış gerçeklikler, sanal gerçeklikler, makine öğrenimi ve özellikle bütün bunların bir araya gelmesini birbiriyle etkileşimini sağlayacak olan nesnelerin interneti; ayrıca veri analizi dediğimiz artık her şeyin veriye dayalı olarak yönetilmesi… Eğer bütün bu hadiseleri yönetmek konumundaysanız kendinizi buna hazırladıysanız bu yeni dönüşümün bütün bu değişimin bir anlamda avantajlısı olursunuz. Bir anlamda avcısı olursunuz. Rekabette öne çıkarsınız. Aksi halde maalesef kaybedenlerden olursunuz. İşte Türkiye Cumhuriyeti tüm ekonomik kurumlarıyla, tüm özel sektörüyle, tüm müteşebbisiyle bu yeni dönüşüm dalgasını yönetmek ve o süreci yöneten avantajlı çıkan, rekabette öne çıkan ülke olmak için tüm gayretiyle çalışıyor’ dedi.

‘EĞER KÜRESEL OYNAMAZSAK YEREL KALIRIZ VE BÜYÜMEKTE ZORLANIRIZ’

Artık robotik teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte bugün ki işlerimizi önümüzdeki yıllarda tahminlerimize göre yüzde kırkının robotlar tarafından yapılacağı ön görüldüğünü ifade eden  AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, ‘Yüzde kırkı robotlar tarafından yapılacaksa insanlar tamamen işsiz mi kalacak. Hayır, dolayısıyla teknoloji gelişirken bir taraftan bazı işleri robotik alana doğru aktarırken bugün öngörmediğimiz işler de piyasaya gelerek yepyeni iş dalları ortaya çıkacak. Bunun içinde ortaya çıkan temel unsurlar var birinci unsur, özellikle tüm Kobilerimizin çok iyi hazırlanması lazım. Nitelikli insan kaynağına mutlaka ve mutlaka özen göstermemiz, onlara gerekli maliyetlerine katlanmamız, firma yapılarını güçlendirmemiz ve firma yapılarını daha kurumsal daha proaktif yapılara dönüştürmemiz gerekiyor. Bu da daha çok mali gücüde gerektiriyor. Türkiye dünyadan farklı olarak özel sektörün finansmanını ağırlıklı olarak yüzde seksen civarında bankalardan temin ediyor. Ama diğer sermaye piyasası enstrümanlarını daha az kullanıyor. Dünyaya baktığımız zaman bu banka kredileri yüzde kırk veya ellilerdedir. Diğer piyasa enstrümanları diğer yüzde elliyi falan oluşturur o yüzden firmalarımızın kesinle yurt içi veya yurt dışı kaynaklarda güçlenmeleri ve yeni dönüşüm hareketini yönetmeleri e bu atılımın öncüleri olmaları için ortaklılara girip pastaları büyütmeleri lazım. Kredi yerine ortaklıklara girmeleri lazım ki bu maliyetsiz bir şeydir. Daha çok büyümeyi teşvik eden ve şuan için finansman maliyetinizi neredeyse sıfıra indirgeyen bir yapıdır. Artık kültür olarak da mutlaka şundan vazgeçmeliyiz. Artık küçük değil büyüterek bizim olsun. Paylaşarak bizim olsun. yani pastanın küçüklüğünden değil artık paylaşılan ve büyütülen pastadan bahsediyoruz. Artık dünya konvektörü de bunu gerektiriyor. Dolayısıyla artık yeni dönemdeki bu gelişmeleri izleyebilmek, sonuç alabilmek için kendimizi çalışma kültürümüzü buna doğru dönüştürmemiz gerekiyor. Bir diğer konu bütün bunları yaparken özellikle çok esnek kurumsal yapılara ihtiyacımız var. Biz hükümetimizin hazırladığı ve komisyonumuzdan geçen Ar-Ge form paketi ve reform paketiyle birlikte geçirmiş olduğumuz aslında ikinci bir parametredir. Üçüncü parametrede küresel oynamak zorundayız.  Eğer küresel oynamazsak yerel kalırız ve büyümekte zorlanırız. Aslında şuan her ne kadar küresel olarak ABD’nin başlattığı ticaret bir savaş ortaya çıkmış olsa da özellikle tüm insanlık hayatı boyunca insanlığa zenginlik ve refah katmıştır. Küresel krize kadar ticaret dünya milli gelirinin neredeyse iki katı büyümüş ve bu anlamda da ticaret dünyanın pek çok ülkesine refah taşımıştır. Önemli olan burada adil ticarettir. Birilerinin diğerlerini sömürmemesidir. Yani büyüğün küçüğü sömürdüğü ya da büyüğün küçüğü yuttuğu bir sistemden bahsetmiyoruz. Hatta küçük ekonomilere dönük daha avantajlı ticaret şartlarından bahsediyoruz. Çünkü dünya zenginliğinin neredeyse yüzde doksandan fazlası dünyadaki nüfusun sadece yüzde üçü ile beşi arasında paylaşılır. O zamanda refahında tüm dünyaya paylaşılması lazım. İşte bu yüzden adil ticaretten bahsediyoruz. Adil bölüşümden bahsediyoruz. Ticaretin engellenmesinden değil önünün açarak ama adil ve sürdürülebilir bir ticaret düzeninden bahsediyoruz. İşte Türkiye bu anlamda hem ticaretin öncüsü olmak hem müteşebbisin öncüsü olmak hem ekonomiyi özel sektör bazlı büyümek gibi bir strateji kesintisiz ve garantili bir şekilde sürdürmeye devam edecek’ dedi.

‘AK PARTİ HÜKÜMETLERİ ÖZEL SEKTÖR ODAKLI BÜYÜMEYİ LİBERAL EKONOMİYİ BENİMSEMİŞTİR’

AK Parti hükümetlerinde başından beri Cumhurbaşkanımızın önderliğinde AK Parti hükümetleri özel sektör odaklı büyümeyi liberal ekonomiyi benimsemiş ve bunu istisnasız ve kesintisiz bir şekilde uygulayan bir hükümet olduğunu belirten Ziya Altunyaldız; ‘Bunu kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir. O zaman buradaki özel sektöre düşen görev de ortaya çıkarmış olduğumuz düzenlemeleri hakkıyla kullanabilecek yapıları mutlaka yapmış omları gerekmektedir. Diğer taraftan işte bütün bunları yaparken Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri’nde de önemli bir noktaya geldik. Şuan Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri’nde bine yaklaştık. Bunu son derece önemsiyorum. Üniversite sanayi işbirliğinden artık kavramdan pratiğe dönüştüğünü görüyoruz. Artık birlikte çalışabilecek bir zemin oluştuğunu görüyoruz.  Üniversitelerin sanayilerle ile birlikte çalıştığı bir düzlemi yakaladık. Yeterli miyiz? Hayır değiliz. Özellikle üretim ekonomisini bilgi ve teknoloji ile birleştiremezsek onu tasarım merkezine alıp inovasyon ekonomisine ve makro ekonomisine geçemezsek arzu ettiğimiz hedeflere ulaşmamız mümkün olmaz. Bu yüzden vizyonumuz bütün bunları gerçekleştiren refahı yayan Türkiye Cumhuriyeti’ni en büyük ilk on ekonomisi arasına sokmak ve küresel marka ve inovasyon ekonomisini gerçekleştirmektir’ ifadelerini kullandı. Ferit Hepokur-Memleket

Etiketler :