Ahmet Köseoğlu yazdı: BU ŞEHİR ORUÇ TUTAR...

Ahmet Köseoğlu yazdı: BU ŞEHİR ORUÇ TUTAR...

Ahmet Köseoğlu 'oruç tutan şehirleri' ve 'şehri tutan oruçları' yazdı...

Bu şehrin sokakları oruç tutar, vicdan terk edip gitmesin diye;
Bu şehrin ağaçları oruç tutar, bengisu pınarları sulasın diye;
Bu şehrin çiçekleri oruç tutar, burcu burcu kokan pideler hanelere dağılsın diye;
Bu şehrin parkları oruç tutar, genci yaşlısı huşu ile tefekküre dalsın diye;
Bu şehrin güvercinleri oruç tutar, hu deyip Kubbei Hadra sema etsin diye;
Bu şehrin dağları oruç tutar, batan günle iftar doğan günle niyet olsun diye;
Bu şehrin camileri oruç tutar, her günün beş vakit kadri bilinsin diye;
Bu şehrin minareleri oruç tutar, ışıl ışıl şerefeleri bir’liği göstersin diye;
Bu şehrin sebilleri oruç tutar, kirlenen ruhlar temizlensin diye;
Bu şehrin vakıfları oruç tutar, açta açıkta kimse kalmasın diye;
Bu şehrin bedesteni oruç tutar, iskemleyi dükkân kapısına koyup cemaate yetişsin diye;
Bu şehrin tramvayı oruç tutar, ihtiyarı gencine yerini ikram etsin diye;
Bu şehrin otobüsleri oruç tutar, durakta, arada yolcu kalmasın diye;
Bu şehrin trafiği oruç tutar, sıkışıklık sabrına gölge düşürmesin diye;
Bu şehrin sanayisi oruç tutar, üretimi sahur bereketine çoğalsın diye;
Bu şehrin marketleri oruç tutar, gıda paketleri infak olup sessizce uçup gitsin diye;
Bu şehrin fırınları oruç tutar, kanaatin ne büyük servet olduğunu anlasın diye;
Bu şehrin berberleri oruç tutar, sohbet uzasın muhabbet artsın diye;
Bu şehrin lokantası oruç tutar, yolcusu mukimi bayramı iftarla yapsın diye;
Bu şehrin gazeteleri oruç tutar, ramazan aşkına sayfalar yıl boyu temiz dolsun diye;
Bu şehrin radyoları oruç tutar, mukabele halkaları oluşsun diye;
Bu şehrin televizyonları oruç tutar, cüz’ler ayet ayet gönüllere insin diye;
Bu şehrin insanları oruç tutar, kötülüğe kalkan iyiliğe reyyan açılsın diye;
Bu şehrin insanı oruç tutar, oruç kendini tutsun diye;
BU ŞEHİR ORUÇ TUTAR, ŞEHRİ ORUÇ TUTSUN DİYE.