Adalet Bakanı Bozdağ hakkındaki gensoru

Adalet Bakanı Bozdağ hakkındaki gensoru

Bozdağ: (2)- "Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsına karşı itibarsızlaştırma konusunda ne kadar büyük kampanyalar yürütürseniz yürütün, netice alamazsınız. Çünkü milletin kalbinde sevgisi olanı, o kalbi sökmeden yok edemezsiniz"- "Şimdi gruplar, Sayın Cumhurbaş

TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsına karşı itibarsızlaştırma konusunda ne kadar büyük kampanyalar yürütürseniz yürütün, netice alamazsınız. Çünkü milletin kalbinde sevgisi olanı, o kalbi sökmeden yok edemezsiniz." dedi.

Bozdağ, TBMM Genel Kurulunda, HDP'nin hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde hükümet adına konuştu.

Muhalefet milletvekillerinin kendisinin, geçmişte sosyal medyada yaptığı bazı paylaşımları gündeme getirmesi üzerine Bozdağ, "Çok net söylüyorum. Bu konu siyasi polemik konusu değildir. 'Dün siz şu lafı söylediniz. Bugün bu lafı söylediniz' diye defter açarsanız ben size de çok laf söylerim, siz de bana çok laf söylersiniz." diye konuştu.

Bozdağ, şöyle devam etti:

"Onun için diyorum ki gelin yargı konusunda dün kim ne söyledi, bugün ne söylüyor yarıştırmasını bir tarafa bırakalım. Yargımızın bağımsız ve tarafsız olması için parlamentonun el birliğiyle yasa dışı bir yapılanmaya karşı mücadele etmemiz lazım. Aksi takdirde bu yaptıklarınız sadece yargıya gölge düşüren pek çok olumsuzluklara vesile olanlara güç verir, güç. Onun için gelin beraber olalım. Bu mücadele, bu parlamentonun, ortak sorumluluğunda yapılması lazım. Sadece Adalet Bakanının, sadece hükümetin değil, hepimizin ortak mücadelesi lazımdır."

Özel yetkili mahkemeleri ve DGM'leri kaldırdıklarını, sulh ceza hakimliğini kurduklarını hatırlatan Bozdağ, Yargıtay'ın sulh ceza hakimliğinin kurulması yönündeki görüşünü okuyarak, bu konuda HSYK'nın da övgü de bulunduğunu, AB ile ilgili bildirilerde de buna ilişkin övgülere yer verildiğini hatırlattı.

Bozdağ, "Ne zaman sulh ceza hakimliği kötü oldu biliyor musunuz? Biz sulh ceza hakimliğini kurduktan sonra paralel yapı bir kara propaganda başlattı. 'Bu şunun için kuruldu, bu bunun için kuruldu'. Herkes övüyor. Yargıtay 'doğru' diyor. HSYK 'doğru' diyor. AB 'doğru' diyor. Anayasa Mahkemesine gidiyor, Anayasa Mahkemesi 'doğru' diyor, 'hukuka uygun' diyor. Ama bakıyorsunuz, bir paralel iftira çerçevesinde bu mahkemelere, hakimliklere, yapılmayan kötülük, yapılmayan haksızlık kalmadı." değerlendirmesinde bulundu.

Bekir Bozdağ, şöyle devam etti:

"Tutuklama evresinde verilen kararları, konuda uzman birinin incelemesi, soruşturma evresinde hakimlikle ilgili bütün kararları belli bir hakimin vermesi son derece önemlidir. Uzman, sadece o konulara bakıyor. Ama eskiden yargılama yapıyor, başka iş yapıyor, bu arada da tutuklama veya diğer tedbir kararlarına ilişkin kararlar veriyor. Onun için yaptığımız bu düzenleme Anayasa'nın ruhuna da uygundur, lafzına da uygundur, hukuk devletine de uygundur, ama paralel devlet yapılanmasının lafzına, ruhuna, onlara tabi onlara uygun değildir. Ama millete uygun bir düzenlemedir."

- "Oralarda Cumhurbaşkanına hakareti ibadet sayan vatandaşlar yok"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kendisinin, Anayasa Mahkemesi kararlarına dönük eleştirileri üzerine kıyamet koparıldığını ifade eden Bozdağ, "Eleştirilmez kutsal metinler değildir. Mahkeme kararlarını eleştirmek, demokratik bir haktır. Ben de Adalet Bakanı olarak, siz de bir mahkeme kararına dair eleştiriniz varsa bunu söyleyebilirsiniz. Bizim eleştirdiğimiz nedir? Anayasa ve yasalara uyma konusundaki en hassas olması gereken yerin, bu hassasiyeti göstermediği yönündedir." ifadesini kullandı.

Adalet Bakanı Bozdağ, şunları kaydetti:

"Şimdi anayasa ne diyor? Diyor ki 'Onun kanuni yollarını da gözetilmesi gereken hususlar görüşülemez'. Ne diyor? 'Bölümler ancak bunu görüşebilir'. Genel Kurul da bunu görüşemez. Ama şimdi içtüzükte değişiklik yapılmış olsa görüşülüyor. Sadece kanun yolu tüketilmiş konular gidebilir. İşin esasına girip karar veriyor. Onun için ben diyorum ki ben yetkimi aştığımda beni eleştirin, yanlış yaptığımda beni eleştirin. Ama bir mahkeme yanlış yaptığı zaman da onu eleştirmeniz lazım. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurular, Anayasa Mahkemesini ilk derece mahkemesi yapmaz, temyiz mahkemesi yapmaz, süper temyiz mahkemesi yapmaz. Onun yetkisinin sınırı bellidir. O sınırın içerisinde kaldığı zaman elbetteki bizim saygımız sonsuzdur. Başka bir şey söyleyebilir miyiz? Ama sınır aşıldığı zaman da buna dair eleştirimizi bizim yapmamız, en doğal demokratik hakkımızdır."

Cumhurbaşkanının, Anayasa'nın 104. maddesine göre Türk birliğinin birliğini temsil ettiğini ve Anayasa'nın uygulamasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını da gözettiğini dile getiren Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanının, Anayasa'nın doğru uygulanmasını gözetmesi, Anayasa tarafından ona verilmiş bir anayasal vazifedir. Onu yapmıştır" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştirilerin de Meclis'te dile getirildiğini anımsatan Bozdağ, TCK'nin 299. maddesinde yer alan hususların, sadece Türkiye'nin hukukunda yer almadığını, benzer şekilde başka ülkelerin hukukunda da bu konunun suç olarak tanzim edildiğini dile getirdi.

Bozdağ, "İtalya'da 1 ila 5 yıl arasında hapis cezası, Polonya'ya da 3 yıla kadar hapis, Almanya'da 5 yıla kadar hapis, Yunanistan'da, İzlanda'da, Portekiz'de, Slovenya'da, Norveç'te suçtur ve pek çok AB üyesi ülkesinde suçtur. Peki oralarda niye bu kadar yok? Oralarda toplum, Cumhurbaşkanına hakareti ibadet sayan ve bununla ilgili kampanyalar başlatan vatandaşlar yok." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi gruplar, Sayın Cumhurbaşkanımızın aleyhine kampanyalar başlatıyorlar. 'Cumhurbaşkanı aleyhine bir görüş söyledi tutuklandı, bir görüş söyledi dava açıldı. Adalet Bakanı izin verdi'. Bakın söylenen sözler burada. 'Tweet atıldı, başına gelmedik kalmadı'. Yahu, tweet attı diye kimseye bir şey yapılmıyor, eleştirdi diye kimseye bir şey yapılmıyor. Ya ne yapıyor? Sinkaflı küfürler yazıyor. Benim yüzüm kızarıyor okuyamıyorum. Bak hep kızarmış burada. İsteyenlere vereyim. Sizin ananıza, sizin eşinize, sizin bacınıza, sizin çocuklarınıza, sizin geçmişinize sinkaflı küfür yapmak, bu milletin ahlakına uygun mu, hukukumuza uygun mu, siyasi eleştiri mi, doğru bir şey mi? İnsan utanır biraz yahu. Bunları biz savunmuyoruz, himaye etmiyoruz. Benim yüzüm kızarıyor, okuyamıyorum. Ama şimdi, bakın, dört bir yandan Sayın Cumhurbaşkanımızın aleyhine bir itibar suikastı çerçevesinde kampanyalar yürütülüyor."

- "Siz bu milletin kalbini sökemezsiniz"

Venedik Komisyonu Başkanının, TCK'nin 299. maddesi ile ilgili inceleme yapmak üzere Türkiye'ye geleceğini kaydeden Bozdağ, "299. madde Venedik Komisyonu'nun görevine girer mi? Anayasa değil. Avrupa Konseyi karar verdi, 'Girer'. Dünyanın hangi ülkesinde bu maddelerin incelemesine dair kararlar verdi? Yok. Bizim hukukumuza bu madde 2004'te mi geldi? Hayır. 1925'te yürürlüğe girmiş bulunan TCK içinde bu madde var mı? Var. 90 yıldan fazladır uygulanıyor mu? Uygulanıyor. O zamandan bugüne kadar uygulayanlar bunun Anayasaya aykırılığını iddia etmeyi bir bir gün olsun akıllarına getirdiler mi? Getirmediler. Çünkü Anayasa'ya aykırı bir şey yok." dedi.

Bozdağ, "Ama maalesef bugün başka bir noktaya geldik, getirilmek isteniyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsına karşı itibarsızlaştırma konusunda ne kadar büyük kampanyalar yürütürseniz yürütün, netice alamazsınız. Çünkü milletin kalbinde sevgisi olanı, o kalbi sökmeden yok edemezsiniz. Siz bu milletin kalbini sökemezsiniz. Ne zaman yaparsanız yapın netice alamayacaksınız. Allah'ın izniyle bu millet kimi seveceğini, nasıl seveceğini her zaman bildiği gibi bundan sonra da bilmeye devam edecektir" diye konuştu.

Gensoruda dile getirilen, sokağa çıkma yasakları ve diğer konularla ilgili süreçlerin tamamının Türkiye'de hukuka uygun bir şekilde yürüdüğünü belirten Bozdağ, "Türkiye'nin terörle mücadelesi hukuk devleti ilkelerine uygun bir şekilde yürümektedir. Dünyada terörle mücadele eden ülkeler arasında mücadelesini hukuka azami riayetle sürdüren yegane ülke Türkiye'dir" ifadesini kullandı.

Fransa'da terör saldırısı olduğunda bu ülkenin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini askıya aldığını hatırlatan Bozdağ, "Peki Fransa'da bu terörle mücadele karşısında ne diyorlar, Türkiye'de ne diyorlar? Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini askıya aldı mı? Almadı. Ona uygun bir şekilde vazifemizi yapıyoruz, mücadelemizi yapıyoruz. Anayasa Mahkemesi'ne gitti mi? Gitti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitti mi? Gitti. Hem Anayasa Mahkemesi, hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bu konuları esastan reddettiler. Beş dosyada AİHM tedbir kararı verdi. Daha sonra onları da kaldırdı. Şu anda tedbir kararı verilmiş bir tane dosya yok." dedi.

Bir hukuksuzluğun olmadığını vurgulayan Bozdağ, şunları söyledi:

"Hukuksuzluk barikat kurmaktır, hendek kazmaktır, bomba atmaktır, sivil insanlara, askere, polise kurşun yağdırmaktır. Teröristleri sivil vatandaş gibi göstermek için kapı kapı gezip bu kürsüyü kullanmaktır. Ayıp olan budur, yanlış olan budur. Biz kimin terörist olduğunu gayet iyi biliyoruz. Askere, polise silah doğrultan, roket atan, bomba atan, mayın koyan… Allah aşkına buna karşı asker gülle mi gidecek? Ya sen bana bomba attın, bak, bir sürü kardeşim şehit oldu. Ona öyle mi bakacak? Ne yapacak? Ona hak ettiği dilden cevap verecek. Yapılan budur. Teröristlere ve terör örgütüne, onu destekleyenlere hak ettikleri dilden, bundan sonra da teröristlerin hak ettiği dilden konuşmaya kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Bu haksız ve yersiz gensoruyu yüce Meclisin vicdanlarına bırakıyor."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan ise Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın geçmişte Twetter hesabından attığı bazı mesajları okudu. Tezcan, "Biz dün ne söylediysek bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Dün Sayın Genel Başkanımız, Fethullah Gülen'in devleti teslim almaya kalktığını söylediği zaman onunla paralel yürüyen sizdiniz, karşı çıkan bizdik, bugün de karşı çıkan biziz. Bizim defterimizde kara sayfa yok, hangi defteri açarsanız açın kara sayfa sizin defterinizde." görüşünü savundu.

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise gensoruda sordukları sorulara bir cevap alamadıklarını savundu.

Gensoru önergesinin gündeme alınması, yapılan oylamanın ardından kabul edilmedi.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :