Adalet Bakanı Bozdağ gazetecilerle buluştu

Adalet Bakanı Bozdağ gazetecilerle buluştu

Bakan Bozdağ: (1)- "(Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas'a gönderdiği mektup) Şu anda pek çok ülkede terör örgütlerinin oluşturduğu algı operasyonları üzerinden Türkiye değerlendirmeleri yapıldığını görüyoruz ve bunların hiçbirisinin gerçekliğinin olmadığını

KOCAELİ (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas'a gönderdiği mektuba ilişkin, "Şu anda pek çok ülkede terör örgütlerinin oluşturduğu algı operasyonları üzerinden Türkiye değerlendirmeleri yapıldığını görüyoruz ve bunların hiçbirisinin gerçekliğinin olmadığını görüyoruz. Kendilerine de çok açıkça ifade ediyoruz." dedi.

Kocaeli'nin İzmit ilçesindeki bir otelde gazetecilerle bir araya gelen Bozdağ, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bozdağ, Almanya Adalet Bakanı Maas'ın darbe teşebbüsünden sonra kendisine mektup gönderdiğini belirterek, arkasından bir başka mektubu geçenlerde yine gönderdiğini anlattı.

Kendilerinin birinci mektubu dikkate almadıklarını, cevap vermeye değer görmediklerini ifade eden Bozdağ ama ikinci mektup gelince iki mektuba birlikte cevap verme zaruriyeti duyduklarını kaydetti.

Bozdağ, her iki mektubun da diplomatik nezaketten uzak, Türkiye'yi haksız yere suçlayan, terör örgütlerinin propagandalarından etkilenilerek kaleme alınmış olduğunu dile getirerek, "Bu haksızlıklara, mesnetsiz yaklaşımlara ve diplomatik nezaketten uzak üsluba bizim cevap vermemiz gerekiyordu. Biz sayın bakana cevaplarımızı verdik. Türkiye hakkında karar alanlar, rapor yayınlayanlar eğer Türkiye'yi terör örgütlerinin açıkça PKK'nın, DHKP-C'nin, FETÖ'nün ve başkaca terör örgütlerinin ya da Türkiye karşıtları ve düşmanlarının ortaya koydukları çerçeveden Türkiye'ye bakarlarsa onların anlatımları üzerinden Türkiye'yi değerlendirir, Türkiye hakkında kanaat oluştururlarsa Türkiye hakkında doğru bir kanaat oluşturma şansları asla yoktur." şeklinde konuştu.

- "Türkiye'nin haklılığını ortaya koyan bir mektup gönderiş olduk"

Şu anda pek çok ülkede terör örgütlerinin oluşturduğu algı operasyonları üzerinden Türkiye değerlendirmeleri yapıldığını kaydeden Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bunların hiçbirisinin gerçekliğinin olmadığını görüyoruz. Kendilerine de çok açıkça ifade ediyoruz. Terör örgütlerinin propagandalarını Türkiye'nin gerçekleriymiş gibi aktaranlara karşı bizim tutumumuz çok nettir. Adil olmayan, objektif olmayan, terör örgütlerinin propagandasının bir bakanın kaleminden Türkiye'ye gönderilmesini biz kabul etmeyiz ve buna itibar da etmeyiz. Türk yargısı bağımsız bir yargıdır, tarafsız bir yargıdır. Bakan diyor ki 'Deniz Yücel'i, serbest bırakmazsanız adil yargılanma yaptığınıza biz inanmayız', bir Adalet Bakanı böyle bir cümle kurabilir mi? 'Adil yargılama ancak o serbest bırakılırsa olur.' Bir yandan yargı bağımsızlığı diyor, öte yandan da Türkiye'nin Adalet Bakanı'ndan 'Yargıya müdahale edin, eğer müdahale etmez, serbest bıraktırmazsanız biz sizin yargınızın adil olduğuna inanmayız' diyor. Kusura bakmasınlar Türk yargısı tartışmasız Alman yargısından daha adil, daha bağımsız, daha tarafsız bir yargıdır."

Solingen katliamı ve farklı cinayetlerin üzerinden yıllar geçtiğini ancak hala aydınlatılamadığını ifade eden Bozdağ, 2016'da camilere 92 saldırı olduğunu bunların yüzde 90'ının aydınlatılamadığını bildirdi.

Bozdağ, yabancılara yapılan yüzlerce saldırının da aydınlatılamadığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bir yandan Almanya'da, PKK teröristleri, FETÖ teröristleri, DHKP-C teröristleri ve darbeciler geziyor her türlü terör faaliyetlerini özgürce yapıyorlar. Alman kanunları çerçevesinde bunlar himaye görüyor bundan sonra kalkıp Türkiye'ye onların diliyle mektup yazıyor. Bu kabul edilebilir bir şey mi? Değildir. Biz onlara diyoruz ki 'Siz kendi ülkenizdeki bu haksızlıkları önlemek için enerjinizi harcamış olsanız daha iyi olur.' Teröristler geziyor, Türklerin orada açtığı camilerde imamlar terörist mi diye oralara baskın yapıyorlar. Öte yandan da teröristleri kucaklarında besliyorlar. Böyle hukuk olur mu? Böyle adalet olur mu? Olmaz. Onun için de Alman adalet bakanına hem hukuku hatırlatan hem nezaket kurallarını hatırlatan hem de Almanya'daki Türk toplumu başta olmak üzere yabancılara uygulanan hukuk dışı Alman anayasasına aykırı uygulamaları hatırlatan bunları çözümü için çalışmaya davet eden, Türkiye'nin haklılığını ortaya koyan bir mektup gönderiş olduk."

- "Genel başkan olmak istiyorsan yolu belli"

Bozdağ, baroların avukatların hak ve hukuku ile onların daha iyi noktalara gelmesiyle ilgili görevleri bulunduğunu dile getirerek, Türkiye'de barolar birliği ve hekimler birliği gibi birliklerin temsil ettikleri kesimlerin haklarını savunmadığını söyledi.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'nun avukatların hakkı ve hukuku diye bir derdi olan bir başkan olmadığını savunan Bozdağ, "Öncekiler de öyle değildi. Vedat Ahsen Coşar var onu istisna ediyorum ama şu anda avukatların derdiyle ilgilenen bir örgüt yok. Barolara bakıyorsunuz CHP'den daha çok siyasetin içerisinde veya diğer partilerden daha çok gündelik politikaların içerisinde. Barolar birliği başkanı genel başkan havasında CHP'nin... Geziyor her tarafı genel başkan olmak istiyorsan yolu belli." ifadelerini kullandı.

Bozdağ, bütün baro başkanlarının hepsini CHP Genel Başkan adayı potansiyeli olarak gördüğünü anlatarak, Kemal Kılıçdaroğlu'nun işinin zor olduğunu kaydetti.

"Sayın Feyzioğlu'na şunu hatırlatmak isterim, ya barolar birliği başkanlığını yapın ya da CHP'nin genel başkanlığına lütfen aday olun." diyen Bozdağ, şu değerlendirmede bulundu:

"Bir koltukta iki şey olmaz ama maalesef bugün barolar birliği avukatların hakkı ve hukukunu bırakmış başka işlerin peşinde koşmuş. Sadece bu konuda değil, gündelik politikanın her an içinde ne hikmetse hep CHP'nin yanında. Hep beraber aynı istikamette koşuyorlar. Avukatlara sesleniyorum, sizin hakkınızı hukukunuzu savunması gereken birlik bugüne kadar ne yaptı? Hekimler birliği var o da terör örgütlerinin borazanı gibi. Hekimler birliği hekimler lehine bir gün nefes alıp vermiş mi? Vermemiş ama bir bakıyorsunuz başka yerde duruyor. Türkiye'de insan hakları derneği var, ne yapıyor sadece teröristlerin hakları olduğu zaman onların peşinden koşuyor. Başka insanlar yok mu? Nerede bir PKK'lı, DHKP-C'li var onların hakkı söz konusu olduğu zaman hemen meydanda. Kocaeli'de sıradan çiftçinin de başına olumsuz bir şey gelmiş, bir gün de bu çiftçinin hakkı için bunların açıklama yaptığını duydunuz mu? Yok."

- "Baro başkanlıkları partilerin genel başkanlığına atlama taşı değil"

Bakan Bozdağ, sivil toplum örgütlerinin ideolojilerinin esiri oldukları zaman, o ideolojinin dışındaki insanların hiçbirisinin hakkına, hukukuna sahip çıkmadıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Gerçekten büyük zarar veriyorlar. Türkiye'nin Barolar Birliği de şu anda öyle. Geçmişte de öyleydi ama ara örnekler, Vedat Bey gibi örnekleri çıkarırsanız öyleydi. Ben onun için de diyorum ki Barolar Birliğinin hiç olmazsa levhasını değiştirse Feyzioğlu, 'Cumhuriyet Halk Partisi alternatif genel merkezi' diye yazsa da iyi olur yani. Hiç olmazsa adını doğru koysun. Zaten Kılıçdaroğlu tek başlı yürütmeye karşı çıkıyor. CHP'de bir eşbaşkanlık sistemi gelmiş olur, 'çift başlılık iyi' diyor. O zaman o genel merkezi Söğütözü'nde o yönetir, öbürü de Barolar Birliğinde... Beraber gül gibi geçinip giderler. Maalesef şu anda bu durumdayız. Avukatların hakkını hukukunu savunan bir örgüt olmaktan uzak, ideolojik kamplaşmanın içindeler avukatlar diye bir derdi yok bunların siyaset derdi var. O zaman git aday ol kardeşim. Genel başkanlık rüyası görmekten vazgeçin gidin aday olun veya kongre orada CHP'nin genel kongresine katıl. İstanbul'da başkan olanlar da öyle hemen CHP Genel Başkanı olacak. Öbürü de öyle. Baro başkanlıkları partilerin genel başkanlığına atlama taşı değil. Şu ana kadar baroların başından genel başkan çıkmış mı? Çıkmamış ama öyle bir rüyaları var. Ben öyle görüyorum. Bu rüyanızın peşinden koşun ve gidin ilk seçimde CHP kongresinde lütfen aday olun."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :