Adalet Bakanı Bozdağ:

Adalet Bakanı Bozdağ:

"(Hollanda'daki diplomatik skandal) Bu haksızlıklara karşı sesini yükselten Hollanda'daki vatandaşlarımızın üzerine köpekleri salıyorlar. Orada demokratik hak kullanan insanların üzerine polis köpeklerle gidiyor ve köpekler saldırıyor. Bunun neresi insan

DÜZCE (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hollanda hükümetinin Türk bakanların vatandaşlarla buluşmasını ve diplomatik temsilciliklere ulaşmasını engellemesine ilişkin, "Bu haksızlıklara karşı sesini yükselten Hollanda'daki vatandaşlarımızın üzerine köpekleri salıyorlar. Orada demokratik hak kullanan insanların üzerine polis köpeklerle gidiyor ve köpekler saldırıyor. Bunun neresi insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, toplantı ve gösteri hakkına, saygıya uygun? Böyle bir şey olabilir mi?" dedi.

AK Parti Düzce İl Teşkilatınca düzenlenen danışma toplantısına katılmak üzere kente gelen Bozdağ, gazetecilere yaptığı açıklamada, Hollanda hükümetinin yaptığının, seyahat hürriyetinin engellenmesi olduğunu söyledi.

Olayın, ifade hürriyetinin engellenmesi, toplanma hakkının çiğnenmesi, insan hakları ve demokrasinin katledilmesi olduğunu belirten Bozdağ, "Bu, hukukun yok edilmesidir. Esasında Avrupa Birliğinin ve Avrupa Konseyinin, Avrupa medeniyetinin üzerinde yükseldiği değerleri imhadır. Avrupa Konseyinin, Avrupa medeniyetinin üzerinde yükseldiği değerleri vardır. Avrupa medeniyet anlayışı, çok net bir şekilde hukuk da demokrasi de insan hakları da ayaklar altına alınmıştır. Hollanda hükümeti ayrımcılığa, yabancı düşmanlığına ve İslamofobi hastalıklarına karşı dirayetli bir duruş sergileyememiştir ve görülen o ki Hollanda'da yükselen ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi hastalıkları, Hollanda hükümetine de yayılmıştır, hükümeti teslim almıştır." diye konuştu.

- "Demokrasi havarilerinin hiçbiri şu ana kadar konuşmadı"

"Eğer ayrımcılığa, İslamofobik tutumlara, olumsuz anlayışlara karşı siyasetçiler sesini yükseltmezlerse yönetenler tavır koymazlarsa ileride kendi ülkelerinde konuşabilecekleri demokratik bir ortamı bulamazlar." diyen Bozdağ, şöyle devam etti:

"Teröristlere her türlü imkan verip, teröristlere kucak açıp, demokratik hukuk devleti olan Türkiye'nin meşru hükümetinin bakanlarına kapıyı kapatmak ve bunu demokrasi ile insan hakları ile hukukun üstünlüğü ile izah etmek mümkün değildir. Çok net bir şekilde ifade etmek gerekirse ilkel bir uygulamadır. Diplomatik nezaketin büyük bir ilkellikle çiğnenmesidir. Nazist ve faşist bir uygulamadır. Hollanda'da Nazizmin ve faşizmin ayak seslerinin duyulmasının ötesine geçildiğini ve hükümetin bu kararıyla Nazizimin ve faşizmin yeniden diriltildiğini görüyoruz. Ancak burada üzücü olan şey şu; Avrupa Birliği organları, Avrupa Konseyi organları ve Avrupa ülkeleri, bunun yanında insan hakları örgütleri ve Avrupa ile ilgili Avrupa Konseyi ile ilgili her gün rapor hazırlayan başka ülkelerin hepsine demokrasi, hukuk dersi veren, ayar üstüne ayar çekmeye çalışan demokrasi havarilerinin hiçbiri şu ana kadar konuşmadı.

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Hollanda hükümetinin yaptığı demokrasi katliamı, insan hakları ve hukuku mezara gömme anlayışı ve bu faşist ve Nazist uygulama karşısında sizin söyleyecek bir çift sözümüz var mı, yok mu? Eğer varsa iki gündür neden hala konuşmadınız?"

- "Adil olun, objektif olun, net olun, mert olun"

Bozdağ, Türkiye söz konusu olduğunda, insan hakları raporları hazırlanıp kaşlarını çatıp konuşanların, Hollanda'ya, Almanya'ya, Avusturya'ya, insan hakları, hukuk ve demokrasi katliamı yapmaları karşısında, bu faşist uygulamalar karşısında, Nazist kararlar ve uygulamalar karşısında neden sessiz kaldıklarını sorarak, "Adil olun, objektif olun, net olun, mert olun, çifte standardı bırakın... Herkes başka bir noktada, onun için de Türkiye'nin ve Türk milletinin bu noktadaki duruşunu ben ayakta alkışlıyorum çünkü bizim milletimiz demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğüne sahip çıkma imtihanını ölümüne vermiş ve 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünün arkasında büyük bir kahramanlık destanı yazmıştır." ifadelerini kullandı.

Bakan Bozdağ, eğer Türk halkının verdiği bu demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti mücadelesini, dünyanın başka bir halkı vermiş olsaydı, o halka madalya vermek için bu batılı ülkeler dahil pek çoğunun yarışa gireceğini kaydetti.

- "Demokrasiye sahip çıkın"

Bozdağ, uluslararası örgütlerin de aynı şeyleri yapacağına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu kahramanlığı Türk milleti yapınca herkes sus pus oldu. Hep beraber bu darbeci alçaklara sahip çıkmak için onların hakkını, hukukunu korumak için yarışa girdiler. Şehitlerin hakkı yok mu, gazilerin hakkı yok mu? Şehitlerin yakınlarının hakkı, hukuku yok mu? Onların hiç hatırını sordunuz mu? Onların lehine Türkiye ne yaptı, ne yapmadı, hiç sorguladınız mı? Bu kadar büyük katliamı yapanların hakkının, hukukunun peşine düşüyorlar, terör örgütlerinin peşine düşüyorlar, teröristlerin peşine düşüyorlar, casusların peşine düşüyorlar, Türkiye'nin aleyhine kim bir iş yaparsa onu himaye ediyorlar, onu koruyorlar. Diyorum ki bu size fayda vermez. Avrupa Birliğinin üzerinde yükseldiği medeniyet değerlerine ve temel ilkelere de aykırıdır bu yaptığınız. Hukuka sahip çıkın, hukuka uyun, hukuku uygulayın. Demokrasiye sahip çıkın, demokrasinin gereklerine uyun ve bunu uygulayın. İnsan haklarına sahip çıkın, bunu uygulayın. Türkiye'de ifade hürriyeti üzerine konuşuyorsunuz. Türkiye'de şimdiye kadar kimsenin ifade hürriyeti engellenmemiştir. Kimsenin toplanma hakkı engellenmemiştir, seyahat hürriyeti engellenmemiştir."

- "Bu karşılıksız kalacak bir davranış değildir"

Herkesin özgürce Türkiye'de kendini ifade ettiğini, seyahat edebildiğini vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Ama buna rağmen, teröristleri himaye için bu konularda Türkiye'yi suçlayanlara diyorum ki Türkiye'nin bakanı terörist mi? Değil. Bir terör örgütü üyesi mi? O da değil. Peki nedir? 80 milyonluk Türk milletinin oluşturduğu büyük Türkiye devletinin, bin yıllık bir devletin meşru bakanıdır. Siz teröristlere gösterdiğiniz hoşgörüyü, yaklaşımı, Türkiye devletinin meşru hükümetinin bakanına göstermiyorsunuz. Bu elbette karşılıksız kalacak bir davranış değildir. Türk milleti ve Türkiye devleti, büyük bir millet, büyük bir devlettir. Büyük bir devlet ve millet olmanın vakar ve onuruna yaraşır bir şekilde, bu konudaki davranışını belirleyecek ve ona göre yoluna devam edecektir. Kimsenin Türkiye'ye ve Türk milletine ders verme hakkı yoktur, ders verme haddi de düşmez. Türk milleti bunun gereğini, mukabele-i bilmisil çerçevesinde, uluslararası hukuk çerçevesinde, Hollanda'nın yaptığı ilkellikte değil, Türk milletinin sahip olduğu medeniyet değerlerine uygun bir biçimde yapacaktır. Bundan yana hiç kimsenin endişesi olmasın.

Bu haksızlıklara karşı sesini yükselten Hollanda'daki vatandaşlarımızın üzerine köpekleri salıyorlar. Orada demokratik hak kullanan insanların üzerine polis köpeklerle gidiyor ve köpekler saldırıyor. Bunun neresi insan haklarına uygun, bunun neresi hukukun üstünlüğüne uygun, bunun neresi demokrasiye uygun, bunun neresi toplantı ve gösteri hakkına, saygıya uygun? Böyle bir şey olabilir mi? Onlar zannediyorlar ki 'Biz köpeklerle korkuturuz.' Ya tanklar korkutamadı bu milleti, savaş jetleri korkutamadı, 3-5 köpekle mi sindirteceksiniz? Bunu görmeleri lazım, bunu anlamaları lazım. Anlamazlarsa, görmezlerse Türk milleti kendini görenlerle, anlayanlarla yoluna devam edecektir."

- Savcı Bharara'nın istifasının istenmesi

Bakan Bozdağ, ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions'ın istifasını istediği savcılardan birisi olan eski New York Güney Bölgesi (SDNY) Savcısı Preet Bharara'ya da değinerek, "Görevden alındığı zaman bırakmamasının bir kıymeti yok. Savcı Bharara Türkiye'ye karşı Fetullahçı Terör Örgütü lideri terörist Gülen ve onun teröristleri ile beraber Rıza Sarraf üzerinden yürütülen bir operasyonun ortağıdır, çok net. Orada yürüyen bu soruşturma, Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin oraya götürdüğü uydurma, sahte bilgiler ve onun üzerinden Türkiye'ye dönük 17-25 Aralık'ta Fetullahçı teröristlerin Türkiye'de başaramadığını Bharara ve hakim Greyman vasıtasıyla tahakkuk ettirmeye çalışan birisi. Biz Bharara'yı tanıyoruz, yani neler yaptığını görüyoruz, hukuku nasıl ihlal ettiğini görüyoruz. Görevden alınması tamamıyla tabii Amerikan hükümetinin takdiridir, bizim ona söyleyecek sözümüz yoktur. Ancak Türkiye'ye karşı hukuku kılıç olarak kullanan birisi ve bir terör örgütünün Türkiye'de tamamlayamadığı operasyonu, Amerika'da tamamlamak isteyen bir savcı olarak biz hep gördük. Görevden alınmış olması tamamıyla Amerikan hükümetinin takdirinde olan bir şey. Ona diyecek bir şeyimiz yok."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :