"Acil" hattı gereksiz çağrılardan muzdarip
Acil sağlık hizmeti denildiğinde akla ilk gelen telefon numarası olan ve geçen yıl 72 milyon 364 bin kez aranan "112", hayati gerekçelerle yardıma ihtiyaç duyan vatandaşların aramalarının yanı sıra, aralarında "başka kurumlara ait telefon numaralarının so
İSTANBUL (AA) - HATİCE ŞENSES - Acil sağlık hizmeti denildiğinde akla ilk gelen telefon numarası olan "112 Acil Yardım" hattı, hayati gerekçelerle yardıma ihtiyaç duyan vatandaşların aramalarının yanı sıra "başka kurumlara ait telefon numaralarının sorulması", "Aracım çekildi, nereyi arayabilirim?" gibi birçok neden ve soruya yönelik gereksiz çağrılardan muzdarip.
Türkiye genelinde acil sağlık sorunları yaşayan vatandaşlara 7 gün 24 saat esasına göre Sağlık Bakanlığı bünyesinde hizmet sunan "112" hattı, geçen yıl 72 milyon 364 bin 912 çağrı aldı.
112'ye yapılan çağrılar çoğunlukla, hayatla ölüm arasında kalan insanların yaşama tutunmalarını sağlamak için ilk adımı oluştururken, bazen de hattın amaç dışı çağrılarla meşgul edilmesi, yardıma muhtaç vatandaşa ulaşmada aksaklıklara neden oluyor.
Yetkililer, vatandaşların bu konuda daha duyarlı olmasının önemine işaret ederken, aynı zamanda çok sık gereksiz çağrıda bulunan numaraların tespit edilmesiyle gerekli yasal işlemlerin de önünün açıldığını bildiriyor.
AA muhabirinin Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden derlediği verilere göre, 2017'de en çok çağrı yapılan iller sıralandığında 15 milyon 481 bin 798 çağrıyla İstanbul başı çekerken, 5 milyon 528 bin 704 çağrıyla Şanlıurfa ikinci, 4 milyon 527 bin arama ile de Gaziantep üçüncü sırada yer aldı.
Ayrıca, bu yılın ocak ayı verilerine göre, Türkiye genelinde 112 istasyonlarında 33 bin 258 personel görev yapıyor.
Ülke genelinde 112 ekipleri; vatandaşlara 4 bin 923 ambulans, 17 helikopter ve 3 uçak ambulansla hizmet vermeyi sürdürüyor.
- "7 gün 24 saat esasına göre hizmet"
İstanbul Sağlık Müdürlüğü Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Semih Korkut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de daha önce acil servis hizmetinin hastaneler tarafından yürütüldüğünü belirterek, 112 yapılanmasının olmadığını dile getirdi.
Korkut, son 15-20 yıl içerisinde bu yapılanmanın çok geliştiğini vurgulayarak, "Hatta bizim 112 sistemimiz, dünyanın en iyi yapılarından biri haline geldi." dedi.
Geniş bir çalışan kitleleri olduğunu aktaran Korkut, "Personelimiz çok fazla ön planda değil, çok fazla sesini çıkarmıyor ama görevini iyi yapmaya çalışıyor. İstanbul için yaklaşık 4 bin personelimiz var. 7 gün 24 saat esasına göre hizmet veren, hiç durmadan, saat, mesai kavramı olmadan her türlü vakaya koşturan, 20, 30. kattan, asansör olmayan binalardan hasta indiren, taşıyan bir personele sahibiz." diye konuştu.
Korkut, şu anda sahada görülen ambulansların büyük çoğunluğunun 112'ye ait olduğunu, çok az bir kısmının özel ambulans sistemi içerisinde yer aldığını belirterek, "Vakaların çok büyük bir kısmını 112 taşıyor. '112 ne iş yapıyor?' diye sorulduğunda, 112; hastayı sahadan alıyor, en yakın ve en uygun hastaneye götürmeye çalışıyor. Deniz ve helikopter ambulanslarımızla İstanbul'da hizmet vermeye çalışıyoruz. Deniz ambulansı ciddi oranda hasta taşıyor. Özellikle adalarda çok iyi hizmet veriyor." ifadelerini kullandı.
- "Gereksiz aramalara hukuki işlem"
Bu kadar yoğun ve insan hayatını kurtarmaya endeksli olarak çalışmalarını yürüten 112'nin en büyük sorunlarının başında gereksiz çağrıların geldiğine dikkati çeken Korkut, şunları kaydetti:
"Gereksiz çağrılar, uzun bir dönemdir ciddi bir sorun. Gereksiz çağrı oranı gittikçe düşmeye başladı. İlk mesleğe başladığım 1998'de neredeyse bin telefondan 990'ı gereksiz çağrıydı. Bu oran düşmekle birlikte yine istediğimiz seviyeye gelmedi. Bakanlığımızın 'Yaşama Yol Ver' projesi başladı. Bu projeden sonra gereksiz çağrılar ciddi oranda azaldı ama yine dediğim gibi tam olarak istediğimiz değerde değil. Mesela gereksiz aramalarda aklınıza gelebilecek her türlü şey oluyor. Bize başka kurumların telefon numaralarını sorabiliyorlar. Köpeğinin kaza geçirdiğini söyleyip ambulans çağıran oluyor. 'Aracım çekildi, nereyi arayabilirim?' şeklinde aramalar oluyor. Telefon hattıyla ilgili sıkıntısı olanlar arıyor. Bu, bizim gerçekten ulaşmamız gereken kişilere ulaşmamızı biraz geciktirebiliyor.
Bakanlık-112 olarak, bununla ilgili mecburen hukuki yollara başvuruyoruz. Olay mahkemeye intikal ediyor ve ceza alan kişiler var. Şu anda para cezası alan ama tekrarı halinde hapis cezası haline gelebilecek davalarımız oldu. Ama toplum her geçen gün bu konuda daha da bilinçleniyor. Bilincin biraz daha artması lazım. Biz de bu konuyla ilgili elimizden geleni yapacağız."
- "Ambulansın içinde herhangi bir yakınımız da olabilir"
Dr. Semih Korkut, gereksiz çağrıların yanı sıra trafikte ambulanslara yol verilmemesinin de önemli bir sorun olduğuna işaret ederek, "İstanbul trafiği zaten problemli. Bu trafik, vakaya ulaşım süremizi biraz geciktiriyor. Bir de bunun yanında bize yol vermeyen sürücüler oluyor. Şimdi biz ambulanslarımızın büyük çoğunluğuna kamera taktık. Vakaya giderken uyarmamıza rağmen bize yol vermeyen sürücülerin kamera kayıtlarını alıyoruz, bununla ilgili yasal takip başlatıyoruz. Bu şekilde bir yöntem bulduk. Benim halkımıza tavsiyem; ambulansın içinde herhangi bir yakınımız da olabilir. Bu yüzden uygun şekilde yol vermek gerekiyor. Biz olabildiğince halkımızı eğiterek bunu yapmaya çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Yaşama Yol Ver" projesinin bu duyarlılık için de çok iyi bir örnek olduğunu vurgulayan Korkut, sözlerini şöyle tamamladı:
"İstediğimiz noktaya yavaş yavaş geleceğiz ama bunun için biraz zaman var. Halkımız bu konuda duyarlı olursa çok seviniriz. Ambulansı gördüğünüzde, fermuar yöntemi denilen bir yöntem var, bu uygulanabilir. Araçların sağa sola çekilmesini, ambulansın ortadan ilerlemesini istiyoruz. Emniyet şeridi meşgul edilmezse biz oradan geçebiliriz veya emniyet şeridi yoksa o bölgede bize ortayı boş bırakırlarsa oradan ilerleriz. Vatandaşların bize yardımcı olmalarını istiyoruz. 112'yi gerekli olduğunda kullanalım ki ihtiyacımız olduğunda orada beklemeyelim. İkincisi ise yol verilmesi konusu. Bunu her gün maalesef yaşıyoruz. Bunlar çok önemli konular."
AA
Kaynak:
