ANKARA (AA) - YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Türkiye İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Mehmet Emin Birpınar, ABD Başkanı Donald Trump'ın iklim değişikliğini önlemek için geçen yıl yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması'ndan ABD'yi geri çekme kararına ilişkin, "Umuyoruz ki 'ABD yapmazsa ben de yapmam' diyerek Trump'ın peşinden diğer ülkeler de gitmez. Eğer giderlerse bu Paris Anlaşması'nı çökertir. Paris Anlaşması çalışmazsa da iklim değişikliği için belirlenen hedeflere ulaşamayız. Bu da önümüzdeki 100 yıl içerisinde dünyayı, beklenen felaketlere karşı açık hale getirmiş olur." dedi.

Birpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Aralık 2015'te Paris'te yapılan 21. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP21) onaylanan, Nisan 2016'da ABD, Çin ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 190'dan fazla ülke tarafından imzalanan Paris İklim Anlaşması'nın iklim değişikliği açısından önemini vurguladı.

Yaşanan iklim değişikliği ile dünyada sıcaklıkların normal seviyenin 1,1 derece üzerine çıktığını belirten Birpınar, bu şekilde seyretmesi durumunda 2100 yılında sıcaklıklardaki artışın 4-5 dereceyi bulmasının öngörüldüğünü söyledi.

Önlem alınmazsa ortaya çıkacak iklim değişikliği ile deniz seviyesinin yükseleceğini, sıcaklığın artacağını, sel ve kuraklık gibi felaketlerin yaşanmasının muhtemel olduğunu aktaran Birpınar, iklim değişikliğinin ana sebebinin insan faaliyetleri olduğuna işaret etti.

Birpınar, şöyle konuştu:

"Sanayi devriminden bu yana deniz seviyesi 19 santimetre yükselmiş durumda. 100 yıl sonra sıcaklıkların 4-5 derece artması halinde, deniz seviyesinin de 5 metre yükselmesi öngörülüyor. Bu da ada ülkelerin yok olması anlamına geliyor. Adaların yok olmasıyla buralardan göçlerin olmasını, ülkeler arası su ve toprak savaşlarının yaşanmasını mümkün kılıyor. Bütün bunlara hazırlıklı olmak gerekir."

Paris İklim Anlaşması'nın iklim değişikliği ile yaşanacaklara önlem alınması açısından önemine vurgu yapan Birpınar, "Bunların yaşanmaması için Paris Anlaşmasına imza atan bütün ülkelerin ellerini taşın altına koyması gerekir." dedi.

İklim değişikliğine karşı önleyici tedbir almanın maliyetinin gelecekte ortaya çıkacak felaketlerin maliyetinden daha düşük olacağını da dile getiren Birpınar, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın Paris İklim Anlaşması'na verdiğini katkılar nedeniyle birçok ülkenin de desteğini kazandığını anımsattı.

- "Anlaşmadan çekilebilmesi için 3 sene beklemesi gerekir"

ABD Başkanı Trump'ın iklim değişikliğini önlemek için geçen yıl yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması'ndan ABD'yi geri çekme kararı almasını da değerlendiren Birpınar, Trump'ın 2 Ocak 2014'te de Twitter hesabından "Çok pahalı olan küresel ısınma saçmalığı bir son bulmalı. Gezegenimiz donmakta, rekor düşük hava sıcaklıkları görülmekte ve bilim insanları buzda sıkışıp kalmakta." şeklinde paylaşımlar yaptığını hatırlattı. Birpınar, şöyle konuştu:

"Ancak ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilebilmesi için 3 sene beklemesi gerekir çünkü sözleşmeyi onaylayan ülkeler için böyle bir madde yer alıyor. Ancak çerçeve sözleşmeden çıkarsa o zaman iklim konusunda yapılacak her şeyden ve Paris Anlaşması'ndan da otomatik çıkmış olur. Umuyoruz ki 'ABD yapmazsa ben de yapmam' diyerek Trump'ın peşinden diğer ülkeler de gitmez. Eğer giderlerse bu Paris Anlaşması'nı çökertir. Paris Anlaşması çalışmazsa da iklim değişikliği için belirlenen hedeflere ulaşamayız. Bu da önümüzdeki 100 yıl içerisinde dünyayı, beklenen felaketlere karşı açık hale getirmiş olur. Bu iş, iklim değişikliğine inanıp inanmama meselesi değil, ortada gerçekler var."

- "TBMM'den geçirmeyi düşünmüyoruz"

ABD Başkanı Trump'ın "Bu anlaşma bizim için adil değil" sözlerine dikkati çeken Birpınar, Türkiye'nin ve birçok ülkenin anlaşmayı meclislerinden henüz geçirip onaylamadığını ancak ABD'nin onayladıktan sonra bu geri çekilme kararını aldığını vurguladı.

Anlaşma kapsamında Türkiye'nin uluslararası fonlardan yararlanamadığını anlatan Birpınar, şunları kaydetti:

"Bu anlaşmanın biz Türkiye için de adil olmadığını, menfaatlerimize uygun olmadığını tüm müzakerelerde biz de dile getirdik ama dünyada iklim değişikliği ile mücadelenin devam etmesi için elimizi taşın altına koyduk. Kendi çabalarımızla da iyi işler yapıyoruz ama daha iyi şeyler yapmak için de bu anlaşmanın yeniden müzakere edilmesini ve uluslararası fonlardan yararlanmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu problemlerimiz çözülene kadar da anlaşmayı TBMM'den geçirip onaylamayı düşünmüyoruz. Bu kapsamda müzakerelerimizi sürdürüyoruz. Hem ülkemizin menfaatlerini koruyacağız hem de iklim değişikliğiyle mücadelemizi de devam ettireceğiz."

- ABD'nin "26 ila 28 oranında emisyon azaltımı" taahhüdü

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı ülkelerin hazırlıklı olması, sera gazı emisyonunu azaltan çevreci ve sürdürülebilir ekonomilerin desteklenmesi gibi maddelerin yer aldığı anlaşmada ABD, "ülke ekonomisi genelinde yani tüm sektörler ve tüm sera gazları dahil 2025 yılında 2005 yılı seviyesine göre yüzde 26 ila 28 oranında emisyon azaltımı yapma" taahhüdünü vermişti.

AA