Salih Sedat Ersöz

Salih Sedat Ersöz

ABD silahları ve Şehitlerimiz

ABD’nin PKK’lı teröristlere verdiği 5 bin TIR ve 2 bin uçak dolusu silah konusunu bilmeyen, duymayan kalmadı.

Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, devlet yetkililerimiz, yazar çizerlerimiz ve halkımız tarafından bu konu her gün dillendiriliyor.

Buna rağmen ABD, artık iyice açığa vurduğu bu işi yapmaya devam ediyor.

İlk zamanlar, “bu silahlar Türkiye’ye karşı kullanılırsa toplatırız” açıklamasını yapan ABD’nin bir tarafı –ki her tarafı farklı oynuyor- tankımızın ABD füzesiyle vurulmasından sonra çıtını çıkarmıyor.

Mehmetçiklerimizi vuran, ABD silahlarıdır,

Ey ABD, kökünü kurutacak olan şehit dualarıdır. 

 

Cani teröristlerin, ABD füzesiyle vurduğu tankımızdan tam 8 şehidimiz çıktı. Mehmetçiklerimiz güya dost ve müttefik olan ABD füzesiyle vurularak cennete uçtular. 

ABD dostmuş, müttefikmiş, ne dostluğu ne?

Böyle dost düşman başına, behey gafil görsene…

 

ABD ve piyonları döktükleri kanda boğulacak,

Yaptıkları zulümler kendi sonları olacak. 

 

ABD’nin bütün engellemesine ve PKK’ya yardım ve desteğine rağmen Afrin Zeytin Dalı Operasyonu başarıyla devam ediyor.

Şehitlerimiz var ama buna karşı cehenneme gönderdiğimiz teröristler var. 18 günde 999 terörist ila cehenneme zümera oldu. Bunlar bilinenler. Bilinmeyen ve leşlerine ulaşılamayanlar hariç. Olmaya da devam edecek.

Bekamız için girdi Afrin'e binlerce güzel insan,

Şehadet şerbetini içti onlarca özel insan. 

 

Milletin refahı uğruna sonsuza uçtu canlar,

Ülkenin felahı uğruna döktüler bolca kanlar.

 

Hainlerle mücadele ederken çok yiğitler kaybettik,

Yürekler yansa da vatan sağolsun diye canlardan vazgeçtik.

 

Şehitlerimiz elbette yüreklerimizi yakıyor. Ancak böyle bir milli beka mücadelesinde şehitlerin olmaması mümkün değil. Şehitsiz olmaz. Sevdasız olmaz.

 

Nice koç yiğitlerimizin aramızdan ayrılması canlarımızı yaksa da, onların cennete uçup gitmesi bizim en büyük tesellimiz oluyor.

Yüce Allah’ımız, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.” (Bakara/154)

“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.” (Bakara/155)

Evet, Allah yolunda, din ve vatanın müdafaası yolunda öldürülenler ölü değil diridirler ve onlar Allah’ın çeşitli nimetleri ile iç içedirler.

Bu yiğitlerimizin aramızdan ayrılmasını Allah’ın bir imtihanı olarak görüp sabretmek gerekir. Allah’ımızın sabredenlere de büyük müjdesi vardır.

Ancak bu sabır, ABD ve piyonlarına karşı kinimizin ve nefretimizin azalacağı anlamına gelmiyor.  

ABD ile İsrail, dünyanın çıban başı,

Nefretini, kinini bunların kalbine taşı. 

Ey büyük zalim ABD, bir gün gebereceksin,

Gayri meşru piçinle yok olup gideceksin. 

 

Rabbimiz, şehitlerimizin şehadetlerini kabul eylesin ve mekânlarını cennet eylesin.

Şehadetiniz kutlu, son nebi komşunuz olsun,

Kabri şerifiniz Allah'ın nuruyla dolsun. 

 

Allah, şehitlerimize rahmet eylesin,

Mekânlarını firdevs-i âlâ eylesin.

 

Ölürsek şehit kalırsak gazi düsturuyla,

Ne zaferler kazandık bu inancın ruhuyla...

 

Vatan borcu diyerek yarden, serden geçenler, 

Dünyada benzeri yok, bunlar bizim Mehmedler. 

Şehit yıkanmaz ve kefenlenmez niçin?

Kanlı elbisesi şehitliğine şahit olması için.

 

Cenab-ı Hak’tan ordumuzu muzaffer, Türkiye’mizi payidar etmesini niyaz ediyor ve şu duamı tekrarlıyorum:

Allah’ım; İslâm’ın son kalesi olan Türkiye’mizde düşerse, yeryüzünde senin dinini yüceltecek, zalimlere set olacak, mazlumlara kol kanat gerecek hiçbir ülke kalmayacak. Türkiye’mizi her türlü şerden muhafaza eyle Ya Rabbi.

Ya Rab, Ülkemizi payidar ordumuzu muzaffer eyle,

Türkiye'mizin düşmanlarını kahru perişan eyle.

 

ŞEHİTLERİMİZE

Ey vatanın bölünmezliği uğruna can veren şehit,
Ülkenin bağımsızlığı uğruna kan döken şehit,
Toprağı kirlettirmemek uğruna toprağa düşen şehit,
Sen, Rasulün kollarını açarak, arzuyla beklediğisin.

Ey bu vatanı atalarımızdan emanet bilen şehit,
Emaneti korumak uğruna, ölüme yürüyen şehit,
Yüzünde güller açarak, şehadete giden şehit,
Sen, dünyaya tekrar gelsen, yine şehit olmak isteyensin.

Emanete ihanet etmemek uğruna, fidanken kırılan şehit,
Geride kalan gözü yaşlı anaların tesellisi olan şehit,
Yetim bıraktığı yavruların, övünç kaynağı olan şehit,
Sen, yaşarken gördüğün cennete sevinerek gidensin.

Gelecek nesillere bölünmez bir vatan bırakan şehit,
Emanete leke kondurtmadan tertemiz aktaran şehit,
Vatanın her karışını, canı karşılığında koruyan şehit,
Sen, kollarını açarak, geliyorum ya Kibriya diyensin.

Allah Allah nidalarıyla, hainlere aman vermeyen şehit,
Çakallar karşısında, yiğitçe, arslan olup kükreyen şehit,

Vatan sevgisini imandan bilip, ebediyete yürüyen şehit, 
Sen, Çanakkale şehitleri ile beraber haşrolacak kişisin.

Yediği kurşuna bakmadan, mücadelesini sürdüren şehit,
Alkanları toprağa karışırken, son nefesini veren şehit,
Göğsüne en büyük nişanı takarak, ahirete giden şehit,
Sen, Allah’ın, hesapsız olarak gir cennetime dediğisin.

Gözünüz arkada kalmasın, rahat uyuyun ey şanlı şehitler,
Emanet silah arkadaşlarınızda, artık vatanı onlar bekler,
Kavuştunuz Rasûle, cennet size aşık, her daim davet eder,
Sen, sonsuz nimetlere gark olan en bahtiyar kişisin.

Ey şehitlerin arkada bıraktığı gözü yaşlı analar,
Vatan sağolsun diyerek, uğurlayan babalar,
Yetim kalıp, baba diye ağlaşan o küçücük yavrular,
Sen de, onlarla cennet yurdunda beraber olacak kişisin.

Salih Sedat Ersöz

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar