22. Dünya Petrol Kongresi

22. Dünya Petrol Kongresi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)- "Doğu Akdeniz'de geçtiğimiz hafta maalesef büyük bir fırsat kaçırıldı. Bizim ve Kıbrıs Türk tarafının tüm yapıcı yaklaşımına rağmen Rum tarafının olumsuz tavrı sebebiyle adadaki anlaşmazlıkların bir kez daha çözümsüz kalmasında

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta Doğu Akdeniz'de büyük bir fırsatın kaçırıldığını belirterek, "Bizim ve Kıbrıs Türk tarafının tüm yapıcı yaklaşımına rağmen Rum tarafının olumsuz tavrı sebebiyle adadaki anlaşmazlıkların bir kez daha çözümsüz kalmasından üzüntü duyuyoruz. Tarafların tutumları böylesine açıkça ortadayken kimi enerji şirketlerinin Rum kesiminin atmakta olduğu sorumsuzca adımların bir parçası olmaları kesinlikle anlayışla karşılanamaz. Adaletin, hakkaniyet ve uluslararası hukukun gereği hidrokarbon kaynakların adadaki tüm taraflara ait olmasını gerektiriyor. Kıbrıs'taki gelişmelere taraf olan herkesten beklentimiz bölgedeki yeni gerginliklere yol açabilecek adımlardan kaçınmalarıdır. Aksi taktirde kendilerine sadece bölgede değil her yerde ve her alanda Türkiye gibi bir dostu kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabileceklerini hatırlatmak isteriz." dedi.

Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 22. Dünya Petrol Kongresi'ndeki konuşmasında, Türkiye'nin yakaladığı siyasi istikrar ve güçlü ekonomik altyapısı sayesinde enerjide ve diğer tüm alanlarda uzun dönemli programlarını hayata geçirdiğini söyledi.

Adil rekabet ortamı, yatırımları kolaylaştıran teşvik sistemi, gelişmiş ulaşım ağı, pazarlara kolay erişimi, siyasi istikrarı, güçlü ekonomisi ve eğitimli insan kaynağıyla Türkiye'nin uluslararası yatırımcılar için cazip bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, ülkeyi küresel enerji arz güvenliğine katkı sağlayacak, tüm tarafların faydasına sonuçlar doğuracak enerji projelerinin doğal partneri olarak gördüklerini dile getirdi.

Erdoğan, bugün hala enerjiye ulaşamayan yüzlerce milyon insanın mağduriyetinin enerjiye erişimin yaygınlaştırılması konusunda yapılacak iş birliklerini daha da önemli hale getirdiğini vurgulayarak, aynı anlayışla hidrokarbon kaynakları bakımından son derece zengin olan bölgenin güvenlik, istikrar ve huzurunun devamına büyük ehemmiyet verdiklerini anlattı.

Bu bakımdan Körfez bölgesinde yaşanan gerilimin bir an evvel giderilmesini istediklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Katar'la ilgili gerginliğin ivedilikle aşılabilmesi için elimizden geleni yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Artık bölgede krizler istemiyoruz. Bunları bir an önce aşalım istiyoruz. Diyalog en ideal çözüm yoludur, diyoruz. Tüm tarafların meseleye sağduyuyla ve gerçekçi bir yaklaşımla bakarak diyalog kanallarını açık tutmaları gerekiyor. Dünyanın ve bölgemizin artık çatışmalara değil huzura, iş birliğine, birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Diğer yandan Libya'daki, Suriye'deki, Irak'taki, Ukrayna'daki, Yemen'deki krizler de enerji güvenliği için ciddi tehditler oluşturuyor. Suriye'de siyasi çözümün müzakere edilebilmesi için öncelikle sahadaki şartların düzeltilmesi gerekiyor. Bu amaçla gerek Cenevre sürecinde, gerek Astana toplantılarında aktif rol oynadık, oynuyoruz. Astana toplantılarıyla ateşkes rejiminin güçlendirilmesi yönünde kayda değer ilerleme sağlandı. Cenevre sürecinde de belli bir ivme yakalandığını görüyoruz. Amerika ve Rusya'nın Almanya'daki G20 Toplantısı'nda vardıkları netice, mutabakat bu olumlu sürecin devamı niteliğindedir."

- Musul'un geleceği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak'ta ise DEAŞ'la mücadelenin sonuna yaklaşıldığını, dün yapılan açıklamayla Musul'da artık neticeye varıldığı haberinin gerçekten mutluluk vesilesi olduğunu belirterek, ancak Musul'un geldiği noktanın da çok önemli olduğunu, şu anda harabe bir Musul olduğunu söyledi.

"Bu harabe Musul'un yeniden Musul halkına kazandırılmasının maliyetini acaba kimler karşılayacak." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu dönemde ülkenin toprak bütünlüğünü gözetmenin önemi giderek artıyor. Irak toplumunun dışlanmış kesimlerinin siyasi ve iktisadi sisteme tekrar dahil edilmeleri kalıcı barışın olmazsa olmaz şartıdır. Bağımsızlık referandumu gibi tek taraflı girişimlerden kaçınılması, milli güçlerin etkilerinin azaltılması ve PKK terör örgütünün varlığına son verilmesi gibi hususlar da bu ülkenin geleceğinde belirleyici olacaktır. Zaten yeterince sıkıntıyla boğuşan Irak'ın başına yeni sorunlar açacak her adım istikrarsızlığı körüklemekten başka işe yaramayacaktır. Uluslararası toplumun bu konulardaki görüşlerini Irak'taki taraflara yüksek sesle ifade etmesi yerinde olacaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel problemlerin çözümünde dünyanın önde gelen liderlerini, uzmanlarını ve kanaat önderleri bir araya getiren İstanbul'un, bugün de petrol ve doğal gaz sektörünün önde gelen isimlerini ağırladığını ifade ederek, burada ele alınacak konuların küresel ölçekte enerji iş birliğinin gelişmesine katkıda bulunacağına, farklı çıkarlara sahip katılımcıları ortak bir zeminde birleştireceğine inandığını söyledi.

- Doğu Akdeniz'deki gelişmeler

Türkiye olarak Avrasya enerji aksının önemli oyuncularından biri olunduğunun bilinciyle bölgesel enerji arz güvenliğinin sağlanması için her türlü gayreti gösterdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Şu hususu özellikle vurgulamak isterim. Enerji hinterlandındaki terör örgütlerinin yol açtığı kaos ve karmaşa ülkelerimiz arasındaki iş birliğini zorunlu kılıyor. Enerji kaynaklarının güvenliği terör örgütlerinin tasfiyesine bağlıdır. Türkiye olarak biz terörle mücadelede çok büyük bedeller ödedik. Bizim verdiğimiz mücadele kendi milli güvenliğimizin yanında dünyanın enerji güvenliğini de çok yakından ilgilendiriyor. Hiç kimse Türkiye'nin çevresinde olup bitenler karşısında tepkisiz kalmasını kendisine yönelik saldırıları karşılıksız bırakmasını beklemesin. Ülkemizin ve milletimizin güvenliği konusunda sınırlarımız içinde ve dışında ne yapmamız gerekiyorsa kimseden izin almadan yapmakta kararlıyız. Bunun da bilinmesini istiyorum. Müttefiklerimiz başta olmak üzere diğer devletlerden beklentimiz, terör örgütleri yerine bizim yanımızda yer almalarıdır." diye konuştu.

Erdoğan, enerji güvenliğinden bahsederken Doğu Akdeniz'deki gelişmelere de kısaca değinmekte fayda olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Doğu Akdeniz'de geçtiğimiz hafta maalesef büyük bir fırsat kaçırıldı. Bizim ve Kıbrıs Türk tarafının tüm yapıcı yaklaşımına rağmen Rum tarafının olumsuz tavrı sebebiyle adadaki anlaşmazlıkların bir kez daha çözümsüz kalmasından üzüntü duyuyoruz. Tarafların tutumları böylesine açıkça ortadayken kimi enerji şirketlerinin Rum kesiminin atmakta olduğu sorumsuzca adımların bir parçası olmaları kesinlikle anlayışla karşılanamaz. Adaletin, hakkaniyet ve uluslararası hukukun gereği hidrokarbon kaynakların adadaki tüm taraflara ait olmasını gerektiriyor. Kıbrıs'taki gelişmelere taraf olan herkesten beklentimiz bölgedeki yeni gerginliklere yol açabilecek adımlardan kaçınmalarıdır. Aksi taktirde kendilerine sadece bölgede değil her yerde ve her alanda Türkiye gibi+ bir dostu kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabileceklerini hatırlatmak isteriz. Bu düşüncelerle 'Enerjiye geleceğimize köprüler' temasıyla düzenlenen bu kongrenin asırlardır kültürleri, medeniyetleri, kıtaları birleştiren İstanbul'un enerji alanında üstlendiği misyonun da sembolü olduğuna inanıyorum. Kongrenin düzenlenmesinde emeği geçenlere bir kez daha teşekkürlerimi ifade ediyorum."

- Notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Başbakan Binali Yıldırım, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Başbakan yardımcıları Mehmet Şimşek, Nurettin Canikli, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci de kongreye katıldı.

Konuşmalar öncesinde 15 Temmuz şehitler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Program aile fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.

(Bitti)



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :