Marmara Üniversitesi ve TÜBİTAK iş birliğiyle yürütülen “İstanbul Yeşil Kent İndeksi” araştırmasının sonuçları açıklandı. 15 Mart 2023 ile 15 Mart 2025 tarihleri arasında yürütülen çalışmada, İstanbul’un 39 ilçesi kişi başına düşen aktif açık yeşil alan miktarı ve ekolojik kriterler bakımından değerlendirildi.

Araştırma sonuçlarına göre İstanbul’un kişi başına düşen yeşil alan miktarı en düşük ilçesi Güngören oldu. Ekolojik durum açısından da listenin en altında yer alan ilçe, hava ve çevre kalitesindeki düşüklükle dikkat çekti.

Güngören'de Yeşil Alan Neredeyse Yok

Güngören’in havadan çekilen görüntüleri, verilerin vahametini gözler önüne serdi. İlçede yeşil alanlar neredeyse yok denecek kadar az, binalar arasındaki sıkışıklık ve betonlaşma göze çarpıyor. Caddelerdeki birkaç ağaç dışında doğaya dair bir iz bulmak güç. Bu durum, Güngören’in yıllardır süregelen çarpık yapılaşma sorununun en belirgin örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Acil Toplanma Alanı ve Trafik Verileri de Kötü

Yeşil alan eksikliğinin yanı sıra acil toplanma alanlarına 500 metre mesafede erişim oranı en düşük ilçe de yine Güngören oldu. Afet risklerine karşı hazırlıksızlığı ortaya koyan bu veri, ilçe sakinlerinin güvenliği açısından da endişe yaratıyor.

Ayrıca, ortalama trafik hızı bakımından da İstanbul’un en yavaş ilçesi olan Güngören, geçirimsiz yüzey oranında da birinci sırada yer aldı. Bu oran, yağmur sularının yer altına sızmasını engelleyerek hem sel riskini artırıyor hem de doğanın kendini yenilemesini zorlaştırıyor.

Hava Kalitesi de Alarm Veriyor

Araştırmada değerlendirilen bir diğer önemli kriter olan hava kalitesi endeksinde Güngören, 39 ilçe arasında 26'ncı sırada yer aldı. Bu sonuç, ilçede yaşayan vatandaşların sağlık açısından ciddi risk altında olduğunu gösteriyor.

Uzmanlar Uyarıyor: Acil Yeşil Dönüşüm Şart

Uzmanlar, Güngören gibi yoğun yapılaşmanın olduğu ilçelerde acil kentsel dönüşüm ve yeşil alan üretiminin elzem olduğunu vurguluyor. Aksi takdirde, iklim değişikliği, afet riskleri ve halk sağlığı sorunları artarak devam edecek.

İstanbul’un sürdürülebilir bir kent olabilmesi için ekolojik planlamaya dayalı, uzun vadeli çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiği ifade ediliyor.