2. Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu

2. Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu

Yeşilay Genel Müdürü Sultan Işık:- "Yeşilay, bağımlılık konusunda birincil, ikincil ve üçüncül önleme faaliyetlerinde toplumsal olarak üzerine düşen birçok görevi yerine getirmeye çalışıyor"- Dünya Uyuşturucuyla Mücadele Federasyonu Başkanı Esbjörn Hörnbe

İSTANBUL (AA) - Yeşilay Genel Müdürü Sultan Işık, "Yeşilay, bağımlılık konusunda birincil, ikincil ve üçüncül önleme faaliyetlerinde toplumsal olarak üzerine düşen birçok görevi yerine getirmeye çalışıyor." dedi.

Yeşilay tarafından Sağlık Bakanlığı'nın desteğiyle WOW İstanbul Hotel & Convention Centre'da düzenlenen "2. Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu" devam ediyor.

Sempozyumun "Uyuşturucu ile Mücadelede Sivil Toplumun Rolü" başlıklı oturumunda konuşan Sultan Işık, Yeşilay'ın birincil önleme stratejilerinde, Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Programı'nın (TBM) anaokulundan liseye ve yetişkinlere kadar bağımlılıkla ilgili neler yapılması gerektiğini anlatan bir eğitim sistematiği olduğunu söyledi.

Yaşam Becerileri Eğitim Programı'nda (YBE) bu problemi hiç yaşamamış çocuklara, belirli noktalarda yaşam becerileri kazandırarak gereken yerde "hayır" diyebilmeyi öğrettiklerini dile getiren Işık, Okullarda Bağımlılığa Müdahale Programı'nda (OBM) ise ikincil önleme denilen bir şekilde maddeye, sigaraya, alkole bulaşmış çocukları tam olarak bağımlılığa dönüşmeden müdahale ederek, geri kazanmayı amaçladıklarının altını çizdi.

Işık, TBM'yi Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte yürüttüklerini belirterek, "13 milyon öğrenci, 2 milyon yetişkine ulaşmış bulunuyoruz. Rehber öğretmenlerimizi eğitip, onların kendi okullarında bunları uygulamasını istiyoruz. Bu eğitimi ayrıca er ve erbaşlara, din görevlilerine ve birçok kişiye, önlemenin birinci aşaması olan TBM eğitimi verilip, bunların yaygınlaştırılması istenmiştir." dedi.

- "Türkiye'de bir ilk olacağını düşündüğümüz merkezler olacak"

Çocukların nelerle karşı karşıya olduklarını anlayabilmeleri için yarışmalar düzenlediklerini aktaran Işık, bu kapsamda yaptıkları "Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek" yarışmasıyla 8 bin 377 okulda 33 bin 873 öğrenciye ulaştıklarını, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde bağımlılığa bulaşmamış çocuklara bağımlılığın zararlarıyla ilgili bir öngörü kazandırdıklarını da aktardı.

Genç Yeşilayların üniversitelerde kulüpler kurarak, bağımlılık konusunda akran eğitimi verdiklerini ifade eden Işık, şöyle devam etti:

"Üçüncül önleme dediğimiz müdahale noktasında Yeşilay Danışmanlık Merkezi'nde (YEDAM) ayakta ücretsiz psikososyal destek hizmeti veriyoruz. Telefonla başlayıp meslek edindirmeye kadar giden bir süreç. Kendi eğitimlerini kendi içinde tamamlayan bir yapı olması noktasında çok önemli. YEDAM Atölye'de meslek edindirme kursları veriyoruz. En önemlisi önümüzdeki yıl açmayı planladığımız rehabilitasyon merkezi. Türkiye'de bir ilk olacağını düşündüğümüz ve kendi modelimizi oluşturduğumuz merkezler olacak. Toplum farkındalık kazandırma noktasında ise kamu spotları yapıyoruz, filmler çekiyoruz, projeler yürütüyoruz. Yeşilay, bağımlılık konusunda birincil, ikincil ve üçüncül önleme faaliyetlerinde toplumsal olarak üzerine düşen birçok görevi yerine getirmeye çalışıyor."

- "Gençlerde uyuşturucu kullanımı beyin gelişimini etkiliyor"

Dünya Uyuşturucuyla Mücadele Federasyonu (IOGT) Başkanı Esbjörn Hörnberg da yasa dışı uyuşturucuların psikolojik, fiziksel ve sosyal anlamda insanlara zarar verdiğini ve kişilerde depresyon gibi ruhsal bozukluklara sebep olduğunu vurguladı.

Esrarın sıklıkla kullanılan yasa dışı uyuşturucu madde olduğunu belirten Hörnberg, şunları söyledi:

"Uyuşturucu kullanımı, ergenlik döneminde başlamakta ve kişileri savunmasız kılmaktadır, birçok problemin içerisine düşürmektedir. Uyuşturucu kullanımı, genç insanlara çok zararlıdır. Mental ve ruhsal sağlıklarını bozmakta, beyin gelişimlerini etkilemektedir. Esrar, beynin gelişmesinde zarar vermekte özellikle ergenlikte kullanıldığında çok zararlı olmaktadır. Eroin de sağlık alanlarında en zararlı olanlardan. Enfeksiyon yaratmakta ve bulaşabilir hastalıklara sebebiyet vermektedir. Kişiler bunları kullandığında hayatı tehdit eden sonuçlarla karşılaşmaktadır. Her 8 kişiden 1'i HIV'le yaşamaktadır. Her 16 kişide 1 kişi esrarı denerse, muhakkak ki bağımlı hale gelecektir. Kullananın IQ'sunu 6.8 oranında azaltacaktır. Esrar kullanımı 2 kat daha fazla ruhsal hastalıklara yakalanma olasılığını artıracaktır. Ayrıca yasa dışı uyuşturucu kullanımı, terörizme, organize suçlara, şiddete ve insan kaçakçılığına yol açmaktadır."

Hörnberg, yasa dışı uyuşturucu kullanımının kişiye zarar verdiği gibi toplumu da etkilediğine dikkati çekerek, madde kullanan kişilerin toplum içindeki davranışlarının değiştiğini, aile içindeki rolünü kaybettiğini ve ekonomik anlamda da topluma yük getirdiğini belirtti.

- "Uyuşturucuyla mücadelede toplum temelli koalisyon önemli"

Uyuşturucu Karşıtı Amerika Koalisyonları Topluluğu (CADCA) Başkanı General Arthur T. Dean ise güvenli, sağlıklı ve uyuşturucudan arınmış bir toplum oluşturmak vizyonuyla birçok eğitim, araştırma, kamu ve politika savunuculuğu yaptıklarını, özellikle de gençler üzerine odaklandıklarını dile getirdi.

ABD'de geçen sene 72 bin kişinin yüksek doz uyuşturucu nedeniyle hayatını kaybettiğinin altının çizen Dean, "Uyuşturucuyla mücadelede toplum temelli koalisyon en önemli yol. Bu koalisyonlar vasıtasıyla nüfus düzeyinde azaltımlar yapılabileceğini düşünüyoruz. Ebeveynler, gençler, okullar, iş ortamı, medya, gençlere hizmet veren kuruluşlar, kolluk kuvvetleri, sivil toplum kuruluşları uyuşturucuyla mücadele oluşturacak koalisyon içinde yer almalı." diye konuştu.

Alkol, tütün ve madde kullanımıyla ilgili çok kapsamlı çalışmalar gerçekleştirdiklerini aktaran Dean, opioid ve eroin bağımlılığının genellikle genç yaşlarda başladığını ve buna engel olmak için bağımlılıkla mücadelede birincil önleme faaliyetlerinin önemli olduğunu kaydetti.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :