2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi

2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)- "Hükümetimize ve Meclisimize hatta toplumumuza söz konusu kanun değişikliğinin mevcut haliyle çıkartılması yerine daha geniş bir mutabakatla ele alınmasını tavsiye ettim. Hükümetimiz de bu doğrultuda gerekli adımları atarak değ

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, erken yaşta evliliklerle ilgili düzenlemeye ilişkin, "Hükümetimize ve Meclisimize hatta toplumumuza söz konusu kanun değişikliğinin mevcut haliyle çıkartılması yerine daha geniş bir mutabakatla ele alınmasını tavsiye ettim. Hükümetimiz de bu doğrultuda gerekli adımları atarak değişiklik teklifinin geri çekilmesini kararlaştırdı. İnanıyorum ki geniş mutabakatla yeniden parlamentomuza gelecektir." dedi.

Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen 2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'nin açılışında, zirvenin ilkine de katıldığını ve kadın sorunları konusunda yeni bakış açıları üzerinde durarak KADEM'i gösterdiği özgün duruş için tebrik ettiğini anlattı.

Haziran ayında KADEM'in yeni genel merkezinin açılışında kadın haklarının savunulmasının, tüm insanların haklarını savunmak olduğunu belirttiğini hatırlatan Erdoğan, dünyanın farklı ülkelerinden bakan, bilim adamı, sivil toplum temsilcisi, akademisyen ve yöneticilerin konusunu kendi bakış açılarıyla değerlendireceği zirvede, kadın sorunlarının mültecilerden çalışma hayatına, karar alma mekanizmalarından ayrımcılığa, medyadan hukuka kadar geniş bir alanda enine boyuna tartışılacağını aktardı.

Recep Tayyip Erdoğan, kadınların sorunlarını çözmeden dünyaya ve insanlığa dair hiçbir hedefe ulaşmanın mümkün olmadığını vurgulayarak, zirvede ortaya konulacak görüşlerin, yapılacak tartışmaların herkes için daha adil, daha iyi, daha güzel bir dünyaya giden yolu aydınlatmasını diledi.

İslam inancına göre insanlığın ilk insan ve ilk peygamber olan Hazreti Adem ile Hazreti Havva'dan doğduğunu, çoğaldığını ve bugünkü 7,5 milyarlık nüfusuna ulaştığını dile getiren Erdoğan, "Dikkat ederseniz ilk erkek olan Adem'i hangi saygı ifadesiyle anıyorsak, ilk kadın olan Havva'yı da aynı ifadeyle zikrediyoruz. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz bizi bir erkekle bir dişiden yarattığını, kendi katında değerli olanın da Allah'a karşı gelmekten en çok sakınan olduğunu ifade ediyor. Bakınız burada 'Erkek kadından' veya 'kadın erkekten üstündür' diye bir hüküm yok. Tam tersine, yaradılışta eşitlik var. Üstünlük ise sadece Allah'tan sakınmada yani takvada söz konusu olabiliyor. Bu açık emir mucibince kadınları, sadece ve sadece cinsiyetlerinden dolayı tahkir eden her türlü anlayışı reddediyoruz." diye konuştu.

Erdoğan, tarihin her döneminde insanların çeşitli sebeple ezildiğini, haksızlığa uğradığını, hatta daha kötü muamelelere maruz kaldığını belirterek, şunları söyledi:

"Bu zulüm kimi zaman kökene, kimi zaman renge, kimi zaman inanca, kimi zaman başka unsurlara dayalı olarak gerçekleşmiştir. Cinsiyetten kaynaklanan haksızlık ve adaletsizlik ise tüm bunların üzerinde dönemler ve toplumlar üstü bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Adaletsizlik, erkek söz konusu olduğunda genellikle emeğin sömürüsü şeklinde gerçekleşirken, kadınlarda çok daha ağır şekilde ortaya çıkıyor. Yoksulluğun faturası kadına kesiliyor, evdeki mesaisi görmezden geliniyor, işyerinde de cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa uğruyor. Bunların yanında bir de modern kadın prototipi olarak sunulan kadın imajına uymaya çalışmak baskısı ekleniyor. Bu sömürü zaman içerisinde örf denilerek, adet denilerek, töre denilerek, adeta kurumsallaştırılmakta, kırılması zor yargılar haline dönüşmektedir. Onun için biz kadınlarımızın yükünü hafifletmeyi bir sorumluluk kabul ettik. Özellikle geçtiğimiz 14 yılda bu doğrultuda çok ciddi mevzuat düzenlemelerini, uygulamaları hayata geçirdik."

- "Mücadelemizin ilkelerini doğru koymazsak..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadın meselesinin, son günlerde yoğun bir şekilde tartışılan yasaların izin verdiği yaşın altındaki evliliklerle ilgili düzenleme vesilesiyle gündemde yeniden öne çıktığına değinerek, şöyle devam etti:

"Tartışmalar üzerine dikkatimi çeken bu kanun değişikliği teklifinin, yeterince özenli hazırlanmadığını ve belirsizlikleri sebebiyle istismara açık bulunduğunu gördüm. Bunun için de toplumsal taleplere karşılık vermek için atılan bu iyi niyetli adımın maksadının dışında istismarlara yol açmayacak şekilde daha hassas biçimde değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettim. Hükümetimize ve Meclisimize hatta toplumumuza söz konusu kanun değişikliğinin mevcut haliyle çıkartılması yerine daha geniş bir mutabakatla ele alınmasını tavsiye ettim. Hükümetimiz de bu doğrultuda gerekli adımları atarak değişiklik teklifinin geri çekilmesini kararlaştırdı. İnanıyorum ki geniş mutabakatla yeniden parlamentomuza gelecektir.

Siyaset mekanizması ve siyasetçilerin sorumluluğunda faaliyet gösteren kurumlar, elbette sorun çözme yeridir, sorun çözme makamıdır. Ülkemizde yasaların izin verdiği yaşın altında evlilikler ve bunlardan kaynaklanan sıkıntılar söz konusuysa çözümü için gereken adımlar mutlaka atılmalıdır. Bu adımlar öncelikle sosyal ve kültürel bilinci artırmaya yönelik olmalıdır. Şayet kanuni yaş sınırının altında evlilik kültürü mevcutsa, siz istediğiniz kadar kanun çıkartın, istediğiniz kadar ceza verin bunun önüne geçemezsiniz. Demek ki öncelikle toplumda bu yönde bir anlayış değişikliğini yerleştirmek gerekiyor, bunun adımlarının atılması gerekiyor. Bu görev de hükümet ve devletle birlikte tüm sivil toplum kuruluşlarına, medyaya, ailelere düşüyor. Özellikle altını çizerek ifade ediyorum, örflerde, adetlerde, geleneklerde kadının istismarıyla ilgili ne varsa bunların hepsinin de aynı zaman inancımıza, kadim kültürümüze aykırı unsurlar olduğuna inanıyorum. Bu yanlışları ayıklamak, düzeltmek, değiştirmek, hepimizin ortak görevidir. Yasama, yürütme ve yargı organlarının, sivil toplum kuruluşlarının bu çerçevede her türlü çabayı göstermesi şarttır, öyle yapıldığına da inanıyorum. Ancak bunu yaparken, mücadelemizin ilkelerini doğru koymazsak, istismarı özendiren, meşruiyeti baskılayan bir konuma düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalırız. Hükümetimizden ve bu alanda çalışan resmi, sivil tüm kurumlarımızdan kadınlarımıza yönelik adaletsizliklerle mücadele konusunda öncelikle ilkeleri doğru koymalarını bekliyorum."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler