"2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü"
TEMA Vakfı: - "Türkiye'de sulak alanları tehdit eden faktörlerin başında yanlış tarım uygulamaları ve havza ölçeğinde yapılmayan planlar geliyor"
İSTANBUL (AA) - TEMA Vakfı, Türkiye’de sulak alanları tehdit eden faktörlerin başında yanlış tarım uygulamaları ve havza ölçeğinde yapılmayan planların geldiğini bildirdi.
Vakıftan yapılan yazılı açıklamada, Ramsar komitesinin, Dünya Sulak Alanlar Günü’nde bu yıl sel ve kuraklık gibi felaket risklerine karşı sulak alanların önemini ön plana çıkardığı belirtildi.
Dünya üzerindeki sulak alan ekosistemleri bir araya getirildiğinde ABD’nin yüzölçümünün yüzde 33’ünü veya Brezilya’nın yüzde 50’sinden daha fazla bir alanı kapladığına vurgu yapılan açıklamada, Türkiye'de 1994 yılında sulak alanların korunması için çalışmalara başlandığı anlatıldı.
Açıklamada, Ramsar Sözleşmesi kriterlerine göre Türkiye'de 135 adet "Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan"ın belirlendiği hatırlatılarak, bu alanların çoğunun barındırdığı su kuşları ve balık türleri açısından uluslararası öneme sahip olduğuna yer verildi.
Sulak alanların, insan refahını etkileyen en önemli faydalarının, içme suyu elde edilmesi, gıda tedariki sağlaması ve taşkınları önlemesi olduğu belirtilen açıklamada, "Sulak alanlar vasıtasıyla dolan yer altı suları yaklaşık 1,5 - 3 milyar insana içme suyu sağlar. Balıkçılık dünya üretimine yıllık brüt 34 milyar dolar katkı sağlar. Sulak alanlar tarım ve hayvancılık yapılmasına imkan tanır. Örneğin, pirinç 3 milyar insan için temel besin kaynağıdır ve doğal ya da yapay sulak alanlarda yetiştirilir." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, sulak alanların sel, kuraklık, aşırı yağış gibi olağanüstü hava olaylarının etkisini azaltan bir rolünün olduğuna vurgu yapılarak, yeraltı suyunu besleyerek veya boşaltarak, taban suyunu dengeleyen bu alanların, aşırı yağışlarda fazla suyu depolayarak taşkınları kontrol ettiği anlatıldı.
Sulak alanların havada büyük oranda bulunan sabit karbonun tutulması ve salınması vasıtasıyla iklim değişikliğinde de çok önemli rol oynadığı belirtilen açıklamada, dünya üzerinde yaklaşık yüzde 3-4 oranında alan kaplayan turbalıkların, yaklaşık 540 milyar ton karbondioksidi tuttuğu ifade edildi.
Açıklamada, dünyadaki sulak alanların yüzde 64’ünün geçen yüzyılda kaybedildiği ve bunun yılda yüzde 1 oranında azalmaya devam ettiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
"Türkiye’de sulak alanları tehdit eden faktörlerin başında ise yanlış tarım uygulamaları ve havza ölçeğinde yapılmayan planlar geliyor. İklim değişikliği küresel su döngüsünü daha da değiştirip kuraklıklar, seller ve diğer aşırı olaylar, daha sık ve yıkıcı bir şekilde yaşandıkça ekolojik altyapının, sulak alanların önemi daha da artacak. Bu sebeple karar vericileri sulak alanlar konusunda önlem almaya çağırıyoruz."
AA
Kaynak:
