15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü

Emniyet Genel Müdürlüğünün 44'ü Özel Harekat, 7'si Havacılık Dairesi başkanlıklarında olmak üzere, 51 kişinin şehit düştüğü Gölbaşı'ndaki yerleşkesinde anma etkinliği gerçekleştirildi- İçişleri Bakanı Soylu: - "Buradan tarihimize söz veriyoruz, Allah'ımız

ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Buradan tarihimize söz veriyoruz, Allah'ımıza söz veriyoruz, buradan şehit kanlarıyla sulanmış toprak parçamıza söz veriyoruz, bu toprakları bize emanet eden şehitlerimize söz veriyoruz. 15 Temmuz'da bu hain girişimi gerçekleştirenin bir tanesini dahi kalıncaya kadar bu hesabı bu toprakta sormazsak, hainiz, alçağız ve namussuzuz." dedi.

Emniyet Genel Müdürlüğünün 44'ü Özel Harekat, 7'si Havacılık Dairesi başkanlıklarında olmak üzere, 51 kişinin şehit düştüğü Gölbaşı'ndaki yerleşkesinde anma etkinliği gerçekleştirildi.

Darbe girişimi gecesi Özel Harekat Daire Başkanlığına yardım için gelen ve o dönem Şehitler Camisi müezzini, şimdi ise aynı caminin imamı olan Hasan Hüseyin Alkır, Kur'an-ı Kerim'in ardından yatsı ezanı okudu.

İçişleri Bakanı Soylu, etkinlikte bazı şehit yakınları ve gazilerle aynı masada yemek yedi.

Soylu, daha sonra yaptığı konuşmada, o karanlık gecenin hiç aydınlanmayacağını zannedenler olduğunu belirterek, bu topraklar, bu millet ve devlet üzerine on yıllardır çizilen planları karanlık gecede yerine getireceklerini, milleti özgürlüğünden, hürriyetinden, geleceğinden ve kardeşliğinden yoksun bırakacaklarını düşünenler bulunduğunu ifade etti.

Onların, hiç sabah olmayacağını da hesap ettiklerini anlatan Bakan Soylu, "Bir tarafımızda hüzün var. O hüzün, bir tarafımızdan hiç ama hiç gitmiyor. Adım atarken, o hüzün hep yanımızda. Nefes alırken, nefes verirken o hüzün hep yanımızda. Bayramda birbirimizle bayramlaşırken o hüzün hep yanımızda." diye konuştu.

Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir tarafımızda hüzün var. Ağaca bakarken hüzün var, çocuklarımızın o güzel gözlerindeki ışıltıya bakarken bir tarafımızda hep hüzün var. Yolda adım atarken, çocuklarımızın sevincini yaşarken bir tarafımızda hep hüzün var. Onlar o hüznü hep bir tarafımızda bırakmak istediler ama bir tarafımızda da kahramanlık var. Milleti için, vatanı için, namusu için, iffeti için o şehadet kanlarıyla sulanmış, rengini almış ay yıldızlı bayrağımız için, biraz önce bizim hürriyetimizin, inancımızın, Allah'a olan sadakatimizin ve bağlılığımızın bir tek ama bir tek emaresi olan ezan-ı Muhammedimizin bu topraklardan gitmemesi için, o sesin bizden uzaklaşmaması için, fedayı can için, 'ben ülkem için şehit oldum' diyecek, 'ben milletim için şehit oldum' diyecek, 'ben bu toprakları işgal edeceklere, bu sinsi planları yapacaklara bu fırsatı vermem' diyecek, 'ben gazi oldum' diyecek, 'ben sokağa çıkarım, şehadet için yürürüm' diyecek bu büyük milleti hiç hesap etmediler, bu aziz milleti."

Soylu, bu girişimde bulunanların, her gün 5 vakit okunan ezanı sadece namaz çağrısı zannettiklerini, oysa o ezanların gönüllere adalet, hakkaniyet, kardeşlik, hukuk, insanlık için okunduğunu hiç hesap etmediklerini bildirdi.

- "Bu millete diz çöktüreceklerini zannettiler"

Bakan Soylu, "İfade etmeliyim ki onlar bu ülkeyi teslim alacaklarını, bu toprakları işgal edeceklerini ve bu milleti köleleştirip, paryalaştıracaklarını düşündüler. Efendilerinin acımasızca talimatlarıyla bu millete diz çöktüreceklerini zannettiler." dedi.

Kabe'yi inşa eden Hz. İbrahim'in, Allah'a sığınarak "lebbeyk" diye bağırdığını, onun bu çağrısının da hakka, kardeşliğe, insana çağrı olduğunu ve bundan bir şey öğrendiklerini anlatan Bakan Soylu, "Eğer hakka çağırırsanız, insanlığa çağırırsanız, adalete çağırırsanız, Allah'ın yarattığına, onun yarattığı gibi bakarak çağırırsanız sonucunu alırsınız." değerlendirmesinde bulundu.

Bu aziz milletin bayrağının ne alelade bir bez, ne de vatanının kuru bir toprak olduğunu vurgulayan Soylu, şunları söyledi:

"Bazen kanla, bazen gözyaşıyla suladık ama hiçbir zaman hiçbir santimetrekaresini kurutmadık. Bir millet, bir vatan, bayrak sahibi olmanın elbetteki bir bedeli vardır. Biz bu üçünün de en şereflisine, en güzeline, en kıymetlisine sahip olduğumuz için en büyük bedelleri ödedik, ödemeye de devam ediyoruz."

İçişleri Bakanı Soylu, bütün dünyayı yönetmeyi, hakimi olmayı ve zenginliğini kazanmayı bir saplantı haline getirmiş hastalıklı zihniyetin, bunun için en küçük terör örgütlerini bile el altından desteklediğini kaydetti.

15 Temmuz'u iyi hatırladıklarını ve unutturmayacaklarını belirten Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Geçen sene burada vatanını kurtarmak için, bayrağını gönderlerde nazlı nazlı dalgalandırmak için, namusunu kurtarmak için, Özel Harekata gelen evlatlarınız, bu milletin evlatları onları unutmayacağız. Hiç kimse zannetmesin ki onları unutacağız. Onları unutmak demek hafızamızdan unutmak demek değildir. Onları unutmak demek isimlerini hatırlamamak demek değildir. Buradan tarihimize söz veriyoruz, Allahımıza söz veriyoruz. Buradan şehit kanlarıyla sulanmış toprak parçamıza söz veriyoruz, bu toprakları bize emanet eden şehitlerimize söz veriyoruz. 15 Temmuz'da bu hain girişimi gerçekleştirenin bir tanesi dahi kalıncaya kadar bu hesabı bu toprakta sormazsak hainiz, alçağız ve namussuzuz."

- "Şehitler, sınavı yeni başlattı"

Şehitlerin şimdi burada olduğunu ifade eden Soylu, onlardan cennette el uzatmalarını, şefaatlerini ve dünyada el uzatmalarını beklediklerini vurguladı.

Konuşması sırasında zaman zaman duygulanan Bakan Soylu, büyük bir sınavdan geçildiğine işaret ederek, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

"O akşam özel harekat polislerimiz sadece burada değil, Ankara'nın birçok yerinde, Türkiye'nin birçok noktasında aynen kendilerine öğretildiği gibi vatan sevgisini en yüksek noktada gösterdiler. Hesap etmediler, yazmadılar, çizmediler. Hepsi atıldılar şehadetin kucağına. Bilmenizi isterim ki biz bir aileyiz, büyük bir aileyiz. Her birinde bir şehit olan büyük bir aileyiz. Bu ailenin sorumluluğu içerisindeyiz. Bu ailenin reisi belli, lideri belli bu ailenin. Milletine inanan, milletinden başka yer yüzünde güç tanımayan, ona itibar eden, onunla beraber yürüyen bir ailenin lideri. Korkmadı, başka hesap içinde bulunmadı."

Darbe girişiminde selaların halkı bir araya getirdiğini bildiren Soylu, dünyanın en büyük güçlerinin bile o gecenin sabahının aydınlık olacağını hesap edemediklerini ifade etti.

Bakan Soylu, şehit ailelerinin sabrına minnettar olduklarını belirterek, "Yepyeni bir yolculuk başlattık. Şehitlerimizin, gazilerimizin gücünü alarak bu yolculuğu başlattık ve hep birlikte başlattık." dedi.

Soylu, Özel Harekat ve Havacılık Daire başkanlıklarında şehit düşen 51 kişinin ismini okurken, bahçede bulunan polisler de "Burada" diye seslendi.

- "Bu darbeyi tezgahlayanlar nerede?"

Soylu, 250 şehidin burada olduğunu belirterek, "Bu darbeyi tezgahlayanlar neredeler? O meczup, zelil, hain, alçak ve bugün bütün milletimizin bedduasına ve lanetine muhatap olan nerede? Bunu buradan hep beraber soruyoruz. Allah şahittir, bu dünyada da hesap sorulacaktır, öteki dünyada da hesap sorulacaktır. Şehit ailelerimiz merak etmeyin. Gençlerimizle, bu milletimizle, gelecek neslimizle bunu sormaya muktedirdir, anlayıştadır ve kabiliyettedir." diye konuştu.

Allah'ın kendilerini şehitlere, geçmişlerine, medeniyetlerine, inançlarına ve değerlerine mahcup etmemesini temenni eden Soylu, "Allah milletimizden razı olsun. Allah bir daha bu millete 15 Temmuz gibi bir gece yaşatmasın." ifadesini kullandı.

- Gazi imam dua etti

15 Temmuz'da özel harekata yardım için gelen ve o zaman Şehitler Camisi müezzini, şimdi ise imamı olan Hasan Hüseyin Alkır da o gece insanların vatan savunması için sokaklara aktığını belirtti.

Görevlerinin başında şehadete erenlerin bulunduğunu anlatan Alkır, "Şehitlerimizin, gazilerimizin, milletimizin, bizlere bu hainliği yapanlardan, dünyada, ahirette alacağı var." dedi.

15 Temmuz'la ilgili yazdığı şiiri okuyan Alkır, şehitler için el açıp katılanlarla birlikte dua etti.

Özel Harekat'ta görevli gazi Polis Memuru Gökhan Özken de bu ihanet ve işgal girişiminin, milletin şahlanışı, darbeye karşı darbe yapması ve kahramanca direnişiyle başarısız olduğunu ifade etti.

O gece yapılan saldırıda kendisinin de yaralandığını, arkadaşlarının ise şehadetine şahit olduğunu anlatan Özken, 7'den 70'e herkesin, F16'lara ve tanklara karşı siper olduğunu, tanklara sokakları, uçaklara ise gökyüzünü dar ettiğini kaydetti.

Özken, "Vatanımıza göz diken dış mihraklar şunu bilmelidir ki her hainlik, Türk milletinin şahlanışıyla karşılaşacaktır." dedi.

Özel Harekat'ta görevli Şehit Komiser Yardımcısı Zeynep Sağır'ın eşi Oktay Sağır da bu acıyı kiminin eşi, kiminin anası babası, kiminin kardeşi, kiminin de çocuğuyla yaşadığını belirtti.

Eşinin o gece telefon gelir gelmez anında harekete geçtiğini aktaran Sağır, "Uhud, Bedir, Çanakkale, Kurtuluş Savaşları ve çok kısa süre önce şehit edilen arkadaşları inşallah onları muhabbetle, sevinçle karşılamışlardır." diye konuştu.

Konuşmaların ardından Bakan Soylu ve şehit yakınları, Özel Harekat Daire Başkanlığı yanındaki, yerleşkedeki Şehitler Camisi'nde okutulan mevlide katıldı.

Etkinlikte, 115 Temmuz darbe girişiminde Özel Harekat Daire Başkanlığının bombalandığı anlar 3 boyutlu sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.

Özel Harekat Daire Başkanlığının önüne ellerinde meşaleler ve Türk bayraklarıyla gelen vatandaşlar da "15 Temmuz, diriliş, 15 Temmuz, destan" sloganları attı, konvoy oluşturdu.

Gece, 00.13'te Şehitler Camisi'nden de sela okundu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :