Yetenekleri ortaya çıkaran 'atölye'

Yetenekleri ortaya çıkaran 'atölye'

Sultanbeyli Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Mazak:- "Belediyeler kültür ve sanat denildiğinde sadece sanatın icra edildiği yerler olarak anılıyor. Halbuki belediyeler aynı zamanda sanatı, sanatçıyı üreten yerler de olmalıdır"- Şiir Atölyesi Koordinatörü ş

İSTANBUL (AA) - AİŞE HÜMEYRA BULOVALI - Sultanbeyli Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Mehmet Mazak, "İnanıyorum ki bugün ektiğimiz tohumlarla, açtığımız yolda 10 yıl sonra Sultanbeyli'den küçük bir Maraş ortaya çıkacaktır." dedi.

Sultanbeyli Belediyesi tarafından 2011 yılında kurulan şiir ve yazarlık atölyesi, Türk edebiyat dünyasına yeni isimler ve eserler kazandırmayı hedefliyor.

Mazak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, atölyeye ilk zamanlarda az katılımcının başvurduğunu belirterek, "Bu atölye bir maraton koşusu gibi. Birden karşılığını göremezsiniz ama biz idare olarak bu atölyenin ısrarla arkasında durduk ve bugün geldiğimiz noktadan da çok mutluyuz." diye konuştu.

Aralarında Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, Akif İnan, Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt gibi isimlerin yer aldığı değerleri yetiştiren Kahramanmaraş'ın edebiyat dünyamızdaki önemine işaret eden Mazak, hedeflerini şöyle açıkladı: "İnanıyorum ki bugün ektiğimiz tohumlarla, açtığımız yolda 10 yıl sonra Sultanbeyli'den küçük bir Maraş ortaya çıkacaktır."

Atölyelerin uzun soluklu çalışmalar olduğunun altını çizen Mazak, "Belediyeler kültür ve sanat denildiğinde sadece sanatın icra edildiği yerler olarak anılıyor. Halbuki belediyeler aynı zamanda sanatı, sanatçıyı üreten yerler de olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Mazak, atölye kapsamında şiir ve deneme yarışmaları gerçekleştirdiklerine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bu çalışmalar kapsamında bir de şiir kütüphanesi yapmaya karar verdik. Kütüphanede yer alacak kitapların çoğunu da, şairlerin kendisinden bağış yoluyla alalım istedik. Geçen yıl açtığımız kütüphanemizde şu anda şiir üzerine 6 bin kitabımız var. Hedefimiz ise 2018 yılı sonuna kadar kütüphanemizi 10 bin kitaba tamamlamak."

- "Edebiyat ve sanat bir bilim gibi öğretilemez"

Şiir Atölyesi Koordinatörü şair Sıddık Ertaş da edebiyatın ve sanatın bir bilim gibi öğretilebileceği tezini kabul etmediklerini ifade etti.

Ertaş, bu anlamda atölyede dersler yerine katılımcılarla birlikte Türk edebiyatı içerisindeki eserler üzerinden tahlil yaptıklarını anlatarak, "Mesela benim ürünlerim de, atölyeye devam eden arkadaşların ürünleri de masaya yatırılıyor ve eleştiriliyor. Bu şekilde metinler eleştirilerden geçtiği için gittikçe iyileşiyor. Biz atölyemizde şiirin veya hikayenin nasıl yazılacağını öğretmiyoruz. Bir araya gelerek aynı zamanda birbirimizin metinlerini eleştiriyor ve bu eleştiriler sayesinde daha nitelikli eserler üretmeyi hedefliyoruz." dedi.

Atölye kapsamında dergi çıkardıklarını aktaran Ertaş, şunları kaydetti:

"2012 yılından beri 3 ayda bir 'Aydos' adlı bir dergi çıkarmaya başladık. Şu an 15'inci sayıya geldik. Dergide atölyeden arkadaşlarımızın ürettiği eserler yer alıyor. Dergiyi ilk başta atölyeye katılan arkadaşlarımızın ilk ürünlerini yayınlamaları adına tasarlamıştık. Fakat katılımcılarımız artık ulusal dergilerde de yazılar kaleme alıyor. Atölyede ilk kez şiir ve yazı yazmaya başlayan arkadaşlarımız da oldu."

Ertaş, katılımcıların ayrıca atölye kapsamında kitap da çıkardığına dikkati çekerek, "Bu yılın ortalamasına bakıldığında atölyeden 20 kitap çıkarmış olacağız. Katılımcı olan herkesin meslek grupları da farklı. Aramızda çaycı, esnaf, öğretmen, ev hanımı, avukat, lise ve üniversite öğrencileri gibi toplumun birçok kesiminden arkadaşlarımız var." dedi.

Şiir ve yazarlık atölyesinin sevgiye ve samimiyete dayanan bir atölye olduğunu dile getiren Ertaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada sivil olarak bir şeyler üretmeye çalışıyoruz. Çalışmalarımızda bağımsız ve özgürüz. Bu toprakların sesini güçlendirmeye, milletimizin değerlerine bir ses olmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla içten samimi ve mütevazı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. İşin içinde çıkar, para, şöhret yok ve kendi halimizdeyiz."

- "Amacımız yeni Necip Fazıllar, Mehmet Akifler, Sezai Karakoçlar yetiştirmektir"

Atölye kapsamında okuyucuyla buluşan "Teferrüc" adlı dil, edebiyat ve kültür dergisinin yayın yönetmeni ve edebiyat öğretmeni Ercan İriş de dergide yine atölye katılımcılarının yazılarını yer aldığını belirterek, "Dergide olabildiğince gençlere yer vermeye çalışıyoruz. Yönetim kadromuzun birçoğu da öğrenciler. Bu çalışmalarla aslında amacımız yeni Necip Fazıllar, Mehmet Akifler, Sezai Karakoçlar yetiştirmektir. Bunlar dışında Sultanbeyli'deki okullarımızda görev yapan edebiyat öğretmenlerimiz de dergide yazıyor ve atölyede eğitim alıyorlar. Bizim için önemli ve güzel bir çalışma oldu." ifadelerini kullandı.

İriş, derginin 3 ayda bir yayınlandığını ve şu an 4'üncü sayıya ulaştıklarını aktararak, İstanbul'un birçok noktasındaki okuyuculara dergileri ulaştırmaya çalıştıklarını söyledi.

Atölyeye gelmeden önceki sanat anlayışının farklı olduğuna işaret eden İriş, "Atölyedeki tahliller sonucunda sanatsal olmak yerine popüler yazdığımı fark ettim. Eserlerimde daha çok gençlerin duygularına sesleniyormuşum ama buraya geldikten sonra da gerçek şiirlerimi atölyede yazdığıma inanıyorum." dedi.

- "Biz şiiri bugüne, bugünü ise yarına bağlayan bir köprü olarak görüyoruz"

Atölye katılımcılarından felsefe öğretmeni ve şair Kadir Ünal da meslek hayatı boyunca edebiyat alanı üzerine bir eğitim almayı çok istediğini ve bu manada 60 yaşında olmasına rağmen şiir atölyesine katıldığını anlattı.

Ünal, atölyeye katılmadan önce de öğrencilik yıllarında yazı ve şiir yazmaya başladığını ve eserlerinin de birçok dergi ve gazetede yayınlandığını kaydederek, şöyle devam etti:

"Bu atölyede hepimizin şiirini masaya yatırıyoruz ve acımadan eleştiriyoruz. Böylelikle daha nitelikli ürünler ortaya çıkıyor. Buradaki ilişkiler kesinlikle öğretmen ve öğrencisi ilişkisi gibi değil. Abi kardeş ilişkisi gibi. Burası aynı zamanda çok sivil bir okul olma özelliği taşıyor. Resmiyetten çok uzak bir tavrımız var."

"Fena Halde İyiyim" ve "Siyah Kuğu" adlı 2 şiir kitabı çıkardığını da söyleyen Ünal, "Atölyeye katılmadan önce bir şiir kitabımın yayınlanacağını hiç düşünmüyorum ve kitap çıkarmak için çekiniyordum ama burada gençlerin de eleştirileriyle şiirlerimde kendi tarzımı oluşturdum. Biz bu atölyede şiiri bugüne, bugünü ise yarına bağlayan bir köprü olarak görüyoruz. Bizden sonra gelenlere bir miras bırakmak derdindeyiz ve bu bilinçle hareket ediyoruz." şeklinde konuştu.

Sultanbeyli'de 12 yıldır Türkçe öğretmenliği yapan ve atölye katılımcılarından Ulaş Konuk ise "Mavi Kuşun Yolculuğu" adlı bir şiir kitabı çıkardığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bu atölye, yazı konusunda yetenekli öğrencilerimizi yönlendirebilmemiz açısından bir öğretmen olarak çok büyük bir kapıdır aslında. Aynı zamanda da bizim için bir kale. Bizler de bu çalışmalar ile gençler açısından, ilçemiz açısından uzun soluklu olmak ve verimli olmak için çaba gösteriyoruz."

Atölye kapsamında çıkarılan diğer eserler de ise, İbrahim Kaya'nın hikaye türünde 'Kutlu Oda' ve 'Soğuk Temmuz' adlı eserleri, Gül Tanrıverdi'nin hikaye dalında 'Ruhum Seni Tanıyor' başlıklı kitabı, Sevda Deniz'in 'Sen Uyurken' adlı hikaye kitabı, Ahmet Hakan Karataş'ın 'Bizim Oğlan' adlı hikaye eseri ve Ayşe Kadıoğlu Yıldız'ın 'Umuda Tutunmak' adlı kitabı edebiyatseverlerle buluştu.

Gitar, bağlama, keman, ney, Osmanlıca, fotoğrafçılık, diksiyon, hat, tiyatro drama, halk oyunları alanında düzenlenen atölyeler arasında ayrıca resim atölyesi ressam Göksal Atila, yazı atölyesi ise yazar Aliye Akan eğitmenliğinde devam ediyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :