Uluslararası Yatırımcılarla İstişare Toplantısı

Uluslararası Yatırımcılarla İstişare Toplantısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "Basında sınırsız bir özgürlük söz konusu olamaz. Eğer medya kalkıp da ülkeyi karıştırmak, kendi içinde tahrik etmek için her türlü özgürlük alanını istismar ediyorsa, onlar için de yargı vardır. Yargı onlar için de çalışır. Dü

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, basında sınırsız özgürlüğün söz konusu olamayacağını belirterek, "Eğer medya kalkıp da ülkeyi karıştırmak, kendi içinde tahrik etmek için her türlü özgürlük alanını istismar ediyorsa, onlar için de yargı vardır. Yargı onlar için de çalışır. Dünyanın hiçbir yerinde sınırsız bir özgürlük söz konusu değildir." dedi.

Erdoğan, TOBB Kabul Salonu'nda, Uluslararası Yatırımcılar Derneğince (YASED), FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin birinci yılı kapsamında düzenlenen "Uluslararası Yatırımcılarla İstişare Toplantısı"na katıldı.

İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Petrol Kongresi'ni hatırlatan Erdoğan, kongreye katılan liderlerle yaptığı görüşmelerde, hepsinin iyi niyet mesajlarını özellikle dinlediğini aktardı.

Böyle yüksek katılımlı bir kongrenin İstanbul'da yapılmasının önemini belirten Erdoğan, "Artık dünyada en önemli güç, potansiyel enerji. Enerjide de adeta İstanbul bir İpek Yolu. Bu duruma gelmiştir ve bu İpek Yolu artık kuzeyden, doğudan, batıdan, her taraftan bir kesişme noktası oluşturmuştur, buna güney de dahildir. Böyle bir güce, potansiyel sahip olan Türkiye, şu anda yeni yeni arayışların içindedir." diye konuştu.

"3T" olarak ifade ettiği "tedarik, transit, tüketim" noktasında Türkiye'nin bu üç konuyu yakalar konuma geldiğini, bunu daha da ileri seviyelere taşıyacaklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"İçinde yer aldığımız coğrafya bizim handikapımız değil tam aksine avantajımızdır. Çünkü hem siyasi hem ekonomik hem de insani olarak bölgenin güvenli limanı olan Türkiye'nin farkı işte bu vasfıdır. Ülkemizin denklemde olmadığı hiçbir projenin, bölgemizde ve dünyada yürütülebilmesi mümkün değildir. Biz de bu konumumuzu dayatma veya şımarıklık için değil, kendimizle birlikte tüm dostlarımızın, kardeşlerimizin huzuru ve refahı için değerlendirmeye çalışıyoruz. Terör örgütleriyle yürüttüğümüz tavizsiz mücadelenin amacı da budur."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin, demokrasi ve özgürlüklerle birlikte ekonomiyi hedef aldığını bildirdi. Erdoğan, "Bu örgütün devlet ve toplum hayatımızın her zerresinden temizlenmesi konusundaki hassasiyetimizin sebebi, ekonomimizin geleceğini de güvence altına almaktır. Özellikle Batılı dostlarımızın, bu konudaki muhatapları doğru tasnif edemediğini üzüntüyle görüyorum." ifadesini kullandı.

- "G20'mizde en ufak bir gürültü patırtı olmadı"

Hamburg'da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'ne katıldığını da hatırlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"G20 Zirvesi için malum Hamburg'daydık, Hamburg yanıyordu, Hamburg her tarafta yıkılıyordu ve on binlerce güvenlik görevlisi her tarafta görevdeydi. Niye? Türkiye'de biz de G20 yaptık ama bizim G20'mizde en ufak bir gürültü patırtı olmadı. En güzel yerde, en lüks otellerde bütün misafirlerimizi ağırladığımız gibi aynı anda bir taraftan G20'yi yaparken bir taraftan Kadın20'yi, Gençlik20'yi, sendikaların 20'sini, İşadamları20'sini yaptık. Hepsini huzur, mutluluk içinde yaptık. Bütün görüştüğüm dostlar da 'Antalya bambaşkaydı.' diyorlar. Biz attığımız adımlarda her zaman dürüst, samimi, kararlı olduk, bununla birlikte de işimizi bilerek yaptık. Şimdi de ben bütün dostlarımıza şunu söylüyorum, lütfen sizler de bize temsilcisi olduğunuz ülkeleriniz ve firmalarınız adına, şunu kendi firmalarınıza ve ülkelerinize anlatmanızda fayda var; Türkiye güvenli bir limandır. Türkiye böyle anlatıldığı gibi 'Yok bilmem basın özgürlüğü yok, fikir, düşünce özgürlüğü yok.' Bunların hiçbirinin olduğu bir ülke değil."

Basında sınırsız özgürlüğün söz konusu olamayacağına vurgu yapan Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

"Eğer medya kalkıp da ülkeyi karıştırmak, ülkeyi kendi içinde tahrik etmek için her türlü özgürlük alanını istismar ediyorsa onlar için de yargı var. Yargı onlar için de çalışıyor. Dünyanın hiçbir yerinde sınırsız bir özgürlük söz konusu değildir. Aynı şeyi Batı, orada kendi içindeki özgürlük veya medya mensuplarına da yapmaktadır. Geçelim daha ileri, bizim kendi, oradaki STK temsilcilerimize neler yaptığını biliyoruz. Daha da ileri gidiyorum, bizim bakanlarımıza dahi orada konuşma imkanı vermeyecek kadar Batı, engelleyicidir. İşte son Hamburg G20'de, 'Soydaşlarımızla Almanya'da salon toplantısı yapalım.' dedik. Hamburg olması şart değil, daha başka bir yerde yapabiliriz.' dedik. İzin vermediler biliyor musunuz? Ne oldu özgürlük, niye izin vermiyorsunuz? Siz gelin, burada istediğiniz yerde izin verelim, konuşturalım. Hollanda'yı biliyorsunuz, Belçika'sı öyle, hepsi... Niye? Düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Düşüncelerine güvenmedikleri için düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Biz düşüncemize güvendiğimiz için düşünce özgürlüğünden korkmuyoruz. Biz rahatız."

- "İnsan utanır"

CHP'nin Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşüne değinen Erdoğan, "İşte buyurun, 25 gün yürüdüler. Kimin güvenliğinde yürüdüler? Hükümetimizin güvencesinde yürüdüler. Herhangi bir şey oldu mu? Vatandaşlarımız herhangi bir şey yaptılar mı? Ankara'dan çıkıp, İstanbul'a gittiler mi, gittiler. Kimin güvencesinde? Hükümetin, güvenlik güçlerimizin. Mitinglerini de yaptılar mı, yaptılar. Herhangi bir şey oldu mu, olmadı. Hala bu hükümete kalkıp da siz 'Ülkede güvenlik yok.' diyemezsiniz, insan utanır." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda OHAL ile uğraşıp durulduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Kusura bakmasınlar, bu OHAL olmamış olsaydı bu kadar rahat, huzurlu olarak bu adımlar atılamazdı. OHAL'in sınırlarını da Batılıların çizmiş olduğu çizgiler içerisinde belirlemeyiz, onun sınırlarını biz belirleriz. Bu millet bize bu yetkiyi vermiştir, milletimizin verdiği yetkiyle de olağanüstü hali biz iş dünyamız daha rahat çalışsın diye yapıyoruz. Soruyorum, iş dünyasında herhangi bir sıkıntınız, bir aksamanız var mı? Biz göreve geldiğimizde, 15 sene önce Türkiye'de olağanüstü hal vardı ama bütün fabrikalar hep grev tehdidi altındaydı. Hatırlayın o günleri ama şimdi böyle bir şey var mı? Tam aksine, şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL'den istifadeyle anında müdahale ediyoruz. Diyoruz ki 'Hayır, burada greve müsaade etmiyoruz çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız.' Bunun için kullanıyoruz biz OHAL'i. Tabii fotoğraf oldukça net. Bir yanda 80 milyon vatandaşı ve 780 bin kilometrekare vatan toprağıyla Türkiye Cumhuriyeti, diğer yanda ise ruhunu ve bedenini bir şarlatana adamış bir terörist örgüt vardır. Seçim bu ikisi arasında yapılacaktır. Meselenin insan haklarıyla hukukla adaletle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Terör örgütleriyle mücadele dünyanın her yerinde nasıl yapılıyorsa bizde de aynı şekilde yapılıyor."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :