Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi

Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi

Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Arslan:-"15 Temmuz'daki darbe girişimi teşebbüsünden sonra bireysel başvuruya yönelik çok ciddi meydan okumalar ortaya çıktı. Bunların başında iş yükündeki artış geliyor. 2012'den bugüne toplam başvuru sayısı bugün itib

İSTANBUL (AA) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan, 15 Temmuz'daki darbe girişimi teşebbüsünden sonra bireysel başvuruya yönelik çok ciddi meydan okumaların ortaya çıktığını belirterek, "Bunların başında iş yükündeki artış geliyor. 2012'den bugüne toplam başvuru sayısı bugün itibariyle 112 bin 14 olarak gerçekleşti. Bunun yaklaşık 45 binini Anayasa Mahkemesi sonuçlandırmış durumda. Anayasa Mahkemesinin önünde bekleyen bireysel başvuru sayısı 67 bin 434. Bu arada dikkat çeken husus bu başvuruların 40 binden fazlasının 15 Temmuz sonrası ilan edilen olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirler karşısında yapılmış olması." dedi.

Cumhurbaşkanlığının himayesinde, Adalet Bakanlığının koordinatörlüğünde Çırağan Sarayı'nda Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi düzenlendi.

Kongre kapsamında gerçekleştirilen "Anayasa Yargısı ve Bireysel Başvuru Hakkı" başlıklı oturumun başkanlığını yapan Prof. Dr. Arslan, Anayasa Mahkemelerinin anayasal adaleti sağlamaya çalışan kurumlar olduğunu ifade ederek, bu mahkemelerin varlık nedeninin de anayasal hak ve özgürlükleri korumak olduğunu söyledi.

Anayasa Mahkemelerinin varlık nedeni ve amaçlarına uygun çalışırken iki temel enstrümana sahip olduğunu vurgulayan Arslan, bunlardan birincisinin norm denetimi alanı olarak öne çıktığını dile getirdi.

Arslan, norm denetimi ile kanunların ve kanun hükmündeki kararnamelerin Anayasaya uygunluğunun denetlendiğini aktararak, şöyle konuştu:

"Bu soyut bir denetimdir. İkinci alanda son yıllarda giderek yaygınlaşan ve daha somut planda temel hak ve özgürlüklerin korunmasını sağlayan bireysel başvuru ya da Anayasa şikayeti olarak bilinen alandır. Bu iki enstrümanı kullanarak Anayasa Mahkemeleri temel hak ve hürriyetleri güvence altına almaya çalışırlar. Türkiye'de bireysel başvuru 2010 Anayasa değişikliği ile hukuk sistemimize girmiştir ve 2012'den itibaren de uygulanmaya başlamıştır. Bireysel başvuruda 4 yılı geride bırakan bir tecrübeye sahibiz. Bu müessese Türk hukuk sistemine kazandırılırken iki temel amaç gözetilmişti. Bunlardan birincisi temel hak ve özgürlüklerin daha iyi korunması ve standartlarının yükseltilmesi. Diğeri de temel hak ve özgürlük ihlallerinin AİHM'e gitmeden Türkiye sınırları içinde giderilmesiydi. Bu iki pratik amacın da önemli ölçüde gerçekleştiğini bugün itibarıyla söylemek mümkün. Rakamlar da doğrusu bunu gösteriyor. Örneğin 2012'de Türkiye aleyhine AİHM'e yapılan başvuruların sayısı yaklaşık 9 bindi. Bu rakam 2014'te 1584, 2015'te de 2208 olarak gerçekleşti. Başvuru sayısındaki bu düşüş büyük ölçüde Türkiye'de bireysel başvurunun etkili ve başarılı olduğunu gösteriyor. Tam da bu nedenle Türkiye'deki bireysel başvuru uygulaması özellikle Avrupa coğrafyasında bireysel başvurunun ya da Anayasa şikayetinin iyi uygulamaları arasında gösteriliyor."

-"Bireysel başvuru kısa bir tecrübeye sahip"

Arslan, 15 Temmuz'daki darbe girişimi teşebbüsünden sonra bireysel başvuruya yönelik çok ciddi meydan okumaların ortaya çıktığını vurgulayarak, "Bunların başında iş yükündeki artış geliyor. 2012'den bugüne toplam başvuru sayısı bugün itibariye 112 bin 14 olarak gerçekleşti. İspanya, Almanya gibi bireysel başvuruyu yıllar önce benimsemiş ülkelerin tecrübesini düşündüğümüzde bu gerçekten çok yüksek bir rakam. Bunun yaklaşık 45 binini Anayasa Mahkemesi sonuçlandırmış durumda. Derdest olarak Anayasa Mahkemesinin önünde bekleyen bireysel başvuru sayısı 67 bin 434. Bu arada dikkat çeken husus bu başvuruların 40 binden fazlasının 15 Temmuz sonrası ilan edilen olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirler karşısında yapılmış olması. Bu 40 bin sayısı gerçekten çok yüksek çünkü ortalama olarak Anayasa Mahkemesi yılda 20 bin başvuru alıyor. Bu demektir ki, 2014 ve 2015 yıllarında yapılan toplam başvuru kadar son iki ayda bireysel başvuru almış durumdayız." diye konuştu.

Bu başvuruların ele alınması ve sonuçlandırılmasının Anayasa Mahkemesi ve Türkiye'de bireysel başvurunun geleceği açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Arslan, şu anda mahkemenin bununla nasıl başa çıkacağı ve bu artan iş yükü karşısında nasıl bir yöntem izleyerek bireysel başvurunun daha sağlıklı bir zeminde yürüyeceğini değerlendirdiğini söyledi.

Arslan, Türkiye'de bireysel başvurunun yeni denilebilecek kadar kısa bir tecrübeye sahip olduğunu ve 4 yılın çok uzun bir süre olmadığını ancak 4 yılın sonunda Anayasa Mahkemesinin rahatlıkla artan iş yüküne rağmen yönetilebilir düzeyde tutmayı başardığını kaydetti.

İçerik bakımından süreç içinde çok önemli kararlar alındığına vurgu yapan Arslan, 1200'ün üzerinde ihlal kararı verildiğini ve sonuçta bireysel başvurunun tam da getiriliş amacına uygun olarak Türkiye'de anayasal hak ve özgürlükleri koruma noktasında vazgeçilmez, hayati bir kurum olduğunu belirtti.

Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :