Malesef çok kitap okuyan bir toplum değiliz. Yazarımız çok. Kitap basan matbaalarımız, satan kitapçılarımız da var. Ama otobüsteyken, yolculuk ederken bir şeyler okumak yerine telefonda “okey oynayan, çiftlik kuran, ordu üretip komşu kaleye saldırmayı seviyoruz. Türkiye’de kitap okuyanların yüzde 45'i aşk, yüzde 43'ü din (namaz hocası-dua kitapları), yüzde 12’si masal, fıkra, siyaset, kişisel gelişim kitapları okuyor. Kitaba yılda 5,5 lira ayrılıyor. Rapora göre ayda cep telefonu ve iletişim masraflarına 173 lira ayıran 4 kişilik bir Türk ailesi kitaba ise yılda sadece 5,5 lira ayırıyor.

Ülkemizde kitap okuma haritası söyle

PEKİ NASIL KİTAP OKUMAYA BAŞLAMALIYIZ
Daha çok kitaba sahip olmak daha çok okumanızı sağlayabilecek faktörlerden sadece bir tanesi. Zira evinizde, odanızda ne kadar kitap olursa daha çok seçeneğiniz olur ve bu kitaplardan bir tanesiyle okuma sürecine geçebilirsiniz.

Ayrıca bir kitabı bitirdiğinizde sonraki kitabı düşünmenize gerek kalmaz. Halihazırda okunmayı bekleyen 5 kitap daha varsa bir tanesinden devam edersiniz okumaya.

Özetle elinizin altında fazladan kitap bulunması iyi bir şeydir. Böylece okuyacak kitabım yok gibi bir bahaneniz olmaz.

ÖNCE KOLAY KİTAPLARLA BAŞLAYIN

Anlayarak çok kitap okuma alışkanlığı kazanmak için başlangıçta özgüveninizi sağlamlaştırmanız gerekir. Eğer okuması ve anlaması zor kitaplarla başlarsanız şevkiniz kırılacaktır.

Bu nedenle maksimum 150-200 sayfalık kitaplarla başlayın. Okumanın tadını aldıkça uzun kitaplara geçiş yapabilirsiniz.

HER SABAH KİTAP OKUYUN

Kitap okuma alışkanlığı kazanma konusunda yapılan hatalardan başlıcası sabahları birkaç sayfa dahi olsa kitap okumamaktır. Zira sabahları zihnin en sakin ve en duru olduğu saatlerdir. Sabah saatlerinde yarım saatlik okuma yapmak, okuma alışkanlığını kazanmanın en ideal yoludur.

Akşam saatlerinde uykunun gelmesi, yorgunluk, internet vs. gibi faktörler nedeniyle okumayı ertelemek çok olasıdır. Bu nedenle sabahın erken saatlerinde kitap okumak, yılda 100 kitap okumak gibi bir hedefi gerçekleştirmenin temellerinden biridir.

HIZLI OKUMAYA ÇALIŞMAYIN
Bazı uzmanlar hızlı okumanın fazla abartıldığını düşünüyor. 1950’lerde popüler olmaya başlayan hızlı okuma akımı bugün pek çok uygulama sayesinde de popülaritesini koruyor. Ancak hızlı okumaya çalışan insanlar, okumanın zevkine varmak ve okuduğunu anlamak konusunda pek de başarılı olamıyorlar.

Araştırmalar hızlı okumanın sözcükleri anlamayı zorlaştırdığını göstermektedir.

Keith Rayner bu konuda şöyle diyor:

“Pratik yaparak hızlı okumak mümkün. Ancak hızı ayarlayamadığınızda okuduğunuzu anlamanız zorlaşır. Pek çok hızlı okuma yöntemi, iç seslendirme yöntemini kullanmaz. Özellikle zor metinlerde hızlı okumaya çalışınca okuduğunuzu anlamanız neredeyse imkansız hale gelir.”

Bu nedenle yıllık 100 kitap okumak için anlamadan okuma yapmak beyhude olacaktır. Okuduğunuzu anlayarak ve sindirerek okumaya çalışmalısınız.

SONUNA KADAR OKUMANIZ GEREKMEZ

Elinizdeki her kitabı sonuna kadar okumanız gerekmez. Böyle yaparsanız gereksiz yere vakit kaybeder ve size bir şey katmayacak pek çok şeyi okumak zorunda kalırsınız.

Bir kitapta ortalama 2-3 adet ana mesele vardır. Eğer bir noktada yazarın kendini tekrarladığını hissederseniz o bölümü atlayabilirsiniz. Bunun için “İçindekiler” bölümünden yararlanabilirsiniz.

Böylece örneğin 300 sayfalık bir kitabı, baştan sona okurken 5X zaman harcarken, önemli bulduğunuz yerleri okurken X saat süre harcamış olursunuz. Yani baştan sona okuyan bir kişi yılda 20 kitap okuyorsa siz 100 kitap okumuş olursunuz.

Bu nedenle bilhassa kurmaca dışı kitapları okurken bölümlere önceden göz atmak, o bölümde nelerle karşılacağınızı görmek bakımından önemlidir. Tabii bu yöntem Suç ve Ceza okurken pek işe yaramaz. Zira orada yazarın her kelimesi önem arz eder. Ancak akademik metinlerde bazı bölümleri atlayarak okuma yapabilirsiniz.

ZAMAN SINIRLAMASI KOYUN

Kitap okurken kendinize bir zaman sınırı koymak, odaklanmanızı kolaylaştırır. Örneğin 100 sayfa okumak için kendinize 2 saat zaman tanıyın ve bu süreyi aşmamaya çalışın. Telefonun, internetin dikkatinizi dağıtmasına izin vermeyin.

100 sayfa okumak için kendinize 1 hafta süre tanırsanız dikkatinizi ve hevesiniz dağılacaktır. Bu nedenle kitap üzerinde kontrol kurun ve kitabın sizi kontrol etmesine izin vermeyin. Kitapta anlamadığınız yerler olursa buraları işaretleyin ve sonra araştırma yapın. Anlamadığınız bir konu veya sözcük olduğunda okumayı yarıda kesip bilgisayar başına geçmeyin, okumaya devam edin.

FARKLI KONULARA ŞANS VERİN

Eğer sadece bir disiplin hakkında okuma yapıyorsanız sıkılmanız doğaldır. Sözgelimi sadece astroloji veya sağlıklı beslenme ile ilgili kitaplar okuyorsanız bu konular bir süre sonra sıkıcı gelebilir. Bir konu hakkında 100 kitap okumak ise büyük bir tutkuyu işaret eder, bu harika bir şeydir. Fakat bir konu hakkında 30’dan fazla kitap okumaya bir miktar abartı diyebiliriz.

Bu nedenle ilginizi çeken, arkadaşlarınızın önerdiği kitaplara da fırsat verin. Sadece bir konuya takılı kalmayın. Farklı konularda kitaplar da okuyun.

SARMADIYSA BIRAKIN

Eğer elinizdeki kitap ilerlemiyorsa, okurken hafakanlar basıyorsa o kitabı bırakın. Kendinizi o kitabı bitirmek zorunda hissetmeyin. Yılda 100 kitap okumak değil amacınız. Bir yılda okumaktan keyif aldığınız 100 kitap okumak buradaki amaç.

Eğer 500 sayfalık bir kitabı yarıladıysanız ve kitaba bir türlü konsantre olamıyor ve kitaptan keyif almıyorsanız kitabı yarıda bırakıp ilginizi daha çok çeken başka bir kitaba geçebilirsiniz.