ANKARA (AA) - Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İcra Direktörü Güven Sak, "Son 50 yıla bakarsanız, küresel üretim süreci içerisinde payını arttıran ülkeler arasında Türkiye de var. Türkiye'nin başarı öyküsü bu açıdan tartışılmaz." dedi.

İslam Kalkınma Bankası (İKB) ve TEPAV tarafından ortaklaşa düzenlenen "Türkiye'nin Küresel ve Bölgesel Değer Zincirlerine Entegrasyonu: Basamakları Çıkmak" başlıklı toplantı, TEPAV Binası'nda yapıldı.

Toplantının açılışında konuşan TEPAV İcra Direktörü Sak, İKB ile 30 seneden fazladır birlikte çalıştıklarını belirterek, "Türkiye ekonomisinin küresel değer zincirlerine entegrasyonun nasıl gerçekleştiğine ayrı önem veriyoruz. Son 50 yıla bakarsanız, küresel üretim süreci içerisinde payını arttıran ülkeler arasında Türkiye de var. Türkiye'nin başarı öyküsü bu açıdan tartışılmaz." ifadelerini kullandı.

İKB Türkiye Direktörü Saleh Jelassi ise Türkiye'nin, İslam Kalkınma Bankasında önemli girişimlere öncülük ettiğine vurgu yaptı. Bankanın faaliyetlerine değinen Jelassi, yeni iş modeli altındaki İKB grubu ülke stratejilerinde değer zinciri yaklaşımını yaygınlaştırmayı amaçladıklarını söyledi. Jelassi, bu noktada Türkiye'nin mükemmel bir uyuma sahip olduğunu belirtti.

Jelassi, bankanın yaklaşımının, Türkiye'nin tedarik zincirlerinde ve sanayi üretiminde dijital dönüşüm hedefleri gibi kalkınmadaki öncelikleriyle kusursuz bir şekilde örtüştüğünün altını çizdi.

Toplantı dolayısıyla düzenlenen panelde soruları yanıtlayan Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, "küresel değer zincirleri" olarak tanımlanan ve sınır ötesi üretime dayalı yeni bir uluslararası üretimin ortaya çıkmasıyla ticaretin biçim, hacim ve kompozisyonunun değiştiğini söyledi. Bu durumun, üretimi arttırmak ve yatırımları çekebilmek için rekabet etmelerine rağmen ülkeleri birbirlerine daha fazla bağımlı hale getirdiğini belirten Özdebir, "Ticarette küreselleşme tüm ülkeler açısından kaçınılmaz bir hal almıştır." dedi.

Özdebir, milli üretimin de önemine vurgu yaparak, "Son zamanlarda yüksek sesle dile getirilen yerli ve milli üretimin yapılması gerekliliği kesinlikle ciddi bir biçimde üzerinde durulması gereken bir konudur." değerlendirmesinde bulundu.