İSTANBUL (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, "(İstanbul'un finans merkezi olması projesi) Öncelikle bu konuyla görevli diğer kamu kurumlarımız aynı cesareti göstermiyorlar. Mevcut bir finans sistemimiz, sermaye piyasası sistemimiz, regülasyonlarımız var. Gelin arkadaşlar; şunları cesaretle, radikal şekilde değiştirelim, dönüştürelim, sistemin bütün işleyişini yeni baştan kurgulayalım... Bakıyorum ki burada herkes mevcut düzenden çok fazla dışarıya çıkacak önerilerle gelmiyor." dedi.

Ağbal, Türkiye Finans Forumu'ndaki konuşmasında İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) projesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakanlık olarak İFM Kanun Tasarısı'nı çalıştıklarını dile getiren Ağbal, konunun üzerinde yaklaşık 1-1,5 yıldır çalıştıklarını anımsattı.

İstanbul'un finans merkezi yapılabilmesi için gerekli koşullara işaret eden Ağbal, bunu gerçekleştirebilmek için, dünyada finans merkezi olarak adlandırılan ülke ve yerlerde finans sistemi hangi kural ve kaideler üzerinde işliyorsa, liberalizasyon, ürün çeşitliliği hangi düzeydeyse Türkiye'de de aynı koşulların sağlanması gerektiğini söyledi.

Bu koşulların sağlanaması halinde projenin gerçekleşebileceğini vurgulayan Ağbal, yapılan binaların içinin doldurulması için tam liberal bir sistemin getirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Ağbal, rekabet halinde olunan finans merkezlerinde uygulanan regülasyonların Türkiye'de de uygulanması gerektiğinin altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Üstüne basa basa bir konuyu burada söyleyeceğim, Maliye Bakanı olarak bir hayal kırıklığımı sizinle paylaşacağım. Normalde böyle bir çalışmayı Maliye Bakanlığının yapması beklenmez. Maliye Bakanı olarak bunu özellikle ben talep ettim, dedim ki 'Maliyeciler yapmaz da, başkaları yaparsa, Maliye hep buna engel olur, her gelene itiraz eder, şuna karşıyım, buna karşıyım der.' Dolayısıyla Maliye'yi savunma oyuncusu olmaktan çıkarıp, bir noktada forvet oyuncusu yapalım diye bu işe talip olduk. Aldık çalışıyoruz.

Maliye politikasının İFM çalışmasına katkı vermesi bakımından son derece açık fikirliyiz, her türlü öneriye açığız. Vergi politikasının yeni baştan dizayn edilmesi gerekiyor finans sisteminde ama şu konuda hayal kırıklığım var; öncelikle bu konuyla görevli diğer kamu kurumlarımız aynı cesareti göstermiyorlar. Mevcut bir finans sistemimiz, sermaye piyasası sistemimiz, regülasyonlarımız var. Gelin arkadaşlar; şunları cesaretle, radikal şekilde değiştirelim, dönüştürelim, sistemin bütün işleyişini yeni baştan kurgulayalım... Bakıyorum ki burada herkes mevcut düzenden çok fazla dışarıya çıkacak önerilerle gelmiyor."

Bu durumu üzücü olarak nitelendiren Ağbal, aynı durumun Sivil Toplum Örgütleri, bankacılar, finans sektörünün diğer aktörleri için de geçerli olduğunu dile getirdi.

- "Cesaretle İFM Kanunu çalışmasına katkı sağlayalım"

Maliye Bakanı Ağbal, İFM'nin hayata geçirilmesi, kanunun çıkarılması için küçük küçük dokunuşların yetmeyeceğine dikkati çekerek, "Buradan herkese çağrıda bulunuyorum. Bu konuda eli taşın altında olan piyasa oyuncularına, piyasayı düzenleyen tüm kurumlara ve STK'lara da söylüyorum. Açık yürekli şekilde, cesaretle İFM Kanunu çalışmasına katkı sağlayalım ve yakın zamanda İstanbul'u finans merkezi haline getirelim. Bunu yapabilmek için tek yapmamız gereken şey, alışık olduğumuz düşünce sistematiğinden çıkabilmek." değerlendirmesinde bulundu.

Kanunu Maliye Bakanlığının düzenliyor olmasının önemine işaret eden Ağbal, taraflara konuya ilişkin gelip kendileri ile çalışma çağrısında bulundu.

- "Finans piyasasında faaliyette bulunan bütün işletmelere karşı vergi kanunları nötr olmalı"

Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Ağbal, bankacılık dışında faaliyet yapan finansal kiralama şirketleri ile finansman şirketlerine dönük yapılan vergisel düzenlemeler kapsamında temel bakış açılarını, "Finans piyasasında faaliyette bulunan bütün işletmelere karşı vergi kanunları nötr olmalıdır, araçlara karşı da nötr olmalıdır." şeklinde özetledi.

Sektör içinde vergi anlamında eşit ve aynı muamele yapılmasının önemli olduğunu dile getiren Ağbal, ancak bu şekilde rekabetin artacağını, eşit maliyetlerle rekabetin olacağını, bu yöndeki çalışmalara devam edeceklerini bildirdi.

- "Kapasite kullanım oranlarında son yılların en iyi rakamlarını gördük"

Maliye Bakanı Ağbal, kapasite kullanım oranlarında son yılların en iyi rakamlarını gördüklerini belirterek ileriye dönük beklentilerin son derece olumlu olduğunu kaydetti. Türk bankacılık sisteminin 2017'de yavaşlayacağının söylendiğini ancak tam tersinin olduğunu dile getiren Ağbal, sektörün gücünün bu yıl da tekrar görüldüğünü vurguladı.

Ağbal, turizm sektörünün tekrar yukarı doğru hareketlendiğini ve gelecek dönemde cari açığa daha çok olumlu katkı sağlayacağını kaydederek, ülkenin bu yıl gösterdiği ekonomik performansa dikkati çekti.

Bölgede yaşanan jeopolitik riskler, FETÖ'nün darbe girişimi, küresel ekonomideki sıkıntılar karşısında Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu gösterdiğini aktaran Ağbal, ülke ekonomisinin büyük bir sınavdan başarıyla çıktığını anlattı.

Ağbal, geleceğe umutlu bakmamaları için hiçbir sebep olmadığını belirterek, içeride veya dışarıda birtakım sıkıntılar olabileceğini ancak ekonominin çarklarını işletecek potansiyellerinin bulunduğunu vurguladı.

Türk girişimcilerinin bugün 200'den fazla ülkede koşturduğunu ve kendisine pazar aradığını kaydeden Ağbal, içerideki genç girişimci kuşağın dünya ile entegre bir şekilde gelişmeleri gördüğünü ve yatırım fırsatlarının peşinde koştuğunu aktardı.

Ağbal, hükümet olarak son 15 yıldır ekonomide yaptıkları yapısal reformların işletmelerde güven oluşturduğunun altını çizerek, bu reformları yapmaya devam edeceklerini bildirdi.

Siyasi istikrarın ve hükümetin güçlü olmasının olumsuz gelişmeler karşısında hızlı karar almayı sağladığını dile getiren Ağbal, "Bugün Türkiye ekonomisi yıl sonu geldiğinde Orta Vadeli Program'da (OVP) ortaya koyduğumuz büyüme tahminini de aşan bir büyüme ile yılı neticelendirecek. Biliyorsunuz yıl sonu yüzde 5,5 büyüme tahmini ortaya koymuştuk. Ama rahatlıkla söyleyebilirim ki bu gerçekleşme olarak daha yukarılarda olacak." diye konuştu.

Ağbal, büyüme, istihdam, yatırım, ihracat odaklı bir OVP olduğunu belirterek, gelecek 3 yılda da bu alanlarda ciddi başarılar elde edeceklerini söyledi.

- "Çok tasarruf yaptık"

Ağbal, maliye politikasına değinerek, 1990'lı yıllardaki maliye bakanlarına üzüldüğünü, o dönem bütçe açıklarının alıp başını gittiğini, enflasyonun çok yüksek olduğunu, öyle bir zamanda maliye bakanı olmanın çok zor olduğunu anlattı.

Son 15 yılda maliye politikası alanında millet olarak sağladıkları başarıların bugün kendilerini içeride de dışarıda da güçlü kıldığını dile getiren Ağbal, Türkiye'nin kamu maliyesinde güçlü rasyolara sahip olduğunu söyledi.

Ağbal, Türkiye'nin kamu borcunun düşüklüğüne dikkati çekerek, çok tasarruf yaptıklarını, kemer sıktıklarını, ayaklarını yorgana göre uzattıklarını vurguladı.

Bakan Ağbal, "1990'lı yılların hovardalığının bedelini 2000'li yıllarda ödedik, üzerine hem yatırım hem üretim yapan hem de ülkeye hizmet getiren bir kamu maliyesi çerçevesini oluşturabildik. Gerçekten Türkiye ekonomisi için olağanüstü bir başarı. 1990'lı yıllarda yaşadığımız sıkıntılarla bir daha inşallah hiç karşılaşmayalım." ifadelerini kullandı.

Kamu maliyesi alanında yaptıkları reformlardan bahseden Ağbal, vatandaştan topladıkları vergiyi onlara hizmet olarak döndürecek bir kamu maliyesi politikası çerçevesini bu dönemde oluşturduklarını bildirdi.

Ağbal, kamu yatırımını daha fazla yaptıklarını, sıfır noktasından aldıkları sağlık alanında büyük bir iyileşme yaptıklarını, ekonominin uzun vadede büyüme potansiyelini yukarıya çekecek temel altyapı yatırımlarının hepsini arka arkaya başlattıklarını anlattı.

- "İlave harcama 2018'de 8,3 milyar lira"

Ağbal, yaptıkları tüm yatırımlara rağmen bütçe açığının yukarıya gitmediğini belirterek, siyasi istikrar yoksa ve doğru kararlar alınmıyorsa vatandaştan alınan paranın faize gideceğini kaydetti.

Kamu maliyesi göstergelerinde yakaladıkları performansı mutlaka ve mutlaka koruyarak devam ettireceklerini dile getiren Ağbal, mali disipline uymanın hizmetten geri kalma anlamına gelmediğini söyledi.

Ağbal, yapılması gereken şeyin, "ekonominin gereklerine uygun, doğru harcamaları, doğru zamanda ve doğru yerde yapmak olduğunu" ifade etti.

Fazla kamu harcamasıyla ekonominin büyümeyeceğini dile getiren Ağbal, hiçbir zaman kamu harcamaları ile ekonomiyi büyütmek gibi bir hedefleri olmadığını, her zaman özel sektörün ve ihracatın ekonomiyi büyüteceğini belirttiklerini anlattı.

Ağbal, borcun milli gelire oranı, bütçe açığı gibi konularda sağlanan iyileşmelerden bahsederek, bu dönemlerde yatırımlara daha fazla kaynak artırdıklarını, yatırımların durmadığını vurguladı.

Bakan Ağbal, "Geçen yıl uygulamaya koyduğumuzu söylediğim tedbirler var. Bu tedbirler yaklaşık olarak 2017 yılı bütçesinde 10,5 milyar liralık ilave harcama veya vergiden vazgeçmeyi getirdi. 2018'de bu rakam 8,3 milyar liraya ulaşacak." dedi.

Ekonominin geneline yayılan bir büyüme trendinin ortaya çıkmasında maliye politikasının ortaya koyduğu politika miksinin son derece önemli bir etkisi olduğunu vurgulayan Ağbal, bütçeden kullanılan kaynağın ekonomideki çarkları döndürdüğünü aktardı.

- "Gelecek yıllarda bütçe dengesi daha iyi olacak"

Ağbal, 2016'da bütçe açığının yaklaşık 29 milyar lira olduğunu anımsatarak, şu bilgileri verdi:

"Şu anda OVP'de öngördüğümüz bütçe açığı 61,5 milyar lira. Yani yüzde 1,1'den yüzde 2 mertebesinde bir bütçe açığına gelmiş olacağız. Bu tabii ki genişleyici bir maliye politikası gelişimini ortaya koyuyor. Ama ekonominin şu anda içinde bulunduğu konjonktür böyle bir uygulamayı doğru olarak ortaya koyduğumuz gösteriyor."

Ağbal, gelecek yıllarda, 2018, 2019, 2020'de genel bütçe dengesinin 2017'den daha iyi bir noktada konumlanacağını vurguladı.

Aynı zamanda maliye politikasının para politikası ile uyumlu olacağını dile getiren Ağbal, para politikasının hedeflerine varabilmesi için TCMB'nin kendi araçlarını bağımsız şekilde kullandığını söyledi.

Ağbal, "Maliye politikası, para politikasının bu hedeflerine varabilmesi için aynı yönde hareket edecek. Önümüzdeki süreçte gerek vergi politikasında gerekse harcama politikasında Merkez Bankasının politikalarını destekleyeceğiz." ifadelerini kullandı.

(Bitti)

AA