Türk Eğitim-Sen Konya “ Toplu sözleşme tarihi hezimete dönüştü”

Türk Eğitim-Sen Konya “ Toplu sözleşme tarihi hezimete dönüştü”

Türk Eğitim-Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Tanfer Ata; "2013 ve 2015 yılında “Tarihi başarı” olarak ifade ettikleri ancak yaşanan kayıplarla “Tarihi hezimete” dönüşen Toplu sözleşmelere daha beteri 2017 yılı Ağustos ayında eklendi. “dedi.

Türk Eğitim-Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Tanfer Ata;  “ Kamu çalışanları ve emeklilerin 2018–2019 yılı mali ve sosyal haklarının belirlendiği 4. Dönem Toplu sözleşme görüşmelerinde Hükümet ile yetkili konfederasyon karşılıklı olarak imzaları atarak memurun ve emeklilerin bütün ümitlerini bir kere daha masada bıraktılar. 2013 ve 2015 yılında “Tarihi başarı” olarak ifade ettikleri ancak yaşanan kayıplarla “Tarihi hezimete” dönüşen Toplu sözleşmelere daha beteri 2017 yılı Ağustos ayında eklendi. “dedi

turk-egitim-sen-konya-“-toplu-sozlesme-tarihi-hezimete-donustu”-(1).jpg

Hükümetin yüzde 3,5 + 3,5 teklifini “Müzakere edilebilir ama kabul edilemez” bulan ve “Bu teklif elimize kalemi vermiştir ama mürekkebi içine koymamıştır” diyen yetkili konfederasyon 0,5 puanlık artışa “Evet” diyerek memurlar ve memur emeklileri için bir kutu mürekkep parası dahi alamadı. diyen Türk Eğitim-Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Tanfer Ata; “1 Ağustos’ta başlanan Toplu sözleşmeler aslında 21 Ağustos gece yarısı itibariyle sona ermişti. 22 Ağustos 2017 günü saat 11’de imza töreni yapıldı. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK, “Sonuçlarına katılmadığım, sonuçlarına saygı duymadığım, 20 milyon insanın beklentilerini boşa çıkaran bir imza töreninde sendika Genel Başkanı olarak bulunmamı abesle iştigal olarak gördüm.” açıklamasıyla İmza Törenine katılmamıştır.

Bu Toplu Sözleşme süreci aslında sendikacılık etiği açısından da, “Ben sendikacıyım” iddiasında olan herkesin ibret alması gereken, ders alması gereken bir süreç oldu. Maaş zam oranlarının, diğer hakların vs. bunları bir kenara bırakalım ama bu Tolu sözleşme süreci acayip cümlelerin kurulduğu, acayip ifadelerin kullanıldığı ama sonucunun ölü doğduğu bir Toplu Sözleşme süreci oldu. Şimdi kendisine soralım;“Kalemin mürekkebi üç buçuğu dört yapınca mı dolmuş oldu? 0,5 artışla mı doldu? Kalkınmanın kapısı 0,5 puan artınca mı açıldı?” Kamu işçisine yüzde 12,5 ve bunların yanında ikramiyelerine 250 TL, 3.000 TL altında alanlara 90 TL iyileştirme yapan aynı siyasal iktidar, memura gelince kesenin ağzını sıkı sıkı bağlıyor. Neden acaba? İşte Bu sendikacılık farkıdır. 2015 yılında aynı salonda imzalanan Toplu Sözleşme imza töreninde ki o da oldukça kötü bir toplu sözleşmeydi aslında. İşte bu aynı ekip alkışlarla, sloganlarla, “Tarihi başarı elde ettik” diye naralar atarak imzaladılar. Şimdi ise sesleri dahi çıkmadı. Yüzlerinden düşen bin parça. Peki neden imza atıyorsunuz o zaman? Size silah mı çektiler, neden imza atıyorsunuz? İmza atılırken resimleri görün, ikisi ayakta diğerleri oturuyor, protesto edercesine. Protesto edecekseniz imza atmayacaksınız.

Toplu Sözleşme masasındaki sendika başkanlarının tepkilerini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. İmza atılmış ama, sendika başkanlarından iki tanesi ayağa kalkmış, diğerleri protesto edercesine masada oturuyor. Gönüllerin razı olmadığı açıkça belli ama yapılan bir şey yok. En azından Kamu Hakem Kuruluna gitselerdi, 8 gün daha bu konunun Türkiye’de tartışılmasını sağlardı. Bizler de destek verirdik. Meydanlara inebilirdik. Hükümetin sunduğu son rakamların üstüne yarım puan artınca imza atan yetkili Konfederasyon, kamu çalışanlarını ve emeklileri TÜİK tarafından açıklanan rakamların çok gerisinde geçinmeye mahkum etmiştir.Vergi dilimleri, tazminatlar, ek ders ücretleri, yolluk ve harcırahlar, yemek ücretleri gibi en temel konularda hiçbir gelişme sağlanamamıştır. Adaletsizlikler sürmeye devam edecektir.0,5 puan artınca mürekkep doldu. O mürekkep artışı ne kadar yapıyor, biliyor musunuz? 0,5 puanlık artış en düşük devlet memuru maaşında 11,58 kuruş artış, ortalama memur maaşında ise 15,4 artış demektir. Mürekkep fiyatlarını da araştırdık; dolmakalem mürekkebi 44,10 TL, 16TL, 14 TL’de var. Yani, 11,58 TL artışla bir şişe mürekkep alınamıyor. Bu mürekkep nasıl dolmuş oluyor kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Bu zam oranları en düşük dereceli memur maaşında yani 15/1 kademede bir memur maaşında 2018 yılının tamamı için 171,04 TL, 2019 yılının tümü için 221,71 TL artış demek. Ortalama memur maşı için 2018 yılı için toplam 227,49 TL; 2019 yılında ise 294,88 TL artış anlamına geliyor. Yani bu zam oranları ile kamu çalışanlarının insanca yaşamasına yetecek bir artış sağlanamadı. Bütün devletin imkanlarını kamu çalışanları için kullanılsın demiyoruz. TÜİK’in açıkladığı rakamların çok gerisinde bir asgari standartla kamu çalışanları geçinmek zorunda bırakılıyorsa, bu masada o toplu sözleşmeyi imzalamaya kimsenin hakkı yok. Onun için Türkiye Kamu-Sen olarak bu süreci bir orta oyunu gibi gördük. Aktör de bellidir. Sendikacılık tarihimiz iyi bir aktör kazanmıştır. Bu orta oyunu ve aktörü, kamu çalışanlarına ve emeklilerine hayır getirmeyecektir. Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.