WASHINGTON (AA) – M. BİLAL KENASARİ - ABD Başkanı Donald Trump'ın, Müslümanların ülkeye girişini sınırlandırmaya yönelik adımlarına Amerikalı Müslüman kanaat önderleri sert tepki gösterirken, akademisyenler bu durumu “Trump'ın, 'medeniyetler çatışması' tezini uygulamaya çalıştığı” şeklinde değerlendirdi.

Trump’ın kampanya döneminde en çok tartışılan vaatlerinden biri "Müslümanların ABD'ye alınmaması" yönündeki açıklamalarıydı.

Trump'ın dün imzaladığı başkanlık kararnamesi ile ikinci talimata kadar Suriye'den mülteci kabulü durduruldu, tüm mülteci başvuruları ise 4 aylığına askıya alındı.

Aynı kararname kapsamında, "terörle ilintili olduğu düşünülen" ülkelerden gelenlerin 30 gün boyunca ABD'ye kabul edilmeyeceği, bu süre içinde ilave tedbirlerin alınacağı bildirildi. Metinde doğrudan ülke adı zikredilmese de bu ülkelerin Irak, Libya, Suriye, Iran, Sudan, Somali ve Yemen olduğu belirtiliyor.

Müslüman kanaat önderleri ve akademisyenler, konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

ABD Müslüman Organizasyonları Konseyi (USCMO) Genel Sekreteri Usame Cemal, ABD’de yaşayan çok sayıda Müslümanın kendisine ulaşarak kaygılarını dile getirdiğini söyledi.

Müslümanların ABD’deki “en eğitimli azınlık gruplarından biri” olduğuna dikkati çeken Cemal, ülkede yaşayan diğer azınlık gruplara göre “Müslümanların sürekli kendilerini yeniden kanıtlamak zorunda kaldığını” belirtti.

Cemal, “Şu anda ABD’de insan hakları anlamında Müslümanların hiçbir söz hakkı yok, sesimizi dahi çıkaramıyoruz. Trump yönetimi, attıkları adımlarla ve aldıkları kararlarla İslam’a savaş açmış durumda. Bireyler tarafından işlenen bir suçu bütün İslam alemine yıkmaya çalışıyorlar.” diye konuştu.

- “Trump, ABD düşmanlarına çok fazla malzeme veriyor”

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Başkanı Nihad Awad da, Trump’ın ABD’nin güvenliği için aldığı bu kararların, ülke güvenliği adına “daha tehlikeli” bir gelişme olduğunu söyledi.

Awad, “Trump, ABD düşmanlarına çok fazla malzeme veriyor.” değerlendirmesinde bulunarak, Müslüman karşıtı söylemlerin "düşmanlar oluşturabileceğini" kaydetti.

ABD’deki Müslüman karşıtı söylemin seçim çalışmalarıyla birlikte arttığına işaret eden Awad, “Trump şu anda yapacağı icraatların ön haberlerini seçim çalışmalarında zaten vermişti. Bu yüzden gelişmeler bizi şaşırtmıyor. Bence bu ulusal güvenlik meselesi değil ve kampanyada kullandığı popüler nefret söylemi şu anda birer birer yasaya dönüşüyor.” dedi.

- “Trump’ın 'medeniyetler çatışması' çıkartmak gibi bir derdi var”

AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan akademisyenler ise Trump’ın Müslümanları hedef alan söylemini, Samuel Huntington'un "medeniyetler çatışması" (clash of civilizations) tezinin hayata geçirilmesi olarak görüyor.

Luther Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Todd Green, ABD’de yaşanan gelişmelerin “İslam’a karşı bir saldırı biçimi” olarak anlaşabileceğini belirtti.

İslamofobi alanında yaptığı araştırmalarla bilinen ve 2016 yılında “İslam Korkusu” isimli kitabı yayınlanan Green, “Trump’ın 'medeniyetler savaşı' çıkartmak gibi bir derdi var, aldığı birçok karar bunu gösteriyor.” dedi.

ABD’de başkanlık yarışını müteakip Müslümanlara yönelik söylemin ciddi bir sorun olduğuna değinen Green, “ABD’nin Müslümanların hakkına ilişkin bir kaygısı yok. Müslümanların bizimle ortak bir noktası olmadığı yönünde bir gündem oluşturmaya çalışıyorlar. ABD dışında yaşayan Müslümanları birer terörist olarak sunmaya çalışan Trump, bir noktaya geldikten sonra ABD içinde yaşayan Müslümanlara yönelik sert müdahalelerde de bulunabilir.” diye konuştu.

California Berkeley Üniversitesinde İslamofobi üzerine araştırmalar yapan Dr. Hatem Bazian da Trump ve ekibinin Müslümanlara karşı aldığı kararlarla “medeniyetler çatışması” tezini uygulamaya çalıştığını kaydetti.

Bazian, “Trump, mücadele ettiği gruplara karşı bir tavır almakla kalmıyor, bütün Müslümanları yabancılaştırmaya çalışıyor. Müslümanların ABD’ye girişini engellemek, İslam dinini sorunlu bir dinmiş gibi sunarak İslam alemini hedefe almayı amaçlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

AA