STRAZBURG (AA) - ÖMER AYDIN - Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türk Heyeti Başkanı ve AK Parti Samsun Milletvekili Akif Çağatay Kılıç, AKPM'de terör örgütlerinin sözcülüğü görevini üstlenen üyeler bulunduğunu belirterek, bu kişilerin aynı zamanda özgürlükler adına konuştukları iddiasında olduklarını kaydetti.

Fransa'nın Strazburg kentinde dün sona eren AKPM Genel Kurulunu değerlendiren Kılıç, 5 gün süren oturumlarda gündeme gelen konular ve ilk kez katıldığı AKPM Genel Kurulu çalışmaları hakkında AA'ya açıklamalarda bulundu.

AKPM'nin son dönemde gündeme getirdiği konular ve aldığı bazı tartışmalı kararlar nedeniyle güven sorunu yaşamaya başladığını dile getiren Kılıç, "AKPM önemli bir organ ama Avrupalı parlamenterler tarafından yeteri kadar katılım sağlanmayan bir organ, benim ilk haftaki gözlemim bu." dedi.

Türkiye'nin Suriye'de başlattığı Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili "acil gündem" oturumu düzenleyip, konunun AKPM raporu kapsamına alınması çabalarının gündeme geldiğine dikkati çeken Kılıç, "Tabii bu bizim de girişimlerimiz sonucunda sadece bir bilgilendirme ve istişare toplantısı şeklinde cereyan etti ve herhangi bir raporun yazılması veya kayda alınması gibi bir karar olmadı. Dün, Büro Toplantısı olarak adlandırdığımız, AKPM'nin yönetim toplantısı olarak düşünebileceğiniz toplantıda, orada belki böyle bir öneri olabilir diye düşünmüştüm ama böyle bir öneri olmadı." diye konuştu.

Kılıç, Türkiye karşıtı grubun hedefine ulaşamadığını vurguladı.

- Türkiye'den gelip Türkiye'yi şikayet edenler oldu

Genel Kurulda bilgilendirme amaçlı bir tartışma şeklinde geçen "Türkiye'nin Suriye'de askeri operasyonu" başlıklı oturuma da değinen Kılıç, şunları kaydetti:

"Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Afrin’e yönelik olarak ve oradan Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütlerine ki PKK, PYD, YPG artık harfleri nasıl biliyorsunuz sürekli ortaya koyduklarını, bu noktadaki, terör örgütlerine karşı olan mücadelesi ve kararlı mücadelesi konusunda cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin ve meclisimizin bu noktadaki düşüncelerini paylaşma imkanımız oldu. Maalesef, Türkiye’den buraya gelip de Türkiye’yi burada şikayet etme ve Türkiye’deki bir takım gerçekleri doğru şekilde yansıtmama, gerçekleri saptırma yolunu seçen kişiler de oldu. Bunların ortaya koymuş oldukları yanlış bilgilendirmeleri ve verdikleri yanlış bilgileri de doğrusuyla düzeltme konusunda yoğun bir çabamız oldu."

AKPM gündeminin küçük bir azınlık tarafından yönlendirilmesi gibi bir tablonun ortaya çıktığına işaret eden Kılıç, "Şunu söyleyebilirim ki, bir azınlık var buradaki Parlamenter Asamble'de ve bu azınlık sürekli konuşuyor. Bu azınlığın konuşmasıyla ilgili olarak da diğer üyeler, onlarla muhatap olmak istemiyor. Dolayısıyla bu manada çok bağıranın çok sesi çıkıyor gibi görünüyor ama aslında olay öyle değil. Bizim bundan sonra yapacağımız çalışma içerisinde, birçok delegasyon başkanı ile görüşme imkanımız oldu, kendi Muhafazakar Grubumuz içerisindeki değerlendirmemizi yaptık." diye konuştu.

Genel Kuruldaki görüşme sırasında Azerbaycan heyeti üyesi milletvekillerinin büyük desteğini gördüklerini dile getiren Kılıç, Azerbaycanlı milletvekillerine teşekkür etti.

Türkiye karşıtı söz alanların bir kısmının ideolojik kaygılarla konuya yaklaştıklarını vurgulayan Kılıç, büyük bir kesimin ise tamamen bilgisizlik ve ilgisizlikten dolayı ezberlenmiş cümleleri tekrar etme durumuna düştüklerini belirtti.

Kılıç, konuşmasında şunları söyledi:

"Bu noktada bizim anlattıklarımızın aslında ortaya konduğu zaman "ya onları bilmiyorduk, bunlar bize iletilmemişti" gibi bir takım söylemlerle karşılaştık. Bunun üzerine gideceğiz. Ama özellikle dile getirmek istediğim bir konu var, şu anda Fransa’dayız, Strazburg’dayız. Fransa’nın ve Avrupa Birliği’nin (AB) terör örgütü olarak kabul ettiği ve terör örgütü olarak ilan ettiği bir terör örgütünün paçavralarının burada "fikir özgürlüğü" kisvesi altında gösterilebiliyor olması, Avrupa’nın ve Fransa’nın çok ciddi bir şekilde düşünmesi gereken bir konudur. Bununla ilgili olarak yaptığımız incelemelerde, buradaki bütün gruplar dahilinde, herkesin topu birbirine atmaya çalıştığını görüyoruz. Bunun üzerine büyük kararlılıkla gideceğiz. Burada belediyenin, hükümetin, yerel makamların hepsinin artık bu noktada elini taşın altına koyması gerekiyor. Terörle mücadele edeceksek hep beraber edeceğiz."

Kılıç, terörle mücadelenin iş birliği içerisinde ve ayrım yapmadan tüm terör örgütlerine karşı sürdürülmesi şartıyla başarılı olacağının altını çizerek, "Burada Asamble'nin içerisinde konuşma yapan Alman Milletvekili (Andrej) Hunko’nun dile getirmiş olduğu konuşma, ki ben bunu daha sonra Türkiye’de tekrar değerlendirme fırsatı bulacağım inşallah, oradaki konuşmasında dile getirmiş olduğu sözleri iyi incelersek, işte Sayın Cumhurbaşkanımızın dile getirmiş olduğu ‘Sizin teröristiniz-Bizim teröristimiz’ ayrımının ne kadar net yapıldığını görürüz. Güya bu kişi burada özgürlük adına konuştuğunu iddia ediyor, özgürlük adına konuşanlar terör örgütleri insanların yaşam haklarını ellerinden aldıklarında, onların karşısına dikilmek zorundadırlar. Bunu yapmazlarsa inanılırlıklarını yitirirler." ifadelerini kullandı.

- Avrupa Konseyindeki bütçe sorunları

Türk Heyeti Başkanı olarak ilk kez katıldığı çalışmalar kapsamında AKPM'nin bütçe sorunlarıyla ilgili tartışmaları da gördüğünü belirten Kılıç, "AKPM’nin geleceğiyle, özellikle maddi anlamdaki çalışmaların nasıl olacağıyla ilgili çok uzun uzadıya tartışmalar ve müzakereler oldu. Tabii burada Türkiye’nin ‘Grand Payeur’ diye adlandırılan, büyük katkı sağlayan ülke olarak değil normal katkı sağlayan ülke konumuna geçme kararı almasıyla ilgili olarak da bazı konuşmalar oldu." diye konuştu.

- FETÖ üyesine "İnsan Hakları" ödülü

AKPM'de 2017 Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü'nün, FETÖ üyeliğinden yargılanan Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Yargıçlar ve Savcılar Birliğinin (YARSAV) eski Başkanı Murat Arslan'a verilmesini hatırlatan Kılıç, "Biz de Türkiye’nin bu konudaki tasarruf hakkının kendi elinde olduğunu, bazı gelişmelerin bu noktadaki kararı vermemizi tetiklediğini kendilerine açık açık anlattık. Örneğin, Türkiye’de FETÖ terör örgütünün üyesi olduğu şüphesi bulunan, hatta o terör örgütünün yapısında önemli bir yer tuttuğu bilinen, düşünülen ve bunun çalışması içerisinde de bulunmuş olan kişinin, burada taltif edilmesi konusunda yapılan çalışmanın, Türkiye tarafından kabul edilemez olduğunu kendilerine hatırlattık. Bunu da terörle mücadelede ve teröre karşı olan mücadeledeki iş birliğimiz ve birlikteliğimiz anlamında değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdik." ifadelerini kullandı.

AA