"TEOG'da en çok yerleştirmede sorunlar yaşanıyor"

"TEOG'da en çok yerleştirmede sorunlar yaşanıyor"

SETA Eğitim ve Sosyal Politikalar Araştırmaları Direktörü Arkan: - "TEOG'da en çok öğrenci yerleştirmede sorunlar yaşanıyor. Çocuklar sene içerisinde 2-3 defa daha yüksek puanlı bir okula yerleşmek için nakile başvurdular. Birçok kişi çocuğunu ek kontenja

ANKARA (AA) - ENES DURAN - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Eğitim ve Sosyal Politikalar Araştırmaları Direktörü Prof. Dr. Atilla Arkan, TEOG'da en çok öğrenci yerleştirmede sorunlar yaşandığını belirterek, "Çocuklar sene içerisinde 2-3 defa daha yüksek puanlı bir okula yerleşmek için nakile başvurdular. Birçok kişi çocuğunu ek kontenjanlar açıklandığında daha iyi bir okula yerleştirme amacıyla ilk yerleştiği okuldan alıyor. Çocuk gecikmeli olarak yeni okula gittiğinde ise geç kalmadan dolayı intibak problemleri ve ön yargıyla karşılaşıyor." dedi.

Arkan, TEOG sisteminin kaldırılmasına ve geliştirilecek muhtemel yeni yöntemlere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni bir sistemin inşa edilebilmesi için TEOG'un artı ve eksi yönlerini görmek gerektiğini söyledi.

TEOG'un, öğrenciyi her sene sınav stresine sokan önceki SBS sistemine göre daha yapıcı bir yöntem olduğunu belirten Arkan, TEOG'un okul başarısını değerlendirmeye alması ve okul müfredatına dayanmasının okul-öğrenci ilişkisini güçlendirdiğini ifade etti.

TEOG'un bu olumlu yönlerinin yeni modelde de devam etmesi gerektiğini anlatan Arkan, "TEOG'da en çok öğrenci yerleştirmede sorunlar yaşanıyor. Çocuklar sene içerisinde 2-3 defa daha yüksek puanlı bir okula yerleşmek için nakile başvurdular. Birçok kişi çocuğunu ek kontenjanlar açıklandığında daha iyi bir okula yerleştirme amacıyla ilk yerleştiği okuldan alıyor. Çocuk gecikmeli olarak yeni okula gittiğinde ise geç kalmadan dolayı intibak problemleri ve ön yargıyla karşılaşıyor." diye konuştu.

Tüm okullara imtihanla girilmesinin yerleşme sürecindeki olumsuzlukları arttırdığına ve bunun TEOG'un tüm olumlu yönlerini gölgede bıraktığına işaret eden Arkan, başarı sıralamasının derinleşip katılaşmasının düşük puanlı okullardaki öğrenci, öğretmen ve yöneticileri büyük ölçüde demoralize ettiğini vurguladı.

Arkan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın TEOG'u baştan itibaren bundan önceki imtihanlar gibi bir tür eleme ve seçme imtihanı olarak değil de yerleştirme modeli olarak tasarladığını dile getirdi.

- "Başarı seviyesi yüksek okullarda bir seçme sisteminin olması kaçınılmaz"

Yeni sistemle ilgili kriterlerin az çok belli olduğunu ifade eden Arkan, şöyle konuştu:

"Yerleştirmede esas olabilecek kriterler şunlardır: Oturulan mahalle, okul başarı notları, her okulun sene sonu yapacağı bitirme imtihanları, ülke bazlı merkezi sınavlar, il bazlı yerel sınavlar veya her bir okulun yapacağı seçme sınavlar. Sınavlarda öğrencinin yazılı ifade gücünü, analiz ve eleştiri gücünü ölçen açık uçlu sorular da sorulabilir. Bu ise objektif ölçme ve değerlendirme modelleri geliştirmeyi ve buna yönelik insan kaynağını geliştirmeyi ve istihdamını zorunlu kılar. Bu kriterler farklı ülkelerde uygulanıyor. Burada başarı seviyesi çok yüksek olan yüzde 5 veya 10'luk okullar için seçme sisteminin uygulanması kaçınılmaz."

Arkan, ülkeyi ileri götürecek olanın, öğrencilerin kazandıkları veya kazanacakları beceriler olduğunu dile getirerek, "Ancak öğrenci ve aileler öncelikle sınavlarda ölçülen hususları başarı kriteri olarak algılamaktadır. Bundan dolayı okul müfredatında olduğu gibi, geçiş sistemi veya modelinde de bu becerilerin ölçümü merkezde olmalıdır." dedi.

Öğrencileri okul başarısına göre yerleştirmenin tek başına yeterli olmayabileceğini ifade eden Arkan, kurumların okul puanı birbirine yakın olan öğrencilerin tercihte yaşayacağı sorunları kendi yapacağı sınavlarla aşabileceğini dile getirdi.

Yeni bir sisteme geçileceği için okulların kendi yapacakları sınavlara karşı hazırlıksız olmaları ve objektif kriterlere riayet edilmesinde yaşanabilecek şüphelerin bir dezavantaj olduğunu ifade eden Arkan, "Şunu net olarak görelim hangi sistem gelirse gelsin, yeni sistemin çıkmazları, dezavantajları ve olumsuz yönleri olacak. Bunun baştan bilinmesi gerekiyor. Sistemin izlenerek bu olumsuz yönlerinin giderilmesi yaklaşık 5 yılı bulabilir. Eğitimin yerel aktörleri dediğimiz okul yöneticileri ve öğretmenlerin de süreç içerisinde olması gerekiyor." diye konuştu.

Yapılan açıklamaların merkezi sınav sisteminin uygulanmayacağı yönünde olduğu değerlendirmesinde bulunan Arkan, bu durumda il milli eğitim müdürlüklerine, okul yönetici ve öğretmenlerine büyük sorumluluk düşeceğini söyledi.

Arkan, öğrencilerin oturdukları yerlerdeki okullara yerleştirilmesinin, sınav içermeyen bir yöntem olduğu için üzerinde fazlaca durulduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Yaklaşık 4 yıldır işleyen TEOG sistemi, velilerin zihninde bütün okullara ilişkin bir etiket oluşturdu. Dolayısıyla o etiketlere göre seçim süreçleri yaşanacak. Dolayısıyla bu sürece geçilmesi hiç kolay olmayacak. Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı eğitimin kalitesine dair unsurlara ciddi yatırım yapmak zorunda. Bu noktada öğretmen kalitesinin arttırılması önemli. Kaliteli öğretmenlerin okullara adil bir şekilde paylaşılması olumlu bir adım olur. Rotasyon çok daha önemli olacaktır. Bundan sonra okullardaki yönetici ve yöneticilerinin kalitesini arttırmaya yönelik sürekli yatırım yapılması çok ama çok önemli olacaktır. Yine dezavantajlı okulların pozitif ayrımcılıkla desteklenmesi çok daha önemli olacaktır. Yoksa yine seçme modellerini tartışmak zorunda kalacağız."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :