"Telif yasası acilen çıkartılmalı"

"Telif yasası acilen çıkartılmalı"

FİYAB Başkanı Tunçtürk: - "Telif haklarıyla ilgili yasal düzenlemeler bir an önce yapılarak film sektörünün açılmalıdır" - "Televizyonlarda her gün Kemal Sunal filmleri gösteriliyor. Her bir film için Kemal Sunal'ın oğluna telif hakkı ödense Ali Sunal yıl

ANKARA (AA) - ERDAL ÇELİKEL - Film Yapımcıları Meslek Birliği (FİYAB) Başkanı Metin Tunçtürk, sektörün önünün açılması adına telif haklarıyla ilgili yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini belirterek, "Televizyonlarda her gün Kemal Sunal filmleri gösteriliyor. Her bir film için Kemal Sunal'ın oğluna telif hakkı ödense Ali Sunal yılda 5 film yapar." dedi.

Tunçtürk, AA muhabiriyle yaptığı açıklamada, film ve dizi piyasasının gerek dünya gerekse Türkiye açısından önemli bir sektör olduğunu söyledi.

Sektörün gelişebilmesi için telif hakları ile ilgili sorunları giderecek yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade eden Tunçtürk, "Söz konusu düzenlemeler ve yönetmelikler çıkarıldığında Türkiye'de büyümekte olan sektörün önü daha da açılacak, mevcut üretim 2-3 kat artacaktır. Televizyonlarda her gün Kemal Sunal filmleri gösteriliyor. Her bir film için Kemal Sunal'ın oğluna telif hakkı ödense Ali Sunal yılda 5 film yapar." diye konuştu.

Tunçtürk, Türkiye'de, Hollywood gibi bütün kültürel ürünlerin bir arada filizlenebildiği bir plato kurulabilmesi için sektörün finansal anlamda güçlenmesi ve ürün sahiplerine telif ödenmesi gerektiğinin altını çizdi.

- "Bakanlık destekleri film üretimini artırdı"

Çekilen yerli film sayısının 2005 yılından itibaren sürekli arttığını dile getiren Tunçtürk, bu gelişmenin yaşanmasında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2004 yılında çıkardığı "Si̇nema Fi̇lmleri̇ni̇n Değerlendi̇ri̇lmesi̇ ve Sınıflandırılması i̇le Desteklenmesi̇ Hakkında Kanun"un etkili olduğunu kaydetti.

Anılan kanun çıkmadan önce yılda ancak 3-4 film çekilebildiğini anlatan Tunçtürk, "2016 yılında toplam 160 proje desteklendi ve Bakanlık 30 milyon lira civarında teşvik verdi. 2017 yılında bu rakamın 50 milyon liraya ulaşmasını bekliyoruz." ifadesini kullandı.

- "Dağıtım sorunu film üretimini engelliyor"

Dağıtım konusunun belli firmaların tekelinde olmasının sektörün önemli sorunlarından olduğuna dikkati çeken Tunçtürk, bu durumun özellikle bağımsız filmleri izleyiciyle buluşturmak isteyenlerin sinema salonlarında kendi filmlerini izletebilmeleri açısından sorun yarattığını belirtti.

Yabancı dağıtım şirketlerinin zaten çok güçlü olduklarına işaret eden Tunçtürk, "Bizim derdimiz yerli dağıtım şirketlerinin hegemonyası. İstanbul'daki bütün yapımcıların derdi dağıtım. Bu sorun, insanları yeni filmler çekmekten alıkoyuyor. Bakanlık bu konuyla ilgili acilen harekete geçmeli." diye konuştu.

Bir filmin sinema salonunda gösterilebilmesi için yapımcının dağıtım şirketine salon başına 650 dolar para ödemesi gerektiğini belirten Tunçtürk, bir filmin en az 50 salonda gösterime gireceği düşünüldüğünde her bir filmin gösterimi için ödenecek salon kirasının 35 bin doları bulduğunu belirtti.

Tunçtürk, "Zaten 50 salona giren bir filmin gişede başarıyı yakalaması imkansız. Sektörde hakim olan şirketlerin 5 sinema salonu varsa bunların 4'üne kendi gişe filmini veriyor. Birine de diğer yapımcıların filmini veriyor. Seyircinin ilgisine göre ertesi gün hemen vizyondan kaldırabiliyor ama yapımcıdan parasını alıyor." ifadelerini kullandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığının dağıtım konusunda tekelleşmeyi önleyecek tedbirler alması gerektiğini dile getiren Tunçtürk, alışveriş merkezlerindeki sinema salonlarının yüzde 30'unun yerli filmlere ayrılması önerisinde bulundu.

- "Dizi sektörü Türkiye'nin umudu olacak"

Dizi sektörüne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Tunçtürk, bugün Türk dizilerinin dünyanın çeşitli ülkelerine pazarlandığını hatırlattı.

Sektörün ileriki yıllarda ekonomik ve kültürel bir atılımın lokomotifi olacağını kaydeden Tunçtürk, "Türk dizi piyasası, 2023 yılında 2 milyar dolara, 2071 yılında ise 20 milyar dolara ihraç edilmesi hedeflenen bir sektör olarak Türkiye'nin umutlarından biri olacaktır." diye konuştu.

Türkiye'nin 10 yıl önce sinema filmleri, diziler, yarışma ve eğlence programları gibi içeriklerin neredeyse tamamını yurt dışından satın aldığına dikkati çeken Tunçtürk, 2000'li yılların ortalarından itibaren ise Türk yapım şirketlerinin içerik üretiminde ön plana çıktıklarını söyledi.

Tunçtürk, yerli şirketlerin sundukları zengin içerik ve teknik altyapısıyla dünya ile rekabet edebilecek düzeye geldiklerini belirterek, "Türk televizyonlarının hemen hemen tamamı izleyiciye yerli yapım sunuyor." diye konuştu.

- "Animasyon filmlerin maliyeti yüksek"

Türkiye'de neden animasyon filmlerin az üretildiğine ilişkin de görüşlerini paylaşan Tunçtürk, Hollywood yapımcılarının bu tür filmlerden önemli gelir elde ettiklerini söyledi.

Animasyon filme edilebilecek birçok yerli figür bulunduğunun altını çizen Tunçtürk, "Türkiye, teknik ekip ve teknoloji anlamında da animasyon filmleri çekebilecek düzeyde ancak animasyon filmlerin maliyeti çok yüksek. Animasyon işine giren batıyor. TRT animasyon çizgi filmlerinin çekimi için bölüm başına 70 bin lira destek veriyor fakat ürünün yapımcıya maliyeti 150 bin lirayı buluyor. Üç beş kişiyle yapılacak bir iş değil. Büyük bir ekip kurmanız gerekiyor."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :