"Soykırım anlatısını kabul etmek ucuz kahramanlık"

"Soykırım anlatısını kabul etmek ucuz kahramanlık"

AVİM Türk-Ermeni İlişkileri Uzmanı Kıdemli Analist Dr. Tuncel:- "(Batı basınındaki '1915 Olayları' önyargısının nedeni) Birincisi, art niyet. Fakat herkesi de art niyetli olarak nitelendiremeyiz. Bundan daha önemlisi ise 'Ermeni soykırımı' anlatısının art

ANKARA (AA) - ECENUR ÇOLAK - Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Türk-Ermeni İlişkileri Uzmanı Kıdemli Analist Dr. Turgut Kerem Tuncel, Batı basınında, 1915 Olaylarına ilişkin yalnızca Ermeni tezlerinin kullanılmasının, "ucuz kahramanlık" ve "art niyet"le açıklanabileceğini söyledi.

Tuncel, Batı basınında "1915 olayları"na ilişkin yalnızca, tek taraflı Ermeni tezlerinin kullanılmasına ilişkin, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Çarpıtma olduğu çeşitli çalışmalarla kanıtlandığı halde söz konusu tezlerin Batı basınında görünür hale getirilmesinin çok büyük bir sorun teşkil ettiğini vurgulayan Tuncel, "Batı'da Ermeni iddialarının dışında söz söyleyen herkes 'inkarcı', 'Türk hükümetinin adamı', 'Ermeni düşmanı' olmakla yaftalanıyor. Yani insanlar başka şeyler söylemeye belki cesaret edemiyor." dedi.

Tuncel, Batı basınının olayların bilimsel gerçekliği yerine toplumdaki genel eğilimlere uygun yayınlar yaptığına işaret ederek, "New York Times, Los Angeles Times, sonuçta bunlar ticari yayınlar para kazanması gereken. Bir yazarın yazısı ne kadar okunursa o yazar o kadar para kazanacak gazeteden. Dolayısıyla yazan kişiler de insanların okuyacağı şeyleri yazıyorlar." diye konuştu.

- Batı'da "soykırım" anlatısı

Tuncel, Batı basınındaki tutumun yanlış bir algının yaygınlaşmasından kaynaklandığını anlatarak, şunları kaydetti:

"(Batı basınındaki yayınların nedeni) Birincisi, art niyet. Fakat herkesi de art niyetli olarak nitelendiremeyiz. Bundan daha önemlisi ise 'Ermeni soykırımı' anlatısının artık bir moda olması. 'Ermeni soykırımı' dediğiniz zaman ve Ermeni anlatısını kabul ettiğiniz zaman, siz sözde 'mazlum'u tutmuş oluyorsunuz. Böylelikle sözümona adaletsizliğe karşı mücadele etmiş ve 'zayıfın yanında' durmuş oluyorsunuz. Fakat siz Türk tarafının söylediklerini ön plana çıkarttığınız zaman, sözde 'suçlunun yanında yer alıyorsunuz'. Böyle yanlış bir algı var. Bu algı yazarların duruşlarını çok etkiliyor. Yani 'ucuz kahramanlık' da diyebiliriz buna."

- Akçam'ın kitabı

Batı basınında yer yer ABD’deki Clark Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Akçam'ın referans alınmasına da değinen Tuncel, tarihi belgelerin çarpıtılarak kullanıldığının altını çizdi.

Akçam'ın "Naim Efendi'nin Hatıratı ve Talat Paşa Telgrafları/Krikor Gergeryan Arşivi" isimli kitabının geçen sene yayımlandığını anımsatan Tuncel, kitabın dayandığı 1920 tarihli Aram Andonyan belgelerinin gerçek olmadığını anlattı.

Tuncel, durumun gerçeği yansıtmadığının, 1983 yılında Şinasi Orel ve Süreyya Yuca tarafından yayımlanan "Ermenilerce Talat Paşaya Atfedilen Telgrafların Gerçek Yüzü" isimli bir kitapla ortaya konduğunu söyleyerek, "Daha sonra bu sözde belgeler pek fazla kullanılmadı çünkü çürütüldü." dedi.

Tuncel, Akçam'ın bulduğunu iddia ettiği ve Naim Efendi'nin hatıratı olduğu savunulan yazılarda herhangi bir isim, imza, paraf veya tarih bulunmadığını söyledi.

AVİM analisti, "Yani bu metni kim yazmış bu bilinmiyor. Osmanlıca bilen herhangi biri böyle bir metin yazabilir. İkincisi, farz edelim ki bu metin orijinalinde Naim Bey tarafından yazıldı... Daha sonra üzerinde değişiklikler yapılmadığı konusunda bir kanıt yok." diye konuştu.

Naim Efendi'ye atfedilen yazıların hatırat metnine benzemediğinin altını çizen Tuncel, bir hatıratın günlük şeklinde yazılması gerektiğini ancak yayımlanan metnin (sözde) "resmi belge ve telgraflar"dan oluştuğunu belirtti. Tuncel, bu durumun çok kuşku verici olduğunu vurguladı.

- Aynı kişiye atfedilen iki farklı "hatırat"

Tuncel, Andonyan ile Akçam'ın Naim Efendi'ye atfettiği hatıratların içeriğinin farklı olduğuna da dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"Bunun nasıl bir açıklaması olabilir? Birincisi şu olabilir, orijinal hatırat Andonyan ya da Akçam tarafından değiştirildi. Çünkü elimizde aynı kişiye ait iki tane hatırat var ama ikisi birbirinin aynısı değil. Ya da ki Taner Akçam bu açıklamayı yapıyor, 'Naim Efendi'nin iki tane hatıratı vardı.' Bu da ne kadar mantıklı olabilir? 'Bir kişi niye iki ayrı hatırat yazabilir?' sorusu gündeme geliyor."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :