ANKARA (AA) - BARIŞ GÜNDOĞAN - CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Soçi'deki tarihi zirveye ilişkin, "Biz CHP olarak, Suriye'de iç savaşı sona erdirecek, toprak bütünlüğünü ve istikrarı sağlayacak her türlü yapıcı katkıyı olumlu buluyoruz." dedi.

Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Soçi'deki tarihi buluşmasını, AA muhabirine değerlendirdi.

Zirvenin, Cenevre öncesi bu üç ülkenin pozisyonlarını uyumlaştırma ve birlikte hareket etmeye dönük zemin yaratma amacıyla gerçekleştirildiğini belirten Yılmaz, ABD'nin bu zirvede olmadığını hatırlattı.

Üç ülkenin Cenevre'ye gittiklerinde ABD'yi karşılarında bulacağını aktaran Yılmaz, "ABD de muhtemelen Suudi Arabistan ve son dönemde İsrail'le yakınlaştırdığı Türkiye dışındaki sünni dünyayla hareket ediyor olacaktır." diye konuştu.

Suriye konusunda Türkiye'nin açıklamasında "Esad'lı bir çözümü kabul ettiğinin" görüldüğünü savunan Yılmaz, Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda ise hiçbir ülkenin itirazının olmadığını vurguladı.

İçerideki idari yapının, "federal mi, kanton şeklinde mi olacağına ilişkin" henüz bir uzlaşı bulunmadığını dile getiren Öztürk Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bu konu için 'Suriye halkı karar verecek' deniliyor. Suriye'de nasıl bir anayasa yazılacağı, bu anayasanın Suriye'yi nasıl tarif edeceği, ne kadar kapsayıcı, gücü ne kadar merkezde toplayacağı veya bölgelere ne kadar dağıtacağı konusu henüz tartışılmamış konular. İkinci bir konu, seçimler olacak. Bu seçimler nasıl yapılacak, kimler girebilecek, ne kadar adil yapılabilecek? Bu ayrı bir konu. Üçüncü bir konu ise 6 yıl savaş oldu. Türkiye'nin desteklediği muhalifler yenildi. Bunların Suriye'de mevcut durumlarıyla yaşayabilmeleri kolay görülmüyor. Dolayısıyla bunlarla ilgili belki de bir af gündeme gelebilecek."

- Yeniden yapılandırma

Bir başka konunun ise Suriye'nin yeniden yapılandırılması olduğunu dile getiren Yılmaz, 1 trilyon dolarlık bir ekonomik kayıptan sözedildiğini aktardı.

Ülke içinde 13 milyon insanın yer değiştirdiğini, 5 milyon kişinin de mülteci pozisyonuna düştüğünü anımsatan Yılmaz, bu kişilerin yerlerine dönmesinin ise ancak uluslararası toplumun katkısı ile olabileceğini kaydetti.

Bunların hepsinin siyasi bir süreçle mümkün olacağını, onun da Cenevre'nin konusu olduğunu vurgulayan Yılmaz, Rusya'nın Cenevre öncesi elini iyice güçlendirmek ve Suriye dosyasına hakim olmak istediğini söyledi.

ABD'nin kendini sadece PYD ile sınırladığını belirten Yılmaz, "Biliyorsunuz yüksek müzakere heyetinden istifalar olmuştu. O istifalar acaba Astana'daki ve Soçi'deki toplantılara bir tepki olarak ABD'nin perde arkasından tetiklediği bir gelişme olabilir mi? ABD de kolay kolay Suriye dosyasını 'Hadi verelim Rusya'nın eline' demeyecektir." açıklamasını yaptı.

Türkiye için Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının korunmasının önemine değinen Yılmaz, "Suriye ordusunun ülkenin tamamında hakim olması ve Türkiye sınırının güvenliği, bizim için önemli olan konu bu." dedi.

Türkiye için ikinci konunun ise barışın sağlanmasından sonra ülkede bulunan Suriyelilerin memleketlerine gönderilmesi olduğunu aktaran Yılmaz, şöyle konuştu:

"Bizim için üçüncü önemli konu ise Suriye'deki yeniden yapılanmadır. Yeniden yapılanma konusunda elbette bizim tecrübelerimiz var. Şirketlerimiz var, bunun için orayla bir ticari manada iş birliği yapabilmektir. Bunların hepsinden önce Suriye'nin bir an önce siyasi çözüm konusunda çaba sarfetmek gerekiyor. Artık taraflar yoruldu. Araziden IŞİD temizlendi. IŞİD dışında kalan unsurların sayısı da azaldı. Siyasi zemin için uygun bir ortam. Bunu ilerletmek gerekiyor. Cenevre'de umuyorum önemli bir ilerleme kaydedilir."

- "Derli toplu bir Suriye ne zaman"

Yapılan tüm bu girişimlerin sonucunda "derli toplu bir Suriye'nin ne zaman görülebileceğine" dair açıklamalarda da bulunan Öztürk Yılmaz, yapılması planlanan seçimlere değindi.

Yılmaz, "Anayasa yazılmadan ve seçimler olmadan Suriye'de normal bir sistemin ortaya çıkması kolay görülmüyor. Önce bir anayasa yazılacak, sonra bütün paydaşlar bu anayasaya onay verecek, sonra belli bir takvim ortaya konacak, seçimler yapılacak. Kimlerin aday olacağı ortaya çıkacak. Esad aday mı, değil mi? Başka kimler var? Kim cumhurbaşkanı olacak? Sistemi kim kuracak? Ondan sonra Suriye'de bir süreç işleyecek." diye konuştu.

"2254 sayılı Güvelik Konseyi Kararı eğer işletilmiş olsaydı çoktan Suriye'de bir çözüm ortaya çıkmış olurdu." diyen Yılmaz, o kararın şu anda da yapılan görüşmelerin temelini oluşturduğunu ifade etti.

Çabaların sonuca ulaşması temennisinde bulunan Yılmaz, "Biz CHP olarak, Suriye'de iç savaşı sona erdirecek, toprak bütünlüğünü ve istikrarı sağlayacak her türlü yapıcı katkıyı olumlu buluyoruz." ifadesini kullandı.

AA