"Şehitlerin ortak paydası: vatan, toprak, özgürlük..."

"Şehitlerin ortak paydası: vatan, toprak, özgürlük..."

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine karşı direnirken şehit edilen kahramanların hikayeleri, "15 Temmuz Şehitleri" isimli kitapla ölümsüzleştirildi - İBB Kültür AŞ'nin desteğiyle Yazar Göksu ve fotoğraf sanatçısı Yıldırım tarafından hazırlanan 550 sayfalık

İSTANBUL (AA) - HİKMET FARUK BAŞER - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olanların hikayeleri, "15 Temmuz Şehitleri" isimli kitapta toplanarak ölümsüzleştirildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ'nin desteğiyle, yazar Davut Göksu ve fotoğraf sanatçısı Nevzat Yıldırım tarafından, 15 Temmuz gecesi şehit edilen 200'den fazla kişinin ailesi ve yakınlarıyla yapılan röportajlar kitap haline getirildi.

Göksu, şehit aileleriyle görüşerek kahramanların hikayelerini kaleme alırken, fotoğrafçı Yıldırım ise şehitlerin geride bıraktığı eşleri, çocukları, anne-baba ve kardeşlerinin fotoğraflarını özel bir konseptle çekti.

Kitapta, Anadolu Ajansı foto muhabirlerinin darbe teşebbüsünün yaşandığı 15 Temmuz gecesi çektiği fotoğraflar da yer alıyor. İBB Kültür AŞ'nin finanse ettiği 550 sayfalık kitapta hem çarpıcı hayat hikayeleri hem de dikkati çeken fotoğraflar bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere devletin zirvesindeki kişiler ile şehit ailelerine gönderilen "15 Temmuz Şehitleri" kitabı, İBB Kültür AŞ tarafından İstanbul Kitapçısında uygun fiyata satışa sunuldu.

Yazar Göksu, kitapla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, İBB Kültür AŞ'den kendilerine şehitlerin hikayelerinin yazılmasıyla ilgili bir teklif geldiğinde, bunu heyecanla kabul ettiklerini söyledi.

12 kişiyle yaklaşık 2-3 ayda kitabı hazırladıklarını anlatan Göksu, yoğun saha çalışmalarının ardından kitabın ortaya çıktığını belirtti. Göksu, 15 Temmuz'da vatan için kanını, canını veren insanlarla alakalı çalışma yapmanın herkesin görevi olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

''Bu süreçle alakalı değişik çalışmalar yapıldı. Biz en hızlı çalışma yapan ekiplerden biriyiz. Birebir sahada şehitlerimizin aileleriyle görüşerek bu çalışmayı yaptık. 240 şehidimizin ailesine ulaştık. Bunların içerisinde röportaj vermeyi kabul eden 200 civarında şehit ailesi ile görüştük. İstanbul ve Ankara'da bu görüşmeleri yüz yüze gerçekleştirdik. Ailelerimizi ziyaret ederek, geride kalan yakınlarıyla görüştük. Görüşmelerde duygu yoğunluğu çok yüksek oldu. Bazı ziyaretlerimizde şehitlerimizin mevlitleri okutuluyordu.''

- "Şehitlerin hepsinin ortak paydası vatan, toprak, özgürlük"

Ailelerle görüşmelerinde, şehitlerin nasıl insanlar olduğunu, 15 Temmuz'da neden ve ne amaçla dışarı çıktıklarını, nasıl şehit olduklarını sorduklarını vurgulayan Göksu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bunların cevabını öğrendik. Tabii her öğrendiğiniz şey size başka kapılar açıyor. Her hikaye sizi daha derin düşündürüyor. Gittiğim her yerde ağladım. Çünkü oldukça duygusal hikayeler, içten hikayelerde birebir yaşıyorsunuz. Bu vatan için toprağa düşen insanların hepsinde ortak bir yer olduğunu gördüm. Şehitlerin hepsinde ortak payda; vatan, toprak, özgürlük ve birlikte dışarı çıkmış olmalarıdır. Hangi görüşten olursa olsunlar, o temiz tarafları bana onların seçilmiş olduğu hissini verdi. Sokağa çıkanların kimisi bakkal, kimisi garson, kimisi tekstil işçisi, kimisi de memur. Farklı iş kollarından hepsinin sokağa çıktığını gördük.''

Göksu, kitapla alakalı güzel geri dönüşler aldıklarını, okuyucuların her hikayede çok duygulandığını ifade etti.

Kitapta, olanı en yalın haliyle yansıtmak istediklerini belirten Göksu, “Kitabı okuyanlar, her şehidin nasıl bir insan olduğunu, hassasiyetlerini ve nasıl yaşadığını kitapta bulacaklar. 15 Temmuz gecesi dışarıya çıkma nedenlerini yazdık. Kimisi vatan, kimisi iman, kimisinin de Tayyip Erdoğan sevgisinden dolayı, zorbalığı kabul etmediği için sokağa çıktığını yakınlarının dilinden öğrendik. O anlatımlara yer verdik kitabımızda. Bunun yanında, nasıl şehit olmuş, nasıl vurulmuş bunlar da kitapta var. Bütün şehit kişilerin kitapta hikayelerini bulacak okuyucular.'' ifadelerini kullandı.

- "Yürek yakan hikayeler..."

Kitapta bulunan bazı hikayelerden örnekler veren Göksu, şunları kaydetti:

''Vedat Büyüköztaş hayatını zorluk içerisinde geçirmiş. Tekstil, mobilya sektöründe çalışmış. Küçük yaşlardan itibaren ailesine bakmak zorunda kalan bir kişiymiş. 4 yıl önce bir trafik kazasında eşini, 7 aylık ve 1,5 yaşındaki çocuğunu kaybetmiş. 4 yıldır kendisine gelememiş. Sadece işe gidip gelen birisi. Başka bir hayatı yok. Eşini ve çocuklarını kaybetmek çok çok sert etki göstermiş onda. O gece vatan için dışarıya çıkıyor ve Ankara'da helikopterlerden açılan ateş sonucu vefat ediyor. Yine Ankara Kazan'da köyün muhtarı köyden genç bir kızla severek evlenmiş. 5-6 çocukları olmuş. O gece şehit oluyor. Bedenini 12 yaşındaki en büyük oğlu otların arasında buluyor. Böyle çok değişik, farklı, çok önemli hikayeler var kitapta. Her birinin içerisinde ince bakıldığı zaman büyük kahramanlıklar var. Kitapta Ömer Halisdemir'in hikayesine benzer birçok öykü var. Her şehidin hikayesi büyük saygı hak ediyor tabii ki ama aynı zamanda yürek de yakıyor."

Kitabın giriş kısmında 15 Temmuz'un kronolojisini çıkardıklarını dile getiren Göksu, ''Saat saat, darbe girişiminin başladığı andan sonuna kadar ne olmuş, hepsini giriş bölümüne koyduk.'' dedi.

- "Özel bir konsept oluşturduk"

Kitapta kullanılan fotoğrafları çeken Nevzat Yıldırım ise 15 Temmuz'un toplumu derinden etkileyen olaylardan biri olduğunu belirtti.

Şehit ailelerini ziyaret ederek, belli bir fotoğrafik konsept oluşturmaya çalıştıklarını anlatan Yıldırım, şunları söyledi:

''Şehitlerin geride bıraktığı eşleri, evlatları, anne-baba ve kardeşlerinin fotoğraflarını, ailelerin izinleri alınarak, özel bir konseptle, aynı ışık ve çekim mesafesinde fotoğrafik bir dil oluşturarak çektik. Röportaj verip, fotoğraf çektirmek istemeyen aileler de olduğu için, kitapta o bölümler boş bırakıldı. Şehit ailelerini ziyaret ederken, yaklaşık her birine 1,5-2 saat kadar zaman ayırdık.''

Yıldırım, kitapta, 15 Temmuz'un asıl kahramanlarının kimler olduğu ve vatanı nasıl sahiplendiklerinin çok güzel örnekleri bulunduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

''Ankara Emniyetinde çalışan şehit Hüseyin Kalkan'ın ailesini ziyaret ettik. Kardeşi bize şehit hakkında bilgi verdi. Bize şehitten kalma kanlı bayrak olduğunu söyledi. Biz de onu görmek istedik. O kanlı bayrağı çerçeveletmiş, eve asmışlar. Hikayesi ise şehit o gece olayı duyar duymaz bayrağı alarak sokağa çıkıyor. Şehit olunca da bayrağı bırakmamış. Morgda elinden bayrağı zorla almışlar. Böyle hikayeler mevcut kitapta."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler