“Sanayimizin birikmiş KDV alacakları bir teminat aracı olarak kullanılmalı”

“Sanayimizin birikmiş KDV alacakları bir teminat aracı olarak kullanılmalı”

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan:- “Sanayimizin birikmiş KDV alacaklarının bir teminat aracı olarak kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Yine şirketlere özkaynaklarının güçlendirilmesi amacıyla sermaye sağlanması durumunda teşviksel destek sağla

İSTANBUL (AA) - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Sanayimizin birikmiş KDV alacaklarının bir teminat aracı olarak kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Yine şirketlere özkaynaklarının güçlendirilmesi amacıyla sermaye sağlanması durumunda teşviksel destek sağlanması seçeneğinin de düşünülmesi gerektiğine inanıyoruz.” dedi.

Bahçıvan, İSO’nun "Güçlü Bir Sanayi Ülkesi Olmak Yolunda Yeni Hamlelere Odaklanmak" ana gündemiyle gerçekleştirilen Meclis Toplatısı'nda yaptığı konuşmada, adeta kendi bakanlıkları olarak gördükleri Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın sanayiciler için özel bir öneminin bulunduğunu belirtti.

Türkiye’nin en köklü ve güçlü odalarından biri olan İstanbul Sanayi Odası ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında bugüne kadar oluşturulmuş olan samimi diyalogun elbirliğiyle daha da pekiştirilmesi ve ileri boyutlara taşınarak daha verimli hale gelmesinin herkese güç ve destek vereceğini ifade eden Bahçıvan, “Zorlu küresel koşullar altında ülkemizdeki gelişmelere bakacak olursak ekonomik büyümedeki ivme kaybının belirgin şekilde hızlandığını görüyoruz. Nitelikli ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme için sabır ve kararlılığı, öncelikli olarak ise finansal istikrarın yeniden tesis edilmesini öngören bu programın belirsizliği gidererek üretim çarklarımıza ivme kazandıracağına inanıyoruz.” diye konuştu.

Bahçıvan, ikinci önemli adımın “Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı” olduğuna işaret ederek, “Maliyet baskılarının ötesinde kimi örneklerde maalesef fırsatçılığın da rol oynadığı fiyat hareketlerini önlemek amacıyla hayata geçirilen programı gönülden destekliyor, enflasyonla mücadelede başarıya giden yolda tüm paydaşların bir dayanışma sergilemesini önemli bulduğumuzu belirtmek istiyoruz.” dedi.

Üçüncü önemli adımın ise Yeni Ekonomi Programı hedefleri ile uyumlu şekilde hazırlanan 2019 yılı bütçesinin meclise sunulması olduğuna dikkati çeken Bahçıvan, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen ve aralık ayında Meclis Genel Kurulu’na sunulması beklenen 2019 bütçesinde mali disiplinin korunması ve hedeflere ulaşılmasına önem verdiklerini söyledi.

Bahçıvan, "Sanayimizin birikmiş KDV alacaklarının bir teminat aracı olarak kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Yine şirketlere özkaynaklarının güçlendirilmesi amacıyla sermaye sağlanması durumunda teşviksel destek sağlanması seçeneğinin de düşünülmesi gerektiğine inanıyoruz." diye konuştu.

- “Finansal dengelenme var, ama reel sektörün dengeleri oturmuş değil”

Bahçıvan, alınan önlemlerin ve atılan bu adımların etkisiyle geçen aylardaki dalgalanmanın ardından son dönemlerde finansal piyasalarda bir dengelenme sürecinin dikkat çektiğini aktararak, “Finansal piyasalarda bu süreç yaşanırken reel sektör ve sanayimizi ilgilendiren konular gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Evet, finansal dengelenme var, ama reel sektörün dengeleri oturmuş değil.” diye konuştu.

Bahçıvan, son dönemlerde AB ile olan ilişkilerdeki iyileşme eğiliminin de kendilerine yeni umutlar verdiğini belirterek, “Unutmamalıyız ki AB bizim ana ihracat pazarımız ve en önemli doğrudan yatırım ve finansman kaynağımızdır. Önümüzdeki dönemde bu iyileşmenin açtığı fırsat penceresinden yararlanarak yeni finansman kaynaklarına erişimin yanı sıra Gümrük Birliği’nin gözden geçirilmesi konusuna odaklanılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu süreçte olduğu gibi sektöre yönelik düzenlemeler hayata geçilirken de tüm taraflarla istişare konusuna büyük önem verdiğimizi bir kez daha vurgularken, İstanbul Sanayi Odası olarak tüm bu gelişmelere katkı vermeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum.” şeklinde konuştu.

Bahçıvan, diğer alanlarda da yapılacak yeni hamleler ve sonuç alıcı uygulamalarla sanayiyi hep birlikte çağın gerektirdiği düzey ve standartlara taşıyacaklarına yürekten inandıklarını vurguladı.

Üniversite ve meslek lisesi eğitimlerinin nitelikli insan, nitelikli işgücü ihtiyacına cevap verecek şekilde kesinlikle gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Bahçıvan, “Türkiye’de artık ‘seçkin üniversiteler ligi’ oluşturulmalı ve gelişmiş ülkelerdeki gibi araştırma ve eğitim üniversiteleri birbirinden ayrılmalıdır. Şu bir gerçek ki; bunu yapan ülkeler dünyada daha rekabetçi konuma ulaşıyor.” dedi.

- İstanbul'daki sanayinin niteliksel dönüşümüne imkan sağlayacak iki yeni OSB kurulması talebi

Bahçıvan, sanayi sektöründe İstanbul’un diğer illere göre açık farkla çok gelişmiş lider şehir olduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

“İstanbul sanayisiz olmaz. İstanbul'un geleceğine yönelik hazırlanacak stratejik planlar sadece şehrimiz için değil bütün Türkiye için önemlidir. Önümüzdeki dönemde planlanan teknoloji ve yüksek katma değerli üretim hamlesinde, İstanbul’un açık ara sahip olduğu başta bilgi ve entelektüel üstünlüğün yanı sıra diğer büyük avantajları mutlaka dikkate alınmalıdır. Bu üstünlükler eşliğinde İstanbul'un daha nitelikli bir sanayi yerleşimine ve gelişmiş bir altyapıya ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. OSB'ler sanayiye yerleşiklik kazandırmak noktasında büyük bir önem taşıyor. OSB'lerin daha iyi bir noktaya gitmesi için bugüne kadar sergilenen çabayı takdirle karşılıyoruz. Ayrıca fikri İSO tarafından geliştirilen ve sürekli savunduğumuz sanayi arazilerinin uzun dönemli kiralanabileceği Sanayi Emlak Modeli buralarda hayata geçirilmelidir.”

- “Gün, sanayiye sahip çıkma günü”

İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ise günün, sanayiye sahip çıkma günü olduğunu aktararak, şunları söyledi:

“Uzun vadeli hedefimizde Gayri Safi Hasıladaki Sanayi Üretimi payının yüzde 30’ların üstüne çıkarılması olmalıdır. Sanayi bu ülke ekonomisinin omurgasıdır. Sanayinin dönüşüm ihtiyacına destek olmak, bu ülkenin geleceğine yapılacak en büyük yatırımdır. Sanayimiz maliyet enflasyonuyla baş etmekte, üzerinde çok ciddi yükle yoluna devam ediyor. Sanayinin finansa erişim kanallarının açık tutulması her daim gündemimizde ve öncelikli talebimiz. Çalışma hayatındaki katılıkların kaldırılması. Aslında bizi gerçekten bazen yatırım kararlarını alırken bile düşündürüyor. Teşvik mekanizmalarının, reel ihtiyaca uygun şekilde tasarlanması, özellikle asgari ücret konusunda fabrikaları zorlayacak popülist düzenlemelerden kaçınılması ve piyasalarda haksız rekabetin önlenmesi bizim için elzemdir.”

Bu arada, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkan Yardımcılığı görevine veda etti.

Öte yandan, İSO, Enflasyonla Topyekun Mücadele Programına katkı olarak üyelerine sunduğu belge, hizmet ve rapor ücretlerinde 15 Ekim 2018 tarihinden geçerli olmak üzere yüzde 10 oranında indirim uygulama kararı aldı.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :