İSTANBUL (AA) - MUTLU BOZDAĞ - HDP'nin İstanbul 1. bölge 2. sıradan milletvekili adayı Hüda Kaya, bir dönem kendini sağ, milliyetçi hareket içinde bulduğunu, Kur'an-ı Kerim'in eşitlikçi ve adil bir anlayış taşımasına vesile olduğunu ifade ederek, "Toplumsal barış, adalet, eşit ve onurlu bir yaşamın siyaset alanında da uygulanabilirliğine inandığım için böyle bir siyasi teklifi kabul ettim" dedi. 

Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sinoplu bir işçinin kızı olarak dünyaya geldiğini ve inancı doğrultusunda hep ezilenlerin yanında yer aldığını anlattı. Kaya, 28 Şubat sürecinde imam hatip eylemlerinde mağdur ve mazlumlara destek olduğunu söyledi.

HDP'nin iki dönemdir Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi olarak görev yaptığını belirten Kaya, kendi için istediği adaleti diğer ezilenler için de istemek adına mücadeleye giriştiğini anlattı.

Meclis'te ezilmiş halkları temsil etmesi noktasında yoğun talep aldığını ifade eden Kaya, "İstanbul birinci bölge ikinci sıradan Eş Başkan Selahattin Demirtaş'ın arkasında bir yer edinmem, dindar kesimler adına da kendi adıma da onur verici bir temsil ve çok anlamlı, güzel bir duygu" diye konuştu.

Kaya, 28 Şubat'ta inançları nedeniyle yüzlerce kadın gibi kendisinin de mağduriyet yaşadığını belirterek, mağdur olan her kesimi ve kişiyi empati yaparak daha iyi anlayabildiğine işaret etti.

Hüda Kaya, "Kendim için istediğim şeyleri, bizim gibi düşünmeyen, bizler gibi yaşamayan, farklı yaşam tarzları, inançları ve tercihleri olan diğer kesimler için de istemek üzere yola çıktık. Bundan sonraki mücadelem de bu esasta devam edecek. Toplumsal barış, adalet, eşit ve onurlu bir yaşamın siyaset alanında da uygulanabilirliğine inandığım için böyle bir siyasi teklifi kabul ettim" ifadelerini kullandı.

Milletvekili listelerindeki kadın aday sayısının yeterli olmadığını aktaran Kaya, HDP'nin kadın aday sayısının diğer partilerden daha çok olduğunu hatırlattı. Kaya, HDP'nin listelerinde kadın-erkek, inançlar ve etnik yapıların eşitliği dengelerinin gözetildiğini ifade etti.

- "Bütün insanlar tarağın dişleri gibi eşit"

HDP'nin milletvekili adayı Hüda Kaya, hayata bakışını da yaşadıklarından örnekler vererek anlatarak, şunları dile getirdi: 

"Okumalarımı farklı kaynaklardan sürdürürken, ideolojik anlamda da 12 Eylül öncesi İstanbul'un şartlarında yaşadığımız bölgeler itibarıyla kendimi sağ, milliyetçi bir hareket içerisinde buldum. Kur'an ile tanıştıktan sonra kutsal kitabımızın bir meali olduğunu, Allah'ın bizlere mesajlar verdiğini, sorumluluklar yüklediğini görünce, bütün insanların tarağın dişleri gibi eşit olduklarını öğrendim. Daha önce beynimde oluşan eski virüsleri Kur'an sayesinde temizledim. İnsanları ötekileştiren, bir kavmi üstün kılan anlayıştan sonra Kur'an daha eşitlikçi ve adil bir anlayış taşımama vesile oldu.

28 Şubat'ta da haksızlık ve zulümlere maruz kaldık. Buna da direnerek duruşumuzu, onurumuzu ortaya koyduk. Bundan da hiç gocunmuyorum, hiç de şikayet etmiyorum. Doğru olduğuna inandığım hakikatleri yaşadım. Muhalifliğimi ortaya koydum. Bu direnişin sonucuydu. Daha sonraki süreçte de 'Dindar ekipler başa geldiğinde bize uygulanan haksızlık ve zulmü başkasına yapmayacağız' diye düşünüyorduk. Fakat geldiğimiz noktada, pratik manada, ahlaki, siyasal, farklı diller ve etnik yapılar noktasında bunları gerçekleştirmenin çok da kolay gerçekleşmediğini gördük. Bunun sebebi ise yeterli bir vicdani ve empatik muhasebenin yapılamamış olması. Bir anlamda da toplumsal ve bireysel olarak yeterli muhasebe yapmamamızın sonucu bu adaletsizlikler ortaya çıkıyor."

Mazlumder'in ilk üyelerinden ve aynı zamanda Uluslararası Müslüman Kadınlar Birliği'nin Türkiye delegesi olan Kaya, özgürlükçü bir Anayasa'nın hayata geçirilmemesi ve parti barajının yüzde 10 olmasının Türk demokrasisi adına büyük bir utanç tablosu olduğunu savundu.

- "HDP, barışın taşıyıcısı"

Seçimi eşitsiz koşullarda ve baraj engeliyle sürdürmenin, HDP adına barış ve demokrasi anlamında dezavantaj olduğunu kaydeden Kaya, "İnşallah HDP'nin yüzde 10 barajını aşmasıyla özgürlük ve eşitlik anlamında ülkemiz adına bir çığır açılacak" dedi.

HDP'den önceki inanç sistemi ve adalet anlayışından hiç taviz vermediğini ve duruşunu aynı şekilde muhafaza ettiğini belirten Kaya, şunları kaydetti:

"Allah'ın elçisine din ve hoşgörü anlamında kimseye baskı yapmamasını salık veren kutsal İslam dinine mensubuz. Böyleyken kimsenin kimseye inanç ve kimlik dayatma lüksü yoktur. Bu anlamda herkesin birbirinin kimlik ve inançlarına saygı duyma zarureti vardır. Seçimlere de bu şartlar ve anlayış içerisinde hazırlanıyoruz. Bugün partimiz, Türkiye politikasında toplumsal barış projesinde motor güç durumundadır. HDP, bu misyonuyla barışın taşıyıcısıdır. Barış için el uzatan, insanca, barış içinde, kardeşçe yaşamak için uğraşan bir partiyiz. Bu anlamda halklar artık acı çekmek, savaşmak istemiyor. Bu süreçte emeği geçen her parti tarihte pozitif bir iz bırakacaktır."

Milletvekili adayı Hüda Kaya, toplumsal anlamda 8 Haziran sabahında halkların kaynaştığı, baraj sistemlerinin paramparça edildiği, temsilciliklerin güçlendiği, kimsenin kimseyi ötekileştirmediği bir Türkiye hayali kurduğunu aktararak, "8 Haziran sabahı hakların, inançların, azmin ayrımsız ve eşit bir şekilde mücadelesinin ortaya konulacağı bir parlamento olacak inşallah. Kişisel anlamda ise kula kulluğu reddedecek, adaleti gerçekleştirecek, emekte, kadından, farklılıklardan ve ezilenlerden yana bir mücadele hep devam edecek" değerlendirmesinde bulundu.