Reception'a ben de katılmadım!

AK Parti iktidara geleli beri yaşanan CHP resepsiyona katılacak mı katılmayacak mı? Türbanlılar Köşk’e çıkacak mı, çıkmayacak mı? Resepsiyona başbakan eşli mi gelecek, eşsiz mi? Askerler katılacak mı, protesto mu edecekler türü sorular iyice sıktı milleti artık…

Medya bu kadar büyütmeseydi, sıradan vatandaşın böyle bir faaliyetten haberi bile yoktu. Protokol kendi arasında gidip geliyor, vazife yerine getiriliyordu…

28 Şubat’ta yok edilmeye çalışılan, önlerine setler çekilen Refah Partililer…

İmam hatipliler iktidara gelince her şey didiklenmeye, mıncıklanmaya başlandı…Artık her yıl ısıtılıp önümüze konacak bir krizimiz daha oldu: Reception!

Bilmeyenler için söyleyelim Cumhuriyet resepsiyonu (yani kabul töreni) sadece Ankara’da; Çankaya’da değil, her ilçede, şehirde ve dış temsilciliklerde muntazaman yapılır…

Konya’da da Valilik tarafından her yıl Cumhuriyet resepsiyonu organize edilir ve gazete yöneticiliği sıfatımızdan dolayı bize de davetiye gönderilir. Bu davetiyelerde eskiden eşli yazar mıydı bilmiyorum, kalkıp araştırmaya da gerek görmüyorum, ama yıllardır ben de resepsiyona eşimle birlikte davet ediliyorum…

Şimdiye kadar eşimi yanıma alıp da bu resepsiyona gitmedim. Eşimi yanıma almadan, yalnız başıma da gitmedim. Daha doğrusu ben şimdiye kadar hiçbir resepsiyona gitmedim… Gördüğünüz gibi bir yerim eksilmedi…

Peki her sene davet edildiğim halde bu resepsiyonlara niye katılmıyorum?

Protesto mu ediyorum acaba beni de ‘adam’ yerine koyup davet edenleri…

Yahut davet edeni değil, ama başka davetlileri mi protesto ediyorum acaba…

Eşimin başı örtülü olduğu için; onunla birlikte görünmekten mi kaçınıyorum yoksa…

Soruları çoğaltabilirsiniz, ama resepsiyona gitmemiş olduğum gerçeği ortada.

Resepsiyona; daveti ciddiye almadığım için değil, beni ‘gerçekten’ ilgilendirmediği için gitmiyorum. Vali Bey’in resepsiyon davetiyesi benim için bir ‘emir’ telakki edilemez. Çünkü ben onun emrinde çalışan birisi değilim. Bu benim işimin bir parçası da değil…

CHP yöneticileri de Cumhurbaşkanı’nın emrinde çalışan değiller…

Reception’a onlar da gitmeyebilirler. Bu onların bileceği bir şey…

Ya askerler?..

Onlar Başkomutanlarının davetiyesini emir kabul etmeliydiler.

Çünkü onlar için üstlerinden gelen davetiye bir ‘emir’dir.

Koşarak, herkesten evvel gitmeliydiler…

Fransa’nın falan şehrindeki falanca mahzende 50 sene bekletilen feşmekanca marka şarap ne kadar değerlidir?

Benim için ‘necis’ olduğundan dolayı zerre kadar değeri yoktur.

Lakin milyon dolarlar vererek o şarabın tadına bakmak için sıraya girenler var…

Yani, birisinin servet verecek kadar değerli gördüğüne bir başkası üste para verseniz itibar etmiyorsa; burada ‘değer’ farklılığından söz edilebilir…

Cumhuriyet resepsiyonuna davet edildiğim halde gitmemiş olmam benim cumhuriyete itibar etmediğim manasına gelmez, fakat haftalardır gidip gitmeyecekleri ‘merak edilen’ ve oraya gitmek onların vazifesi iken gitmeyenler, cumhuriyete mi yoksa cumhura mı saygısızlık ettiklerini iyi hesap etmeliler…

Kim neye çok değer verirse onunla imtihan olur, derler…

Cumhuriyete çok değer verdiğini söyleyenler imtihanı geçmiş olabilirler mi sizce?

Ömrümüz varsa seneye resepsiyon krizinde buluşmak üzere…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.