ANKARA (AA) - DİLDAR BAYKAN - Katolik dünyasının ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus'un 4 günlük Myanmar ziyaretinde Arakanlı Müslümanların yaşadığı zulüm ve insanlık dramına değinmemesi, uluslararası toplumda hayal kırıklığı yarattı.

Papa, Myanmar'a ziyareti çerçevesinde Arakan eyaletinde yürütülen operasyonların başındaki isim olan General Min Aung Hlaing ve Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii ile bir araya geldi.

Papa Franciscus, Suu Çii ile görüşmesinden sonra Suu Çii ve diğer Myanmarlı yetkililere hitaben yaptığı konuşmada, Arakanlı Müslümanların durumuna özel olarak değinmedi ve genel ifadeler kullanmayı tercih etti.

"Ülke halkının iç savaş ve düşmanlıklar nedeniyle acı çekmeye devam ettiğini, Myanmar'a evim diyen herkesin temel haklarının teminat alınmasının gerektiğini" söyleyen Papa, Arakanlı Müslümanların etnik adı olan "Rohingya" kelimesini de kullanmadı.

Vatikan Sözcüsü Greg Burke, daha önce yaptığı açıklamada, Myanmar'ın Katolik Kardinalinin, Papa'nın ziyareti sırasında "Rohingya" ifadesini kullanmaktan kaçınması yönündeki tavsiyesinin "ciddiye alındığını" belirtmişti.

Papa'nın bu tutumu, Arakanlı Müslümanlar konusunun bu ziyarette gündeme gelmesini bekleyen insan hakları kuruluşları ve Arakan diasporası arasında hayal kırıklığına yol açtı.

- "Bu ziyareti anlamlı ancak son derece yetersiz buluyoruz"

Arakan Platformu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Balcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Papa'nın uluslararası alanda etkili bir şahsiyet ve Katolik toplumunun lideri olduğuna dikkati çekerek "Arakan meselesi sadece Müslümanların sorunu değil tüm dinlerin sorunu. Hatta daha doğrusu insanlığın sorunu, Hristiyanların, diğer dinlerin hatta Budistlerin bu konuya insani açıdan yaklaşmasını bekliyoruz." dedi.

Myanmar hükümetinin Arakan'daki zulme göz yumduğunu ifade eden Balcı, "Papa'nın Arakan meselesinde Myanmar hükümetine karşı belirli bir nezaket içerisinde olması anlaşılabilir ancak yaşananlara tepki verilmesini beklerdik." diye konuştu.

Balcı, Papa'nın Myanmar'da genel geçer ifadeler kullanmasına ilişkin şunları söyledi:

"Ortada 100 binlerce insanın yaşadığı bir dram var, ortada yakılan köyler var. Birkaç ay içerisinde yüz binlerce insan toprağından olmuş, oldukça zor şartlar içerisinde göç etmiş, çoğu yolda ölmüş. Böyle bir dram yaşanırken Arakanlı Müslümanlara özel olarak değinilmemesi tabii ki önemli bir eksiklik."

"Arakan konusu bir insanlık görevi. Mesele burada sadece din meselesi değil, bu bakımdan bu ziyareti anlamlı ancak son derece yetersiz buluyoruz." diyen Balcı, Papa'nın en azından Bangladeş ziyaretinde Arakanlı Müslümanlar konusuna değinmesini beklediklerini kaydetti.

- "Yapılandan çok daha fazlasını bekliyorduk"

Uluslararası Özgürlük ve Onur İçin İttifak (AFD) örgütünün Asya Pasifik Direktörü Mustafa Akoub, Papa'nın insanlar üzerinde büyük manevi gücü olduğunu ifade ederek "Bu tutumu doğru değildi." değerlendirmesini yaptı.

Papa'nın dünyanın her yerindeki zulümleri ve insan hakları ihlallerini kınadığını belirten Akoub, "(Papa'nın) Bu konudan ve Arakan'daki insan hakları ihlallerinden açıkça bahsetmesini istiyorduk. Yapılandan çok daha fazlasını bekliyorduk, çok büyük hayal kırıklığına uğradık." ifadelerini kullandı.

Avrupa Rohingya Konseyinin(ERC) kurucularından İbrahim Muhammed de "Papa Franciscus'un, Arakanlı Müslümanlar etnik temizlikle karşı karşıyayken 'Rohingya' demekten kaçınması beklentilerimizi boşa çıkardı." dedi.

Papa'nın Arakanlı Müslümanların yanında durabilecek az sayıdaki güçlü kişilerden biri olduğuna ve Myanmar'daki tutumunun "hayal kırıklığı" yarattığına işaret eden Muhammed, "Papa'nın ziyaretinden önce bu konuda Hristiyan toplumuna baskı kampanyası yürütüldüğü de açık." diye konuştu.

Myanmar ordusunun uyguladığı şiddet nedeniyle 7 yıl önce Arakan eyaletinden kaçarak Endonezya'ya sığınan Kerimullah Muhammed, Cakarta'daki Arakanlı Müslümanlar olarak Papa'dan Arakan krizi konusunda beklentileri bulunduğunu söyledi.

Muhammed, "Papa dünyadan bir olmasını ve bu tür soykırımları, her türlü zulmü bitirmesini istemeliydi. Arakanlı Müslüman sığınmacı krizinin bitmesi için çağrı yapmalıydı." ifadesini kullandı.

Bölgede faaliyet gösteren insani yardım kuruluşunda çalışan ve adının açıklanmasını istemeyen yerel bir yetkili de Papa'nın ziyaretinden önce Myanmar'ın Katolik Kardinalinin çağrı yaptığını anımsatarak şöyle konuştu:

"Ama her şeye rağmen bu konu dünyada bu kadar gündem olmuşken, hatta bütün uluslararası sivil toplum kuruluşları, insan hakları örgütleri Arakanlı Müslümanların sesini bu kadar ortaya koymuşken, Papa'dan da çok beklenti vardı."

Papa'nın büyük bir hayal kırıklığı yarattığını dile getiren yetkili, "Papa siyasi bir lider olsaydı bu biraz anlaşılırdı çünkü siyasette çok farklı şeyler var. Ancak Papa sonuçta uluslararası arenada siyasi çıkarı olmayan, ideolojik bir figür. Daha çok mazlumların yanında olması ve onların dertlerini dillendirmesi beklenirdi." dedi.

AA