Olanlara hep seyirci olmak…

Teknolojinin nimetlerini savunan bizler; bu nimetlerin son yıllarda  çocuk büyük  her kesimin    kullanmaya   başladığı iletişim imkânları  ve elimizdeki  akıllı   cihazlar..

Bugünkü teknoloji sayesinde dünyanın bir ucunda meydana gelen  olayı   dakikalar  sonra  dün­yanın diğer ucundan   tüm detayları  ile izleyebilmek!

Seydişehir’deki evimde  , işyerinde   oturan bir adam  dünyanın  öbür ucundaki  Çin'den Ameri­ka'ya, Güney Afrika'dan Sibirya'ya kadar her yeri görebiliyor  her olayı  izleyebiliyor!.    

  Bunun   yanında Teknolojik imkanlarla ufukları genişleyerek dünyayı gözlemeye, dünyayı izlemeye başlayan insanlar, kendi komşusunu, kendi mahallesini, kendi yöresini  dünya   gözü  ile  görmez  olduğu için  yine  sanal alemden izlemeye   çalışıyor  diyorum   sosyal medyada   arkadaş olduğu üye olduğu insanın başına   bir olay gelse  geçmiş olsun temennisi yazarken sokakta görse  tanımazlıktan geliyor   ne  garip değil mi.,  yani önemsemez  önemsersek  bile  sosyal medya  sınırlarında   önemseyen bir duruma gelmişiz..

 Öyle  değil mi Afrika’da binlerce insan açlıktan ölüyorken, kom­şusunun birkaç gün aç kalması önemsenecek bir şey midir?

Dünyanın bilmem neresinde her gün yüzlerce in­san öldürülüyorken, mahalledeki Ahmet efendinin has­talığı, dikkate alınacak bir şey midir?

Tabi ki bütün bunlar önemsiz, bütün bunlar küçük şeylerdir!.

Çünkü bu insanlar gün be gün dünya genelinde meydana gelen büyük ve önemli hadiseleri izleyen insanlardır!.

Bu durumun önemle dikkate alınması gereken en hazin tarafı ise dünyayı yakından izlemeye, yakından gözlemeye başlayan bu insanların, gözlem ufukları ge­nişledikçe, gözledikleri olaylara katılımları ve müdahale imkanları azalmaktadır!.

Bütün bu insanlar, bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek tek bir sıfata sahip olmaktadırlar.

 Olaylara  ve Dünyaya Seyirci Olmak!.

Dünyayı ve dünyadaki olayları sadece seyretmek!.

Uzağı görüp, yakını görememe nasıl bir göz bo­zukluğu ise bu durum da aynı göz bozukluğu ile eşdeğer olan bir gözlem bozukluğu değil midir?

Bu gözlem bozukluğunun kurbanı olan insanlar, müdahil olamayacakları olayları seyrederek önce çaresizlik ve umuşsuzluğa, daha sonra ise kaskatı bir duyarsızlığa sürüklenmiyorlar mı?

Evet, günümüz iletişim imkânlarının İlahi hikmet dikkate alınmadan kullanılması, dünya insanları için rahmetten ziyade bir musibet niteliğindedir.

Çünkü içinde yaşadığımız dünya, tüm insanlar için olayları izleme, olayları seyretme dünyası değil, başlı başına bir imtihan dünyasıdır. İmti­han yükümlülüğümüz ise gördüğümüz, duyduğumuz, bildiğimiz olaylar karşısında hak tavrı göstermek, söz konusu olaylara bu hak tavırlar ile müdahale etmektir.

Çünkü altını çizerek vurgulamak istediğim musi­bet, bütün  erdemli insanların, karşı karşıya oldukları ve yaşadıkları bir musibettir.

 Bilinçli bir şekilde kullanılması ve  erdemli insanlar  için rahmet olması gereken iletişim imkânları, ne yazık ki bir musibet olarak karşımıza çıkmakta ve dünyayı değiştirmeye çalışmakla yükümlü Müslümanları, dünyanın baygın birer seyirci­si durumuna getirmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.