Merkez Bankası PPK toplantı özeti: (1)

Merkez Bankası PPK toplantı özeti: (1)

Özetten: - "Kasım ayına ilişkin öncü göstergeler, gıda yıllık enflasyonunun önemli bir oranda düşeceğine işaret etmektedir"- "Toplam talepteki yavaşlama enflasyondaki düşüşü desteklemektedir. Bununla birlikte yakın dönemde küresel belirsizliklerdeki artış

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, kasım ayına ilişkin öncü göstergelerin, gıda yıllık enflasyonunun önemli bir oranda düşeceğine işaret ettiği kaydedildi.

Ekim ayında tüketici fiyatları yüzde 1,44 arttığı ve yıllık enflasyonun 0,12 puanlık düşüşle yüzde 7,16 olduğu anımsatılan özette, "Ekim ayı Para Politikası Kurulu toplantı özetinde ifade edildiği gibi, gıda enflasyonu yükselmiş ancak temel mal ve hizmet enflasyonundaki düşüşe bağlı olarak çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonları azalmıştır. Bu dönemde çekirdek göstergelerin ana eğilimleri hizmet fiyatlarına bağlı olarak yavaşlamıştır." ifadelerine yer verildi.

Özette, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyonun 1,04 puan artarak yüzde 5,20 olduğu, ekim ayında işlenmemiş gıda grubunda yıllık enflasyon temelde sebze fiyatlarına bağlı olarak yükselse de, mevsimsel etkilerden arındırıldığında fiyatların son iki ayda olduğu gibi düşüş kaydettiği belirtildi.

Taze meyve-sebze dışı gıda yıllık enflasyonunun ise düşük seviyesini bu dönemde de koruduğu aktarılan özette, şu değerlendirmeler yapıldı:

"Kasım ayına ilişkin öncü göstergeler, gıda yıllık enflasyonunun önemli bir oranda düşeceğine işaret etmektedir. Ekim ayında enerji grubu yıllık enflasyonu doğalgaz fiyatındaki indirime rağmen akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelerle bir miktar artarak yüzde 4,712e yükselmiştir. Akaryakıt fiyatlarındaki yükselişte ÖTV artışının ekim ayına kalan etkilerinin yanı sıra Türk lirasındaki değer kaybının ve petrol fiyatlarındaki yükselişin etkileri izlenmiştir. Ekim ayında hizmet fiyatları yüzde 0,35 artarken grup yıllık enflasyonu 0,39 puan azalarak yüzde 7,80'e gerilemiştir. Bu dönemde yıllık enflasyon kirada yükselmiş, lokanta-otellerde yatay seyretmiş, diğer alt gruplarda ise gerilemiştir. Kira yıllık enflasyonu İstanbul kaynaklı yükselişini sürdürerek yüzde 9,11 seviyesine ulaşmıştır. Diğer hizmetler grubu enflasyonu ise iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın da etkisiyle gerilemiştir. Bu çerçevede, hizmet enflasyonunun ana eğilimi yavaşlamıştır."

Özette, temel mal grubu yıllık enflasyonunun ekim ayında 0,83 puan azalarak yüzde 6,15 olduğu, birikimli döviz kuru etkilerinin zayıflamasına ek olarak yurt içi talepteki yavaşlamayla birlikte yıllık enflasyonun tüm alt gruplarda düşüş yaşandığı aktarıldı.

Bununla birlikte yakın dönemde Türk lirasında gözlenen değer kaybının temel mal yıllık enflasyonundaki iyileşmeyi sınırladığı vurgulanan özette, "Bu dönemde temel mal grubu enflasyonu ana eğilimi yatay seyretmiştir. Ancak, Türk lirasındaki zayıf seyre bağlı olarak ana eğilimin kısa vadede yukarı yönlü olacağı tahmin edilmektedir. Özetle, toplam talepteki yavaşlama enflasyondaki düşüşü desteklemektedir. Bununla birlikte yakın dönemde küresel belirsizliklerdeki artış ve yüksek oynaklıklara bağlı olarak yaşanan döviz kuru hareketleri enflasyon görünümündeki iyileşmeyi sınırlamaktadır." görüşlerine yer verildi.


- "Veriler üçüncü çeyrekte iktisadi faaliyette ivme kaybına işaret etmekte"


Özette, son dönemde açıklanan verilerin yılın üçüncü çeyreğinde iktisadi faaliyette ivme kaybına işaret ettiği ve sanayi üretiminde ikinci çeyrekte gözlenen daralmanın üçüncü çeyrekte derinleştiği belirtildi.

Temmuz ve eylül aylarındaki bayram tatillerinin uzatılmasına ve 15 Temmuz olaylarına bağlı çalışma günü kayıplarının üçüncü çeyrekte üretim faaliyetini önemli ölçüde sınırladığı vurgulanan özette, yılın son çeyreğinde telafi edilecek bu etkiler hariç tutulduğunda dahi üretimin ana eğiliminin daha sınırlı bir oranda da olsa gerilediğinin altı çizildi.

Özette, şunlar kaydedildi:

"Turizm gelirlerindeki düşüşün üçüncü çeyrek itibarıyla belirginleşmesi doğrudan ve dolaylı etkileriyle ana eğilimdeki zayıflamada önemli rol oynamıştır. Kurul, yılın ikinci yarısında üretimde dalgalanmaya neden olan çalışma günü etkilerinden arındırıldığında iktisadi faaliyette sınırlı bir toparlanma gözlendiği değerlendirmesinde bulunmuştur. Yakın dönem göstergeleri dördüncü çeyrekte üçüncü çeyreğe göre daha olumlu bir görünüm çizmektedir. Başta taşıt sektörü olmak üzere kredilere duyarlı sektörler ve bağlantılı faaliyet kollarında üretimin bir miktar toparlandığı gözlenmektedir. Çalışılamayan günlerin oluşturduğu baz etkisi de dikkate alındığında son çeyrekte sanayi üretiminde dönemlik bazda kayda değer bir toparlanma beklenmektedir.

Temmuz ayında yurt içinde yaşanan belirsizlik ortamı, üçüncü çeyrekte nihai yurt içi talebi hem tüketim hem yatırım harcamaları kanalıyla önemli oranda zayıflatmıştır. Üretim ve ithalat verileri üçüncü çeyrekte tüketimdeki yavaşlamanın dayanıklı tüketim mallarında daha belirgin olduğuna işaret etmektedir. Sermaye mallarının detayları incelendiğinde, zayıflığın sektörler geneline yayıldığı görülmektedir. Nitekim makine-teçhizat üretimi ile mineral maddeler üretimi ve ithalatı üçüncü çeyrekte gerilemiştir. İnşaat istihdamındaki gerileme de inşaat sektöründeki yavaşlamayı teyit etmektedir."

Özette alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla son çeyrekten itibaren iktisadi faaliyette toparlanma beklendiği ifade edildi.

Konut ve taşıt piyasalarına ilişkin verilerin bu görünümü teyit ettiği belirtilen özette, parasal koşulların daha destekleyici bir konuma gelmesi ve alınan diğer tedbirlerin etkisiyle tüketici kredilerinde son aylarda gözlenen toparlanmanın yılın son çeyreğine ilişkin iyileşme öngörülerini desteklediği aktarıldı.

Özette, "Ayrıca, kamu kesiminin büyümeye yatırım kaynaklı katkısını son çeyrekte artıracağı tahmin edilmektedir. Ancak, son dönemde Türk lirasında gözlenen hızlı değer kaybı ve döviz kurundaki oynaklık, başta halihazırda zayıf bir eğilim sergilemekte olan yatırımlar olmak üzere ilerleyen dönemde özel kesim talebini sınırlayabilecektir. Döviz kuru hareketlerinin firma bilançoları ve ekonominin gidişatına dair güven algısı üzerindeki etkileri önümüzdeki dönemde büyüme hızını etkileyecek önemli unsurlar olarak değerlendirilmektedir." ifadelerine yer verildi.


- "Rusya ile normalleşme ihracatı olumlu etkilemeye başladı"


Özette, Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisinin sürdüğüne işaret edildi ve dış talep üzerindeki jeopolitik gelişmeler kaynaklı olumsuz etkilere karşın dış piyasalarda pazar çeşitlendirme esnekliğinin ihracatı desteklemeye devam ettiği kaydedildi.

Rusya ile normalleşmeye başlayan ilişkilerin ihracatı olumlu etkilemeye başladığı belirtilen özette, "Turizm sektöründeki görünümün cari denge üzerindeki olumsuz etkisi devam ederken, dış ticaret hadlerindeki gelişmelerin gecikmeli yansımaları ve kredilerin ılımlı seyri bu etkiyi sınırlamaktadır. Bununla birlikte, emtia fiyatlarının cari açık üzerindeki olumlu etkisinin önümüzdeki dönemlerde kademeli olarak azalması beklenmektedir." ifadeleri kullanıldı.

Özette, işgücü piyasasında son dönemlerde gözlenen bozulma eğiliminin iktisadi faaliyetteki ivme kaybına paralel olarak ağustos döneminde de devam ettiği vurgulandı.

Tarım dışı sektörlerde, sanayi istihdamındaki gerilemenin hız keserek devam ettiği, inşaat istihdamında yatay bir seyir izlendiği bildirilen özette, şu değerlendirmeler yapıldı:

"Hizmet sektöründe istihdam sınırlı oranlarda artmaya devam etmektedir. Öncü göstergeler işsizlikteki ana eğilimin artış yönünde olduğuna işaret etmektedir. Ancak temmuz ayında yaşanan olayların olumsuz etkilerinin kısmen ortadan kalkması, PMI istihdam göstergesinin ekim ayında kayda değer bir artış sergileyerek sanayi istihdamı için olumlu sinyal vermesi ve turizm faaliyetindeki daralmanın etkisinin hafiflemesiyle birlikte işsizlik artışında bir duraklama beklenmektedir. Özetle, iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte dönemlik bazda gerileyeceği tahmin edilmektedir. Yurt içi talebi destekleyici teşvikler ve tüketici kredilerinde gözlenen kısmi toparlanmanın etkisiyle iç talebin önümüzdeki dönemde toparlanma eğilimine gireceği öngörülmektedir.

Üçüncü çeyrekte çalışılamayan günlerin oluşturduğu baz etkisi de dikkate alındığında son çeyrekte iktisadi faaliyetin dönemlik bazda artış kaydedeceği ve 2016 yılı genelinde büyümenin ılımlı bir düzeyde gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Öte yandan yakın dönemde yaşanan küresel oynaklıkların finansal koşullar üzerindeki olası sıkılaştırıcı etkisi yurt içi talepteki toparlanmanın gücüne ilişkin aşağı yönlü risk oluşturmaktadır."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :