TBMM (AA) - MELTEM ÖZTÜRK - TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Vural Kavuncu, Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri (AMATEM) ile Çocuk ve Ergen Madde Bağımlıları Tedavi Merkezleri (ÇEMATEM) sayısı ile tedavi imkanlarını artıracaklarını bildirdi.

Kavuncu, global bir sorun olan bağımlılığın Türkiye'de de önemli halk sorunlarından biri haline gelmeye başladığını söyledi.

Bağımlılığın her türünün insan, toplum sağlığı üzerinde önemli, kötüleştirici, verimliliği düşürücü, insan ömrünü tehdit edici birtakım özelliklerinin bulunduğunu belirten Kavuncu, bağımlılığı sadece madde bağımlılığı olarak düşünmemek gerektiğini kaydetti. Kavuncu, bunun içinde alkol, nikotin ve teknoloji bağımlılığının da bulunduğunu dile getirdi.

Kavuncu, Türkiye'nin önceden beri bir geçiş bölgesi olması nedeniyle özellikle uyuşturucu anlamında risk taşıdığını dile getirerek, "Uzakdoğu'dan Türkiye üzerinden Avrupa'ya diye bildiğimiz bir akım vardı. Bu artık Uzakdoğu'dan Avrupa'ya değil Avrupa'dan Türkiye'ye doğru geri bir akım olmaya başladı. Bunu öncelikle bir sorun olarak görüyoruz, kabul ediyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki itirazları ve tespitlerinin son derece yerinde olduğunu vurgulayan Kavuncu, sokaklarda vicdan inciten görüntülerle karşı karşıya kaldıklarını, özellikle sentetik uyuşturucuların kullanımının değişik yerlerde olduğunu anlattı. Kavuncu, Türkiye'nin bu sorunu önemli bir konu olarak gündemine aldığını ve kararlılıkla mücadelesini sürdürdüğünü bildirdi.

Kavuncu, 2014'teki Başbakanlık Genelgesi ile bir başka aşamaya geçildiğini ve daha kurumsallaşmış mücadele yöntemi başlatıldığını anımsattı. Kavuncu, bu konuyu siyaset üstü olarak değerlendirmenin yanlış olmayacağını vurgulayarak, partilere, öneri ve çalışmalarda işb irliği niyetini ortaya koydukları için teşekkür etti.

- "Devletin elinin uzanması gerekiyor"

Cezai müeyyidelerin ağırlaştırıldığını ancak bunları yerine getirmekle de sorunu ortadan kaldıramadıklarını söyleyen Kavuncu, şöyle devam etti:

"Gelecek dönem planlamalarımız içinde olayı bir süreç, bütün halinde görüyoruz, her bölümüyle ilgileniyoruz. Nedir bu süreç; daha uyuşturucuya başlanılmadan, başlama riski olan toplum kesimlerine ulaşmak, onları önceden tespit etmek, onları koruyucu önlemlerle uyuşturucuya ulaşmalarını engellemek. İkincisi, uyuşturucuya bulaşmış olanların erken tanınması, temas edilmesi. Danışma merkezleri aracılığıyla neler yapılabileceğini oluşturmak. Her aile böyle bir durumla karşılaştığında önce inkar ediyor, kabul edemiyor, sonra bakıyor ki çözüm yolu lazım. Danışacak birilerini arıyor. İşte bu noktada devletin elinin uzanması gerekiyor. Bu danışma merkezlerini yaygınlaştıracağız. Yerelde belediyelerle mutlaka iş birliği yapacağız, Gençlik ve Spor Bakanlığı, o mahallenin, köyün akil insanları, köyün öğretmeni, imamı, muhtarıyla iş birliği yapacağız. Topluma kim uzanıyorsa... Ulaşan bir insana rehberlik vermek görevimiz."

- AMATEM ve ÇEMATEM'ler

Komisyon Başkanı Kavuncu, önceden AMATEM ve ÇEMATEM'lerde uzun bekleme sıraları bulunduğunu, bazen bunun aylar boyunca olduğunu, kendilerinin de yatak, yer aradığını anlattı.

Bekleme süresinin 2 haftaya kadar indiğini, uzun bekleme süresini ortadan kaldırdıklarını vurgulayan Kavuncu, yeni AMATEM ve ÇEMATEM'ler yaparak, tedavi imkanlarını artıracaklarını bildirdi.

Tedavinin niteliğiyle ilgili de sürekli bilimsel çalışmaların yapıldığına işaret eden Kavuncu, bu aşamadan sonraki sürecin çok önemli olduğunu belirtti. Kavuncu, "Eğer tedaviden sonra topluma doğrudan, aynı koşullara bıraktığımızda, bu kişinin tekrar uyuşturucuya başlama ihtimali çok yüksek. Sizin bu kişiyi, sosyal uyum çerçevesinde, bir uyum sürecine sokmanız, bu kişinin enerjisini, uğraşlarını farklı yönlere döndürebileceğiniz, topluma kazandırmak adına meslek edindirmek, çalışma imkanı yaratacağınız bir ortamda tutmak çok önem taşıyor." dedi.

Kavuncu, buna uyum, rehabilitasyon süresi olduğuna dikkati çekerek, yeni dönemde rehabilitasyon merkezlerinin inşasına önem vereceklerini bildirdi. Kavuncu, bunun sadece yapısal inşa değil kavram, kurgu oluşturmayı da kapsadığını dile getirerek, şunları söyledi:

"Temel amacımız tedavisi olan kişiyi topluma vermeden önce bu kişinin sosyal becerilerini artırmak, ihtiyaçlarını gidermek, bu kişinin sosyal platformda aktif olarak görev almasını, uyuşturucudan uzak durmasını sağlayacak birtakım yollara gitmek. İŞKUR ile bağlantımız olacak, hobiler, sanat, spor olacak. Ama en önemli konu, bu insanların hayatlarını bağımsız geçirecekleri, kimseye ihtiyaç duymayacakları, başka yöne sapmalarına ihtiyaç olmayacak bir mesleğe sahip olmaları. Kişinin durumuna göre bazı küçük uygulamalar, denemeler de var. Bu herkese uymayabilir ama Ankara AMATEM'de tedavi olan kişilere ödül olarak, doktorlarla birlikte geçtiğimiz yıllarda umre seyahati oldu. Bu da manevi bir tedavi oldu. Bu umre olur, spor, sanat olabilir. Aile ilişkileri, toplum ilişkileri ve bu kişilerin meslek edinmeleri bizim açımızdan çok önemli.

Biz bu sorunu görüyoruz, yaygınlaşma, artma riskini görüyoruz. Görmekle kalmıyoruz, denetlememiz de lazım. Elimizde toplumda en az bir kez uyuşturucuyla karşılaşmış olma riskinin yüzde 2,7 olduğu şeklinde eski bir veri var. Bu anket ve taramaların yenileri yapılıyor. Önlemlerimiz karşısında nasıl bir değişkilik olduğunu birlikte görmemiz gerekiyor."

AA