ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanlığı Asya Pasifik Genel Müdürü Büyükelçi Ersin Erçin, Modern İpekyolu için değişik ülkelerde planlanan yatırımların hepsinin daha sonra Türkiye’deki projelerle eklemleneceğini belirterek, "Çin,bu nedenle Türkiye’nin bu projedeki varlığını çok önemsiyor" dedi.

Çin Halk Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçiliği ile Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfının (TEPAV) ortaklaşa düzenlediği “Kuşak ve Yol Perspektifinde Türkiye- Çin Ekonomik İlişkileri” başlıklı toplantı TOBB-ETÜ kampüsünde gerçekleştirildi. Konferans, “Kuşak ve Yol” vizyonu ve ikili ticari İlişkilere katkısı ile "İş Dünyası Perspektifi" adlı iki oturum halinde gerçekleşti.

Büyükelçi Erçin, birinci oturumda yaptığı konuşmada, Türk dış politikasının iki binli yılların başında Latin Amerika, Afrika ve Asya Pasifik açılımlarını gerçekleştirdiğini, özellikle de 21. yüzyılın en hızlı yükselen ekonomik ve siyasi gücü Çin Halk Cumhuriyeti ile çok boyutlu ilişkilerin geliştirildiğini bildirdi.

Erçin, Doğu Türkistan ve Uygur meseleleri haricinde Çin ile Türkiye arasında hiçbir sorunun bulunmadığını ifade ederek 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren Çin devletinin güçlü ve sağduyulu desteğinin özel ve değerli olduğunu belirtti.

Uygur meselesinde Çin ile iletişim kanallarının açık olduğunu anlatan Erçin, 14-15 Mayıs'tae Çin’in başkenti Pekin’de yapılacak İpekyolu güzergâhındaki 65 ülkenin katılacağı “Bir Kuşak, Bir Yol” adlı modern İpekyolu projesi toplantılarına davet edilen ilk liderin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu hatırlattı.

"Hilal ve Ejder’in" tesis edeceği dostluğun dünyada birçok olumlu değişim ve dönüşüme vesile olabileceğini söyleyen Büyükelçi Erçin şunları kaydetti:

“'Bir Kuşak, Bir Yol' adlı modern İpekyolu projesi, Çin’in kara ve denizden Batıya ekonomik atılım hamlesi olarak ortaya çıktı. 2015 yılında cumhurbaşkanımız, Pekin ziyaretinde, Türkiye’nin bu projeyi çok önemsediğini dile getirerek, modern İpekyolu projesi ve bu çerçevede yapılacak altyapı çalışmalarında Çin ile mutabık kalmıştı. Modern İpekyolu için değişik ülkelerde tasarlanan yatırımların hepsi daha sonra Türkiye’deki projelerle eklemlenecek. Çin, bu nedenle Türkiye’nin bu projedeki varlığını çok önemsiyor."

Dış politika ile ilgili, eksen değişikliğine gidildiği iddialarının mesnetsiz olduğunu, sadece Asya Pasifik stratejilerinin derinleştiğini belirten Erçin, şunlara vurgu yaptı:

"Türkiye ve Çin yakın iş birliğini BM, G20, CICA, ŞİÖ, AIIB, APSCO gibi çok taraflı platformlarda da sürdürmektedir. Çin’in ülkemizden devraldığı G20 Dönem Başkanlığı çerçevesinde 2016 yılında tertiplediği birçok toplantıya ülkemizden başbakan yardımcısı ve bakan düzeyinde katılım sağlanmış, ayrıca G20 Troykasının üyesi olarak ülkemiz Çin tarafıyla yakın bir çalışma gerçekleştirmiştir. Sayın cumhurbaşkanımızın 15-16 Mayıs'ta Çin Halk Cumhuriyeti’ne yapacağı ziyaret bu bağlamda Türkiye- Çin ilişkilerinde değerli gelişmelere de vesile olacaktır."

Merkez Bankası Kıdemli Ekonomist Yüksel Görmez, aynı oturumdaki konuşmasında, Çin'i anlamadan dünyayı anlama imkanının kalmadığını vurgulayarak, "Çin dönüşümünün özünde açlıkla ve yoksullukla mücadele var. Çin'de yoksulluk zincirini kıran kişi sayısı sadece kırsalda 700 milyondan fazla." ifadesini kullandı.

Çin'in dünyanın fabrikası konumunda bulunduğunu ve tarihin hiç görmediği anlamda bir ölçek ekonomisine kavuştuğunu söyleyen Görmez, ülkenin devasa boyutta bir pazar olduğunu ve rezervlerinin anormal boyutlara ulaştığının altını çizdi.

Görmez, bu sayılara bakıldığında artık Çin dönüşümünün geri gidişi olmayan bir küreselleşme olduğun vurgu yaptı ve "Çin bundan sonra içine kapanamaz. Çin'in küreselleşmesi büyüyerek devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.

AA