Konya’nın şehir planlaması İLÇE ÖZELLİKLERİNE GÖRE YAPILMALI

Konya’nın şehir planlaması İLÇE ÖZELLİKLERİNE GÖRE YAPILMALI

Konya kent merkezinin 3 ilçeden oluştuğunu hatırlatan Şehir Plancıları Odası Konya Şube Başkanı Münir Günay, “İlçelerin ayrı planları olduğu için büyük ölçekli ana plandan uzaklaşmamamız lazım” dedi

Büyük ölçekli stratejik planlamalar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı düzeyinde yapılırken, il bütününde veya birkaç il birleştirilerek üst planlamalar oluşturuluyor. Konya’da; büyükşehir belediyesinin il bütünü için 2015 yılı başı itibariyle resmi 100 bin ölçekli şehir planlama düzeni yapılırken; bu planda da merkez ilçelere rol biçilerek alt bölge planları oluşturuldu. Merkez ilçelerin özellikleri dikkate alınarak yapılan planlamada ilçecilik anlayışı nedeniyle yanlışlıklara neden olan düşüncelerin ortaya çıktığının altını çizen Şehir Plancıları Odası Konya Şube Başkanı Münir Günay, “Konya’nın aslında en büyük problemi merkez 3 ilçesinin birbirinden yollarla ayrılması ve üst ölçekli planlamanın sonradan oluşturulmasıdır” dedi.

‘İLÇECİLİK DÜŞÜNCESİNDEN KAÇINMALIYIZ’

 Karatay’daki planlama yaklaşımının Selçuklu’dan farklılık göstermesi, Selçuklu’daki yaklaşımın Meram’da farklılık göstermesi gerektiğini vurgulayan Günay, “Selçuklu’nun doğal yapısı Meram’la bir tutulamaz. Planlamaları yaparken ilçecilik düşüncesinde yatırımlar olmamalı. Bunun bilimsel metotlarla yer seçimi yapılarak yapılmalı. Bir yere büyük bir yatırım yapılıyor ama ulaşım alt yapısı yapılmadan planlama yapılıyor. Maalesef bizim ülkemizin genel sorunu yatırım yapıldıktan sonra alt yapı daha sonra yapılıyor. Bizim gördüğümüz temel problem ilçecilik düşüncesi.  Konya, Türkiye’deki planlı kentlerin başında olmasına rağmen planlamada bazı hatalar yapılabiliyor. Meram’da TOKİ yok oraya yapalım, Selçukluda hastane yok oraya yapalım gibi bir ilçecilik düşüncesinde yatırımlar olursa hatalı planlama gerçekleşir. Üniversiteler Selçuklu ilçesindeyse hepsi birbirine yakın olarak planlanmalı. Hastaneler Meram’da olacaksa şehrin ana hastaneleri orada yoğunlaşmalı. Merkezde üç ilçenin olması ve bu ilçelerin farklı planlamaya gitmesi Konya’ya zarar veriyor. Meram’ın çok yoğun olmaması gerekçe gösterilerek Meram’a yoğunluk getirecek yatırımların yapılmaması lazım. Bu gibi planlamalar yapılmazsa üst ölçekli planların dışına çıkmış oluyoruz” açıklamalarına değindi.

8-(2).jpg

‘İLÇELER, ÖZELLİKLERİNE GÖRE PLAN YAPILMALI’

Günay, Alt ölçekli planlama, üst ölçekli planlamaya göre yapılmasını dile getirirken “

Meram dediğimiz zaman aklımıza ilk Meram Bağları gelir. Eğer ilçecilik yaparak bu gibi üst ölçekli planlamaları dikkate almazsak ilçelerin özellikleri ortadan kalkacaktır. Karatay Konya’nın en eksi tarihine sahip olan bir ilçemiz. Burada sit alanının çok olduğu için yapacağımız yatırımlar bu özellik dikkate alınarak yapılmalı. Selçuklu ilçesi gelişme bölgesi seçildi ve gelişmeler, yatırımlar Selçuklu bölgesine yapılmalı. Burada büyük sanayi alanları kurulmuş, Selçuklu’da sanayi alanları var diye Meram veya Karatay’a da sanayi alanı kurmamalıyız. Gelişmenin alt yapısı Selçuklu ilçesine yapılmış. Büyük ve önemli yatırımları ileriki yüz yıllar göz alınarak uzun vadeli yapılar ve yaşam alanları için Selçuklu ilçesi uygundur. Kentin kuzeye doğru gelişmesi ön görülmüştür ve bu plana göre de bir süreç vardır. Bu uygulamaları böyle yapmazsak üst ölçekli planların bir manası kalmıyor. Bununla ilgili Konya’nın bunu çözmesi gerekiyor.” dedi. Alt bölge planlarında şehirlerin özellikleri merkez alınarak planlama yapılması gerektiğini anlatan Günay sözlerine şu şekilde devam etti: Beyşehir’in planlaması göl turizmi, Seydişehir’in planlaması doğa turizmi, Karapınar’ın planlaması tarım ve hayvancılık gibi özellikler dikkate alınarak üst ölçekli planlamaların bir konusudur. Bu üst ölçekler dikkate alınarak alt ölçekli planlamalar yapılır. Bunun altında da 1/5 bin ölçekli dediğimiz mimar planlaması yapılır. Bu planlama kentlerde yaşayacak nüfusa göre yapılır. Bu plan dâhilinde ana ulaşım yollarını belirler, şehrin içindeki sosyal donatı alanları dediğimiz camı, park, otopark, okul, kültürel ve ticari alanları belirler. Bu planların bir alt ölçeği bu planlara uygun olarak, hiyerarşi sisteminde 100 binden alt ölçeğe kadar planlama yaklaşımıyla ele alınır. Bu planlamalardan sonra imar uygulama planlanması yapılır. Burada yapıların ne kadar inşaat alanına sahip olduğu, yapı yüksekliğinin ne olacağı, sosyal tesis alanlarının nerelere yapılacağı planlamalardır” şeklinde konuştu.

8-(1).jpg

“UZUN VADELİ PLANLAR YAPMALIYIZ”

Konya’nın son yıllarda çok geliştiğini aktaran Günay, 30 yıl önceki yapılan yapıların şehir planlanması dikkate alınmadan yapıldığı için şehir merkezinde kaldığını hatırlattı. yeni oluşan planlamada şehrin 100 yılı öngörülerek yapılması gerektiğini sözlerine ekleyen Günay, “Yaşam alanlarımıza daha dikkatli davranarak üst ölçekli planlamalar yapılmalı. Planlama işlemi kısa vadeli olmamalı ve yüzyıllar dikkate alınarak yapılmalı. Çok iyi analizler yapılarak planlamalar yapılmalı. Bizim en uzun planlamalarımız 20 yıl vadeli olarak yapılıyor. Bunlar bu durumdayken bizim planlamalarımız üst ölçekli, şehirlerin özellikleri dikkate alınarak ve uzun vadeli yapılması gerekli” dedi. Servet R. Çolak -Memleket