Kazakistan'daki Türk firmalarının sorunları masaya yatırılacak

Kazakistan'daki Türk firmalarının sorunları masaya yatırılacak

DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Vardan:- "Emtia fiyatlarının düşmesi Kazakistan'daki yatırımlarımızı etkiliyor ama yapabileceğimiz ne varsa yapacağız" - "Kazakistan'da işletme ve firmalarımızın sorunlarını dinlemek, yeni alacakları işler ve projeler konusunda

ANKARA (AA) - AYŞENUR SAĞLAM - Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, "Emtia fiyatlarının düşmesi Kazakistan'daki yatırımlarımızı etkiliyor ama yapabileceğimiz ne varsa yapacağız" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bugün Kazakistan'a yapacağı ziyarete eşlik eden Vardan, AA muhabirine, ekonomik ilişkileri geliştirmek adına bu ülkede görüşmeler gerçekleştireceklerini söyledi.

Vardan, Başbakan Davutoğlu'nun katılacağı ve 15 Türk işadamı ile 15 Kazak iş adamının bir araya geleceği bir toplantı organize ettiklerini belirterek, "Kazakistan'da işletme ve firmalarımızın sorunlarını dinlemek, yeni alacakları işler ve projeler konusunda destek olmak yönünde çalışmalarımız olacak" dedi.

Vardan, yer altı zenginlikleri ve bölgedeki gelişmişlik açısından değerlendirildiğinde Kazakistan'ın Orta Asya'da çok önemli bir ülke olduğunu ifade etti. Türk iş adamlarının ülkede yıllardır özellikle inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğine işaret eden Vardan, "Otomotiv bayiliklerimiz var, otel yapan, otel işleten firmalarımız var. Ticaret mamülleriyle ilgili iş yapan firmalarımız var. Yıllardır orada yerleşmiş oldukça önemli bir yapıya sahibiz. Hem ithalat ve ihracatımız, hem de yatırımlarımız devam ediyor. Dünya genelinde emtia fiyatlarının düşmesi bizim Kazakistan'daki yatırımlarımızı da etkiliyor ama yapabileceğimiz ne varsa yapacağız" diye konuştu.

- "İki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 3 milyar dolar seviyesinde"

Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği (EkoAvrasya) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren de Kazakistan'ın dünyanın en gelişmiş 30 ülkesinden biri olma yolunda ilerlediğine dikkati çekerek, Nazarbayev'in ortaya koyduğu "Kazakistan 2050 Stratejisi"nin bu gelişim için çok büyük önem arz ettiğini ifade etti.

Türkiye-Kazakistan ilişkilerinin, 1991 yılından bu yana devam ettiğini anlatan Eren, şöyle konuştu:

"Çin, Rusya ve Batı arasında bulunan Kazakistan, bölgedeki jeopolitik boşluğu doldurmak için farklı kurumlar ve güçlerle ortak projeler yapmaya çalışmakta, bu doğrultuda bütün imkanlarını kullanmaktadır. Kazakistan, Türkiye'yi uluslararası alanda kendine destekçi olarak görmektedir. Türkiye, Kazakistan için Rusya, Çin ve Avrupa Birliği gibi küresel merkezlerin karmaşık politikalarında izafi denge unsuru olabilecek jeokültürel bir potansiyeldir. Türkiye, eğitim ve kültür alanında yaptığı hizmetlerle yeni Kazak kimliğinin oluşturulmasına katkı sağlayan entelektüel bir güçtür. Kültürel yakınlaşmalar, siyasal ve ekonomik bağların güçlenmesinde temel olacaktır."

Eren, Türkiye-Kazakistan ekonomik ilişkilerinin beklenilen seviyede olmadığına işaret ederek, 3 milyar dolar seviyesinde bulunan dış ticaret hacminin orta vadede 10 milyar dolara yükselmesinin hedeflendiğini söyledi.

Türkiye'yi ziyaret eden Kazak turist sayısının yıllık ortalama 450 bin olduğunu belirten Eren, bu sayının artması için de sektör temsilcilerinin gayretle çalıştığını ifade etti.

Eren, Kazakistan'ın Türkiye'nin Orta Asya Türk Cumhuriyetleri içinde en fazla yatırım yaptığı ülkeler arasında yer aldığını kaydederek, ülkedeki Türk şirketlerinin, ticaret, telekomünikasyon, otel işletmeciliği, süpermarket işletmeciliği, müteahhitlik, petrol ürünleri ve gıda imalatı gibi alanlarda faaliyet gösterdiğini söyledi.

Türk müteahhitlik şirketlerinin ülkede parlamento binası, cumhurbaşkanlığı konutu, ulusal müze, devlet konukevi, Ahmet Yesevi Üniversitesi, Astana İkiz Kuleler gibi önemli projeler üstlendiğini dile getiren Eren, "Türk iş adamlarının enerji sektörüne de yönelmeleri gerekiyor. Zira, dünyada en büyük kapital rakamları enerji sektöründeki yatırımcı firmaların ellerinde bulunuyor" değerlendirmesinde bulundu.

Kazakistan'ın 2 milyon 724 bin kilometrekare toprağı ile dünyanın 9'uncu, Türk dünyası ve İslam coğrafyasında ise en geniş alana sahip ülke olduğunu anlatan Eren, "Cumhurbaşkanı Nazarbayev'in bireysel liderliği sadece Kazak-Türk ilişkilerinde değil, tüm Türk cumhuriyetlerinde belirleyici izler bırakmıştır. Nazarbayev'in cumhurbaşkanı olarak ilk resmi ziyaret yaptığı Türkiye, edinilen değerli diplomatik deneyim açısından önemlidir" diye konuştu.

- Kazakistan ekonomisi büyüyor

Kazakistan, zengin doğal kaynakları ile Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arasında önemli ekonomik gelişmeler kaydeden ülkeler arasında yer alıyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, 2014'te 225 milyar dolar büyüklüğünde olan ülke ekonomisinin, 2017 sonu itibarıyla 310 milyar doları aşması bekleniyor. Bu süreçte kişi başına düşen milli gelirin de 13 bin dolardan, 17 bin dolar seviyesine yükseleceği tahmin ediliyor.
Kazakistan’da faaliyet gösteren yaklaşık 100 yatırımcı Türk firmasının gıda, petrol, ilaç-kimya sanayi, inşaat, otelcilik, sağlık ve savunma sanayi alanlarında yoğunlaşan yatırımlarının toplam tutarı 2 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Türkiye, Kazakistan’da enerji dışı sektörlerdeki yatırımların büyüklüğü açısından 4. sırada yer alıyor. Kazakistan'da 15 binden fazla kişiye istihdam sağlayan kayıtlı 600'ün üzerinde Türk sermayeli işletme faaliyet gösteriyor.

Türk müteahhitlerin, ülkede 2015'e kadar toplam 19,3 milyar dolar değerinde 414 proje üstlendiği biliniyor. Türkiye'de Haziran 2015 itibarıyla 482 Kazak sermayeli şirket bulunuyor.

Türkiye'nin son 3 yılda bu ülkeye sattığı mallar arasında, kıymetli metaller, plastik ve demir çelik ürünleri ilk sıralarda yer alıyor. Bu ülkeden alınan malların ilk sıralarında ise ham petrol, petrol gazları ve rafine edilmiş bakır bulunuyor. Taşımacılıkla ilgili sorunlar iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin gelişimi önündeki en önemli sorun olarak ön plana çıkıyor.

Kazakistan'ın imzaladığı Gümrük Birliği Anlaşması çerçevesinde Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya, Kırgızistan ve Tacikistan menşeli ürünlerin ülkeye girişinde gümrük vergisi muafiyeti bulunması, Türkiye'nin bu avantajdan yararlanamaması da bu pazarda Türk yatırımcıların yaşadığı en önemli sorunlardan biri olarak dikkati çekiyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :