"Karayolundaki yükün hafifletilmesi ekonomik kazanç sağlar"

"Karayolundaki yükün hafifletilmesi ekonomik kazanç sağlar"

İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ilıcalı:- "Otobüslerin ve yük taşımacılığının karayolundaki payını azaltırsak, ülkemizin kaybedilen değerleri kazanca döner"- "Otobüslerin otogarlardaki trafiğini de hesaba katarsak karayoluna yüklediğ

İSTANBUL (AA) - SELAMİ KÜÇÜKOĞLU - Türkiye'de şehirler arası otobüs ve yük araçlarının karayolu taşımacılığındaki payının azaltılmasıyla hem ekonomiye hem de trafiğe önemli katkı sağlanabileceği belirtiliyor.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karayolunda otobüs ve yük taşımacılığının ülke ekonomisine büyük külfet getirdiğini söyledi.

Türkiye'de otobüs taşımacılığının yaygın olmasının en büyük nedeninin alternatif ulaşım imkanlarının ortaya çıkartılmaması olduğunu anlatan Ilıcalı, "Türkiye'de 13 yıl öncesine gittiğiniz zaman ülkemizin bir metre hızlı treni yokmuş. Havayolu taşımacılığı rakamları yerlerdeydi. Havaalanı sayısı yok denecek kadar azdı. Şimdi her gün bir havalimanı açılıyor. En basit örneğini yıllarca kendim yaşadım. Erzurumluyum ve 2002'de, İstanbul'dan uçakla Erzurum'a gitmek için beklemeniz gerekiyordu. Haftada iki sefer vardı. İstanbul'dan Erzurum'a iki seferdeki uçağı yakalarsan giderdin. Yoksa biletini al otobüse bin firma 20 saatte götürsün seni. Böyle olunca herkes otobüsü kullanıyordu" dedi.

Prof. Dr. Ilıcalı, Türkiye'de ulaşım politikasının 2002 yılından itibaren hazırlanmaya başlandığını söyledi.

Türkiye'de siyasi istikrarın olmadığı dönemlerde ulaşım politikasının bulunmamasının normal olduğunu ifade eden Ilıcalı, şöyle konuştu:

"Hızlı tren, havayolu derken ulaşım ağları genişliyor. Genişledikçe karayolunun payı azalacak. Konya, Eskişehir, İstanbul, Ankara arasında bağlantılar kuruldu. Kars-Tiflis arasında bağlantı sağlanacak. Yatırımlar tamamlandığı zaman karayolundaki pay aşağı çekilecek. Yük ve yolculuğun yaklaşık yüzde 85'i karayolunda olması büyük bir rakam. Ülkemizdeki gelişmişlik artarsa o paylar azalacak. Karayolunun payı yüzde 50'ye düşse, tren, hava ve deniz geri kalan ağırlığı alsa fark ortaya çıkacak. Yıllarca bunun olmamasının nedeni, 2002 yılından önceki siyasi istikrarsızlıktır. Ülkemizin bir ulaşım politikası yoktu. Zaten koalisyonlarla yönetilen bir ülkede, ulaşım politikası da olmaz. Ülkemizde tek hükümet dönemiyle birlikte siyasi istikrar sağlandı, ulaşım politikaları yapıldı. Gelişmiş ülkelerle bizim aramızdaki farkı kapatmak için istikrar şart. Siyasi istikrar devam ederse karayollarının üstündeki yük hafifler ve böylece gelişmiş ülkelerle bir kıyaslama yapma durumuna geliriz."

- "Şehirler arası otobüslerin karayoluna yüklediği yük büyük"

Ilıcalı, Türkiye'de karayolu taşımacılığındaki yükün önemli bir kısmının şehirler arası otobüslere ait olduğunun altını çizdi.

Avrupa ülkelerine göre Türkiye'de otobüslerin ağırlıkta tercih edilmeye devam edilmesinin nedeninin kültür veya alışkanlık olmadığına dikkati çeken Ilıcalı, şunları kaydetti:

"Halk arasında otobüsün tercih edilmesinin nedeni olarak kültürden gelen yani alışkanlık gibi bir algının söylenmesi tamamen yanlış. Nedeni kültür meselesi değil, otobüsün yıllarca tamamen tek ulaşım aracı olarak kullanılmasıdır. 15 yıl önce İstanbul'dan Trabzon'a, Erzurum'a, Hakkari'ye, Ankara'ya gidecek kişi otobüsün dışında neyi tercih edebilirdi? Hızlı tren zaten yoktu. Uçak biletleri pahalıydı. Normal trene binse Erzurum'a 3-4 günde gidiyordu. Otobüs yolculuklarının karayolunda çok fazla payı var. Buna yük taşımacılığı da eklenince karayolundaki taşıt trafiği artıyor. Otobüslerin otogarlardaki trafiğini de hesaba katarsak karayoluna yüklediği ağırlık daha büyük. Otogarlar şehir merkezlerine ağırlık getiriyor. Otobüsçülerle de bu konuyu görüştük. Otobüsün payını azaltmak, ülkemizin kaybedilen değerleri açısından önemli bir konu."

- "Ülkemizin kaybedilen değerleri kazanca döner"

Prof. Dr. Ilıcalı, karayolunda yük taşımacılığının ise ülke ekonomisine sağladığı maliyetin küçümsenmeyecek kadar olduğunu söyledi.

İkinci köprüden belirli saatlerde ağır vasıta geçişinin maliyet getirdiğine dikkati çeken Ilıcalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir ürünün varış noktasına yetiştirilmesini düşünün. Karayollarının yaptığı hesap var ortada. Yük taşımacılığında İstanbul'da belirli saatlerde bir köprünün kullanılmasının maliyeti 1,5 milyar lira civarında. Üçüncü köprünün tamamlanması bu kaybın ortadan kalkması demek. İkinci köprüden belirli saatlerde yük taşıyan araçlar geçebiliyor. Zaten birinci köprüden ağır taşıtlar geçmiyor. Taşınan ürünün yetiştirilmesindeki ekonomik kayıp 1,5 milyar lira civarında. Bu önemli bir kayıp. Fakat her saat yük taşıyan araçların köprüden geçtiğini düşünün, bu önemli bir kazanç haline dönecek. Bunu bir de yolcuyu esas alarak düşünürsek, 3. köprünün orta kısmından geçecek demiryolu, hızlı trenin geçişini kapsaması karayolunun payının azalmasını sağlar. Ekonomik kriterler açısından büyük bir avantaj. Üstelik zaman kaybını ortadan kaldıracak. Otobüslerin ve yük taşımacılığının karayolundaki payını azaltırsak, ülkemizin kaybedilen değerleri kazanca döner."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı