İTO Meclis Toplantısı

İTO Meclis Toplantısı

- İTO Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar:- "Koalisyonlara geçit vermeyen istikrarlı bir siyasal sistem kabul edilmelidir. İnanıyorum ki Türkiye, siyasi, diplomatik ve ekonomik açılardan bu sayede çok daha rahat nefes alır"- "Bizler son nefesimizi verinceye kad

İSTANBUL (AA) - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, "Koalisyonlara geçit vermeyen istikrarlı bir siyasal sistem kabul edilmelidir. İnanıyorum ki Türkiye, siyasi, diplomatik ve ekonomik açılardan bu sayede çok daha rahat nefes alır." dedi.

Çağlar, İTO’nun aralık ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, hem dünya hem de Türkiye tarihinde iz bırakan bir yılı geride bıraktıklarını söyledi.

2016'da dünyanın ekonomiden çok siyaset, terör ve askeri operasyonları konuştuğunu dile getiren Çağlar, “Yani 2016, küresel arenada ekonominin yılı değildi, ne var ki dalgaları ekonomiye vuran çalkantıların yılıydı. Her şeyden önce son bir yılda, bol seçimli, bol referandumlu günler yaşandı dünyada. İngiltere'nin Brexit denen AB Üyeliği referandumu, Amerika'nın Başkanlık seçimleri, Avusturya'nın Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte, toplumların siyasi tercihlerinde önemli paradigma kaymaları gördük.” diye konuştu.

Çağlar, özellikle, ABD Başkanlık seçimlerinin sonuçlarını doğru tahlil etmek zorunda olduklarını vurgulayarak, “Medyanın, kanaat önderlerinin, derin Amerika'nın tüm aksi yöndeki çalışmalarına rağmen Trump seçimleri kazandı. Bu bir yandan, ABD seçmeninin mevcut ABD politikalarına bir tepkisiydi, diğer yandan seçmenin tercihini klasik bir politikacıdan yana değil bir iş adamından yana koymasıydı. Krizden çıkmak için politikacıdan değil, iş dünyasından medet ummasıdır.” ifadelerini kullandı.

Tek kutuplu dünya masalının alarm verdiğini dile getiren Çağlar, şunları kaydetti:

"2008 sonrasında bir türlü aşılamayan güven bunalımıyla, yalnızca faiz enstrümanına dayalı para politikalarıyla, küreselleşen terör olayları ve çaresizleşen insanlarıyla alarm veriyor. İşte böyle bir dünyada, bir ülke düşünün. Tam 14 yıldır durmadan büyüyor, üretiyor, dünyaya açılıyor. Gıptayla bakılan dünya çapındaki köprüleri, yolları ekonomiye kazandırıyor. Sadece bunlarla kalmıyor. Tüm bölgesine ışık oluyor, umut oluyor, haksızlığa set çekiyor. 3 milyon Suriyeli kardeşine maliyet hesabı yapmadan evini, sofrasını, sinesini açıyor. İşte bundan rahatsızlık duyanlar, Türkiye'nin dünyaya bir meşale gibi ışık tutmasını arzu etmeyenler, ülkemize her cepheden saldırmaya başladılar. Adeta ekonomik bir soykırım uygulamaya çalışıyorlar. Döviz kurları üzerinden ülke ekonomimize yapılan algı operasyonu ve AB parlamentosunun aldığı müzakereleri dondurma kararı Türkiye'yi aşağı çekme çabalarının somut bir kanıtıdır. Tüm bu çabalar bir işe yaramaz.”

"Türkiye'nin siyasal sistem değişikliği bir tercih değil, bir zarurettir." diyen Çağlar, siyasal sistemdeki her aksaklığın, ekonominin bileğine vurulan bir kelepçe ve büyüyen Türkiye'nin önüne çıkan bir engel olduğunu vurguladı.

Çağlar, darbelerin mirasını taşıyan Anayasa’nın değişmesi gerektiğini belirterek, “Koalisyonlara geçit vermeyen istikrarlı bir siyasal sistem kabul edilmelidir. İnanıyorum ki Türkiye, siyasi, diplomatik ve ekonomik açılardan bu sayede çok daha rahat nefes alır.” dedi.

İTO Başkanı Çağlar, 2016'nın ekonomi değerlendirmesine ilişkin, şunları kaydetti:

"Dünyanın 2016 yılını yüzde 3,1 büyüme ile kapaması bekleniyor. Yani 2015'e göre önemli bir artış yok. Çin bu yıl da yavaşlamasını sürdürdü. Petrol fiyatları 28 dolarlarla son 12 yılın en düşüğünü gördü. ABD'de seçim tartışmaları ekonominin önüne geçti. AB ise İngiltere'nin ayrılığıyla oldukça kan kaybetti. Türkiye, böylesi dalgalı dünya gündeminin arasında terörden, darbe girişimine, mülteci dalgalarından, Rusya krizine kadar pek çok olayla aynı anda baş etti. Şimdi diyorlar ki, ‘Ekonomi iyi işaret vermiyor, siz yine de ekonominin iyi olduğunu söylüyorsunuz’. Evet, biz ekonominin iyiye gideceğini söylüyoruz ve buna inanıyoruz. Bakınız, ekonomi reel bir alan olmakla birlikte başta ‘güven’ olmak üzere duygularla da biçimlenen bir alandır. Eğer siz, ekonominize güvenmekten vazgeçer, karamsarlığa kapılırsanız tam da ülkenin krize girmesi için örtülü, örtüsüz tüm kumpasları kuranların ekmeğine yağ sürmüş olursunuz. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uluslararası alanda verdiği her mesaj bir kişi ve kesimin değil, bu aziz milletin tamamının kalbinden gelen mesajdır. Batı'yı çıkmaza sokan da işte bu üstten bakışla yaptıkları eksik analizlerdir. Türkiye ekonomisi yaşadığı tüm özel durumlarla bile benzer ülkelerle kıyaslanınca olumlu ve umut veren bir yapıdadır.”

- "Şanghay İşbirliği Örgütü de hiç bir zaman AB'nin alternatifi değildir"

İTO Başkanı Çağlar, 2017'de sorumluluklarının çok büyük olduğunu belirterek, “Yeni yılda Trump sonrası ABD politikaları belirsizliğini koruyor. Fed'in olası faiz arttırma hamlesiyle dünyada para bolluğundan para kıtlığına geçilmesi muhtemel. Petrol fiyatları için 50-60 dolar bandı, Çin'in büyümesi için de yüzde 6 seviyeleri konuşuluyor. AB'de ise ayrılıkçı rüzgarlar ve siyasi seçimler 2017'de de ekonomiden daha baskın olacak. Yani dünya büyümesi için yukarı yönlü bir trend beklenmiyor. İşte bu yüzden hep söylediğim gibi agresif ihracat stratejileriyle, var olan 18 trilyon dolarlık pazardan pay almak tek çaremiz.” şeklinde konuştu.


Öncelikle Rusya ile aradaki ticari açığın hızla kapatılması gerektiğine dikkati çeken Çağlar, “2016'da bir önceki yıla göre hala yüzde 55 kayıptayız. Tabii önemli gündem başlıklarından biri de ülkemizin enerji merkezi vizyonunu güçlendirecek Karadeniz’in altından geçerek Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacak Türk Akımı Projesiydi. Bu temaslar yürürken, biz iş dünyasının da Rusya pazarından umudu kesmeden, ilişkilerimizi arttırmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Çağlar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şanghay İşbirliği Örgütü de hiç bir zaman AB'nin alternatifi değildir. Ancak Türkiye batı ile doğu arasındaki köprü kimliğine uygun olarak AB ile ilişkileri kesmeden hem Asya'daki hem de Körfez bölgesindeki potansiyeli keşfetmenin mücadelesini vermelidir. Bu noktada AB'deki ticaret ortaklarımızın kendi siyasetçilerinin ikiyüzlü tavırlarından kurtulup haklı AB mücadelemizde bizlere destek olmasını bekliyoruz. Diğer taraftan 15 trilyon dolarlık Şanghay Birliği ve 1,7 trilyon dolarlık körfez bölgesi tüm potansiyeli ile kucağını açmış bizi bekliyor. Geçtiğimiz hafta Arap Odaları Birliği ile Türk-Arap Odası kuruluş anlaşmasını imzaladık. Burada 22 ülkeden temsilci yer alacak. Tam 378 milyonluk coğrafyada 2,7 trilyon dolarlık bir ekonomi bu yeni kurulacak yapının kapsama alanına giriyor. Ortaklaşa neler yapabiliriz, körfez pazarına nasıl daha hızlı girebiliriz, birlikte cevap arayacağız."

İki hafta sonra, İTO İş Programı ve Bütçenin görüşüleceğini hatırlatan Çağlar, “İnşallah tüm meclis üyelerimizin katılımıyla Odamızın 2017 yol haritasına hep birlikte imzamızı atacağız. Son bir sözle bitirmek istiyorum. Bizler son nefesimizi verinceye kadar ne Cumhuriyetimizin kılına zarar gelecek, ne de Cumhurbaşkanımız yalnız kalacaktır.” ifadesini kullandı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :