"İstanbul'un delileri ve meczupları" eş zamanlı iki sergide

"İstanbul'un delileri ve meczupları" eş zamanlı iki sergide

Bağımsız Sanat Vakfı Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Yazıcı:- "Tarihe baktığımızda, ilk insandan bu yana hep bir varlık ve hakikat arayışı var. Meczupları biraz böyle görüyoruz"- Öğretim görevlisi ve sanat tarihçisi İzzet Umut Çelik:- "Modern hay

İSTANBUL (AA) - "Tarihsel Serüvende İstanbul'un Delileri ve Meczupları" projesinin sergisi, iki farklı mekanda sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından desteklenen "Tarihsel Serüvende İstanbul'un Delileri ve Meczupları" projesinin devamı niteliğindeki sergi, Cağaloğlu'nda Bağımsız Sanat Vakfı ile Yeni Dünya Vakfı'nda eş zamanlı olarak ziyarete açıldı.

Bağımsız Sanat Vakfı Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projenin öğretim görevlisi İzzet Umut Çelik’in önerisi olduğunu söyleyerek büyük heyecan duyduklarını dile getirdi.

Yazıcı, hayata geçirdikleri projelerin mutlaka tarihi bir yanı olduğuna dikkati çekerek, "Sanatı tarih bağlamından koparmamız mümkün değil zaten. Geçmişe dönük, sosyal, kültürel, siyasi ve tarihi açıdan bu tür konuları işliyoruz ve günümüze bunlardan ne aktarabileceğimizin çıkarsamalarını yapıyoruz." dedi.

İstanbul'u baz alarak projeyi gerçekleştirdiklerini kaydeden Yazıcı, şunları kaydetti:

"Anadolu coğrafyasına bakarsak eğer, çok geniş bir coğrafya ve çok sayıda meczup ile deli yaşamış. İstanbul genelinde Bizans'tan başlayarak Roma, Osmanlı ve bugüne dair meczuplar ve delilerle ilgili bulgular elde etmeye çalıştık. Hikayelerinden ve kıssalardan yola çıkarak onların kabirlerini araştırdık. Proje haziran ayında sinema etkinlikleriyle başladı. 19 seminer yapıldı uzmanların katılımıyla. Dört film izledik delilik ve sinemayla ilgili. Ardından atölye çalışmalarına geçildi. Video art atölyesi, cam, seramik, resim, fotoğraf ve enstalasyon atölyelerimiz vardı. Derinlemesine, etraflıca işledik. Şimdi yine bu proje kapsamında bir film yapılıyor. Onu da bir panel eşliğinde şubat ayında gösterime sunacağız. Sonrasında ise bir kitabımız çıkacak konuyla ilgili."

Hülya Yazıcı, proje dolayısıyla yapılan çeşitli çalışmalara da değinerek, "Düğümlü babanın asasını restore ettirdik. Kabrine dair bir bilgilendirme levhası yaptırdık ve asa için bir kabin tasarladık." diye konuştu.

Meczupluk ile delilik arasında önemli farklar olduğuna işaret eden Yazıcı, "Meczuplar, aklını kendi isteğiyle terk edip aşk yolunda arayışa giren insanlardır, demiştik. Tarihe baktığımızda, ilk insandan bu yana hep bir varlık ve hakikat arayışı var. Meczupları biraz böyle görüyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Delilik ve meczupluk ilişkisinde farklı bir şey var"

Öğretim görevlisi ve sanat tarihçisi İzzet Umut Çelik de İstanbul'u, "başka bir tarih okuması mümkün" algısıyla okuyabilmeyi ve anlamayı esas aldıklarını ifade ederek, "Biz İstanbul kent tarihini hep saraylar ve ibadet yapıları üzerinden okuyoruz. Delilik ve meczupluk ilişkisinde farklı bir şey var. Fark edilmeyenler veya adı biraz daha az zikredilenler diyebiliriz. Bu insanlar İstanbul'da nasıl yaşıyordu? 24 saati nasıl geçiriyordu? Mekanları nerelerdeydi? Toplumsal hayatta kurdukları ilişkiler nasıldı? Bu sorulara yanıt aldık. Tarihsel serüven derken burada ciddi kronolojik bir akış var." açıklamasında bulundu.

Zamandan ve mekandan bağımsız bir süreç söz konusu olduğunun altını çizen Çelik, şöyle devam etti:

"Ortada insan var ve bu insanların aklını bir şekilde terk etmesi var. Bu da çok güçlü bir metafor. Farklı coğrafyalarda, zaman dilimlerinde ve belki bugün de birileri bu terk etmeyi yaşıyor. Bu terk etmenin öyküsünü deşifre etmeye çalıştık. 19 seminer gerçekten iyi bir sayı. Bu kadar çok farklı pencereden tek bir noktaya bakma iddiasında olan iyi bir proje oldu. Dinler tarihi, psikoloji, sanat ve mimarlık tarihi gibi, bakabileceğimiz sosyal alanlardan bu konuya bir pencere açmaya çalıştık. Sadece İstanbul'a odaklandık. Anadolu'nun her yerinde bu örneklere rastlamak mümkün ama İstanbul'da bu isimler biraz daha unutulmuş durumda. Modern hayatın hızı nedeniyle İstanbul'da yaşayan deli ve meczupların yanından hızlıca geçebilir, fark etmeyebilirsiniz. Hızlı bir şehir çünkü. İstanbul'da böyle bir hafızanın olduğunu tekrar hatırlatmak bu projenin en önemli niyetlerinden biri oldu."

Çelik, proje kapsamında gerçekleşen sergide resim, heykel, cam, seramik, video ve enstalasyon çalışmalarının görülebileceğine dikkati çekerek, profesyonel sanatçıların yanı sıra sanatla ilgilenen amatör kişilerin eserlerinin de yer aldığını söyledi.

Sergiler, 13 Ocak 2019'a kadar ziyaret edilebilecek.

"İstanbul'un delileri ve meczupları" eş zamanlı iki sergide

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :